kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Ağustos 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Ankara'da yağmur duası

Hikâyemiz, Cumhuriyet'in ilk yıllarından.
Bir grup Ankaralı, vali beyi (Atıf Tüzün) ziyaret eder.
Başlarında Hoca Rifat Efendi (Börekçi) vardır:
- Vali bey, havalar kurak gidiyor... Yağmur duasına çıkmak istiyoruz.
- Çıkın... Engel olan var?
Hoca Rifat Efendi "nasıl çıkalım" der.
Üslubunda bir "kaygı" vardır.
"Yağmur duasına hükümet ne der, Atatürk'ün tepkisi ne olur" kaygısı.
Vali Atıf Tüzün:
- Burada hükümet benim... Toplumun huzur ve güvenliğini bozmayacak her türlü eylemde bulunabilirsiniz... Gazi hazretleri laik bir liderdir... Kimsenin inancına karışmaz... İstediğiniz zaman yağmur duasına çıkabilirsiniz... Çağırırsanız ben de katılırım.
"Olay" Atatürk'e kim bilir nasıl intikal ettirilir ki, birkaç gün sonra Vali bey Çankaya Köşkü'ne çağrılır.
Atatürk sorar:
- Hoca efendiler size geldiler... Onlara neler söylediniz?
Vali Tüzün "yukarıdaki diyalogu" aynen tekrarlar.
Atatürk "takdir eder bir yüz ifadesi ile" yanındakilere döner:
- Gördünüz benim valimi?
Kaynağımız:
İz Bırakan Mülki İdare Amirleri-3... Mehmet Aldan... İçişleri Bakanlığı Yayını... Sayfa 139.
Kim derdi ki Cumhuriyet'in kuruluşunun üzerinden bunca yıl geçtikten sonra Ankara hâlâ susuzluğun çaresini yağmur duasında aramak zorunda kalacak?