Ajda bizi spora ve alışverişe götür!

Pazartesi gecesi Ajda Açıkhava'yı diskoya götürdü. Eh denizde kum Ajda Pekkan'da fikir bitmiyor, tükenmiyor işte. Bu kez 'Vitrin', 'Amazon', 'Bambaşka Biri' ve diğer hitlerini ünlü DJ'lerin eşliğinde dımtıs dımtıs söylemez mi! Peki sorarsanız ki gecenin olayı neydi? (Hadi sorun! sorun!) Tepeden tırnağa Süperstar'ın ta kendisi tabii! Yine flaş, flaş, flaştı. Yine güzelliğin tarifini yeniden yazdı. Yine numarasını çekiverdi. Her konserde seyircinin başına aynı nakarat geliyor zaten. Yerine geçiyorsun, Ajda Pekkan sahneye çıkınca şoka girmiş gibi sahneye kilitleniyorsun. Sonra acayiplik kendinde zannediyor, çevrene bakıyorsun. Aa! Herkes senin gibi! Yani sanki sahneye bir uzaylı indi de, şaşkınlıktan küçük dilini yutacak misali. İlk üç şarkı boyunca hadiseye yabancılaşmaktan, yerini yadırgamaktan kendini alamıyorsun. "Bu kadın gerçek mi?", "O gerçekse, biz neyiz ki?"diyorsun...

KISKANAMIYORSUN!
Tam artık "Ajda Pekkan bundan daha etkileyici olamaz, daha zayıf, daha güzel, daha şık, daha modern, daha yaratıcı olamaz" derken; bir sonraki konserde yine duran toptan golü yiyip şaşırıyorsun. Saçından, incecik bacaklarına, elbisesine, mikrofonu tutuşuna kadar hayran hayran bakakalıyorsun. Kıskanmak mı dediniz? Yoo, Ajda'yı asla kıskanmıyorsun. O kadar ulaşılmaz olunca, kıskançlık da kayboluyor yani. Ama içinden seslenmeden edemiyorsun: "Ajda diskoyu boşver de bizi alışverişe götüüüürrr! Hatta hazır ayaktayken Ajda bizi spora götür! Ajda bizi güzellik merkezine götür! Ajda bizi kuaföre götür!"