kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Ağustos 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UFUK SANDIK

İstanbul trafiğine uzaklardan çözüm var

Emniyet kemeri ve trafikte yaşanan kaosla ilgili yazdığım yazılara birçok okuyucum olumlu tepki gösterdi. Bizi uzaklardan takip eden iki duyarlı okurumuzun bu konudaki görüşlerini sizlerle de paylaşmak istedim. Boston'dan Salih Yücel, 1988 yılında Avustralya'da yaşadığı bir anısını yazmış. Umarım bu anı, emniyet kemeri ile arası pek iyi olmayan Başbakan'a örnek olur.
"Avusturalya'da emniyet kemeri zorunlu olduktan birkaç hafta sonra polis Başbakan Bob Howke'u kemer kullanmadığı için durduruyor ve 90 dolar ceza yazıyor. Bu olay medyada iki gün birinci haberdi. Ondan sonra herkes kemer taktı. Biz de polis; askeri, zengini, valiyi, savcıyı, milletvekilini durdurup ceza veremez. Sadece gariban halk, onlarda bu işi uygulamaz. Dizilerde kemer mutlaka takılmalı. Kemer yüzde 25 kazalarda ölümü azaltıyor. Bu Türkiye'de yılda bin kişinin hayatını korumak anlamına geliyor."
Diğer okuyucum ise İngiltere'den yazıyor. Trafik tıkanıklığında sürücülerin de sorumlu olduğunun altını çizen Kathryn Kranzler, 20 yıl İstanbul'da yaşamış. Yani o da bizden biri.
"Karşıda oturup, Yeşilköy de çalışan birinin trafikten kurtulmasının ve yılda bin 152 saatini yolda boşa harcamasının bir formülü var. Yeşilköy'e taşınmak. İstanbul'da 20 yıl yaşadım ve yıllar boyu insanların kendilerine böyle bir işkence yöntemi seçmeleri beni hep hayrete düşürdü. 5 tane daha köprü yapabilirsiniz ve hala korkunç trafik olmaya devam edecektir. Her gün yüzlerce araç trafiğe çıkıyor ve 10 milyondan fazla insan yaşıyor bu şehirde. Neden insanlar çalıştıkları yakanın karşı yakasında oturmakta ısrar ederler . 20 yılda trafikte harcanan saat 2.6 yıl eder. Şok edici bir miktar. Suçlu yollar köprüler veya belediye değil. Suçlu, gerçeği kabul etmeyen ve bu durumun kendi fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerindeki etkilerini görmezden gelen bireyler. Bunu her gün yaka değiştiren birine söylediğin zaman istediğim yerde yaşarım cevabı alıyorsunuz. O zaman bunu diyorsanız sizde sorunun bir parçası olduğunuzu kabul edin ve hayatınızın çoğunu arabanızda geçirme kararınızın sorumluluğunu alın. Kendi yarattığınız bir şeyden dert yanmayı bırakın."
Her iki okuyucumuz da haklı . Trafikte sadece yetkililerden çözüm beklemek yerine sorunun bir parçası olarak bizim de yapabileceklerimiz olduğunu unutmayalım.