kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pazar SABAH 
BALÇİÇEK PAMİR

Evli adamlar asla boşanacağım demez

Zaten evli adamlar, hiçbir zaman söz vermez boşanacaklarına... İkinci kadınlar, kendileri uydurur. Hatta ikinci kadınlar, istemez bile adamların boşanmasını... Bayılırlar sevdiklerini başka bir kadınla paylaşmaya... Siz hayatınızda bundan daha komik ve gerçek dışı bir şey duydunuz mu?.
Özge'nin de bir annesi var. Deniz Seki'nin asistanı 26 yaşındaki Özge Tarhan'dan bahsediyorum. Hani, bu dünyada kalmanın gereksizliğine inanıp, kendisini işyerinin penceresinden atan Özge'den. Hayal meyal hatırlıyorum, bir davette, kısa bir merhabamız olmuştu, o kadar. Ama kaç gündür, o merhaba gözümün önünden gitmiyor. Sürekli Özge'yi ve annesini düşünüyorum. İnsanın kız çocuğu olunca, başka oluyormuş. Derlerdi de inanmazdım. "Çocuğun yok, bilemezsin," gibi cümlelere de acayip alınırdım. Bilinmiyormuş. Haklılarmış. Çocuğu olmayan anlayamıyormuş! Özge'nin 52 yaşındaki annesi Hediye Hanım, kızının ölüm haberini alınca sinir krizi geçirmiş. Babası ise kızını tabutta görmek istemediği için cenazeye gidememiş. 26 yaşında bir genç kadın. Bir anda kendisini boşluğa bırakıveriyor. İnsanın içi acıyor. Hayatın başlarında, her şeye yeni yeni adım atacakken... Neden bu vazgeçiş? "Bir cinnet anıdır," diyorum. Yoksa kimse vazgeçmemeli. Her şeye ama her şeye rağmen yaşamak güzel. Deniz Seki'nin sahnedeki gözyaşlarını görünce aynı hisse kapıldım. Sanki o da "Neden?" diyordu. Bu kadar gençken. Bu kadar aşka, sevgiye açken... Neden? Özge Tarhan'ın ölümünden sonra bir sürü haber çıktı. Evli bir sevgilisi olduğu yazıldı. Hatta onun yüzünden intihar ettiği bile söylendi. Kimse bilemez, Özge'nin hangi duygular içinde olduğunu, onu o noktaya getirenin kim ya da ne olduğunu da bugün bile tahmin edemeyiz. Ama... Takıldığım bir başka nokta var. Özge'nin iki yıldır beraber olduğu evli sevgilisi Ayhan Günyıl'ın söyledikleri, kimse kusura bakmasın, canımı epey sıktı. Ne diyordu Günyıl? "Özge ile tanıştığımda psikolojik tedavi görüyordu, çünkü ailevi sorunları vardı. Bir süre sonra arkadaşlığımız aşka dönüştü. Özge en başından beri benim evli ve iki çocuk babası olduğumu biliyordu. Bu konuda ne onun bana 'Boşan,' baskısı ne de benim 'Boşanacağım,' oyalamam oldu. Kafamın karışık dönemlerinde bile 'Sakın boşanmaktan söz etme, sen ailenin ve çocuklarının yanında kalmalısın,' derdi. İlişkimizde bir sorun yoktu. Özge onu kıskanmamı, kıyafetlerine karışmamı isterdi. Sahiplenilmek istiyordu. Tabii ki bu ilişkiyi yaşamamız yanlıştı, ama onu sorunlarıyla yalnız bırakamazdım. Eşim ilişkiyi yeni öğrendi. Bir şeyler hissediyordu zaten. O da çok üzgün."

* Siz bu satırları okuyunca ne hissettiniz? Kendisini suçlanmaktan kurtarmaya çalışan bir adam mı? Yoksa "Ben hiçbir zaman boşanacağım diye söz vermedim," diye yaşadığı ikili ilişkiyi açıklamaya çalışan biri mi? Zaten evli adamlar, hiçbir zaman söz vermezler boşanacaklarına... İkinci kadınlar, kendileri uydurur. Hatta ikinci kadınlar, istemez bile adamların boşanmasını. Bayılırlar sevdiklerini başka bir kadınla paylaşmaya. Siz hayatınızda bundan daha komik ve gerçek dışı bir şey duydunuz mu? Hangi kadın sevdiği adamı paylaşmak ister? Hangi kadın, özellikle 26 yaşında, hayatın tam başında, "Aman boşanma," diye ikna eder sevgiliyi? Ayhan Günyıl "İlişkimizde bir sorun yoktu," diyor. Onun cephesinde yokmuş tabii... Oysa ne hikmetse sevgilisinin kendisini kıskanmasını, onun tarafından sahiplenilmeyi isteyen Özge "Aman boşanma," diyormuş. Ayhan Günyıl'ın eşi, ilişkiyi yeni öğrenmiş. Ne diyeyim, onun işi daha zor. Düşünsenize, günün birinde kocanızın genç bir sevgilisi olduğunu öğreniyorsunuz. Üstelik bu genç sevgili, nedeni belirsiz bir şekilde kendisini camdan aşağı atarak canına kıymış. Ne hissedersiniz? Bence neye üzüleceğinizi şaşırırsınız.

* Özge'nin de bir annesi var. Hiçbir anne, kızının evli bir adamla bir gelecek planlamasını istemez. Kıyamaz ki kızının üzülmesine... Özge niye ölümü seçti bilinmez, ama evli sevgilinin "İlişkimizde sorun yoktu," cümlesi, beni hakikaten rahatsız etti. Buz kestim. Acaba hakikaten sorunsuz bir ilişki miydi yaşadıkları? Bu derece sahiplenilmeyi bekleyen genç bir kadın... Evli, iki çocuk babası bir erkek... Bilmiyorum, siz karar verin.