kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ağustos 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. Tamer Dodurka, hayvan hakları için mücadele ediyor.

Bir zamanlar hayvan hakları...

NESLİHAN TUNÇ
28.07.2007
Prof. Dr. Tamer Dodurka'nın, 'Geçmişten Günümüze Avrupa Ülkeleri ve Türkiye'de Hayvan Hakları' başlıklı araştırmasına göre, Türkler geçmişte hayvanları el üstünde tutarken, Ortaçağ Avrupa'sında durum içler acısıymış..
- Böyle bir araştırma yapmak nereden aklınıza geldi?
- Duygusal ve sevecen bir milletiz. Aynı zamanda, çoğumuz taşın bile hakları olduğunu savunan bir dine mensubuz. Böyle olduğu halde, yakın geçmişi insan ve hayvan hakkı ihlalleriyle dolu olan Avrupalının bize hayvan hakları konusunda laf söyleyebilmesine tahammül edemiyorum. Gerçekten hayvanları sevmiyor muyuz? Bu konu iyi araştırılmalı. Gazetelerde çıkan kötü haberlere ya da bazı belediyelerin günü kurtarmak için yaptığı uygulamalara bakarak karar vermek doğru olamaz. Bu konuda sosyologlarımızın mutlaka söyleyeceği bir şeyler olmalı. Ben üyesi olduğum AB Veteriner Hekim Platformu'nun isteği üzerine bu yazıyı kaleme aldım.

- Elde ettiğiniz sonuçlar sizi şaşırttı mı?
- Biraz eskiye dönersek bu halkın çok daha ince ruhlu, yardımsever, daha dürüst ve birbirine daha saygılı olduğunu görürüz. Bütün bu değerlerle birlikte hayvan sevgisinin de yara aldığını görüp 'bu sevgi dolu insanlar şimdi nerede' diye şaşırmamak mümkün mü?

- Yazınızda Osmanlı döneminde hayvanların çok itibar gördüğünü, Batılıların bile bu duruma şaşırdığını belirtiyorsunuz. Şimdi ise durum tam tersi. Bu değişim nasıl ve neden oldu sizce?
- Osmanlı'da Batılılaşma hareketlerine paralel olarak hayvanlara karşı anlayışımızda da değişmeler oldu. Ortaçağ filozoflarının savunduğu 'İnsan en üstün yaratıktır, her şey onun hizmetindedir' anlayışı gittikçe bizde de hâkim olmaya başladı. Ayrıca bilinçli olarak kültürel yapımıza da müdahale edildi. Bir toplumun sömürülebilmesi için önce o toplumu oluşturan değerler yok edilir ve insanın kendisini değersiz hissetmesi sağlanır. Bizi biz yapan birçok değer gibi bu değerimizi de kaybettirdiler.

- Hayvan hakları yasası, Türklerin eski bakış açısını geri getirebilmek için yeterli mi?
- Hayvan sevmek bir duygudur. Kültürel yapıdaki değişiklikler insanların duygularını da yönlendirebilir ama yasaların böyle bir işlevi olamaz. Bu yasa çıkalı üç sene oldu hâlâ yasada belirtilen hayvan sevgisinin yayılması için yapılacak çalışmalar, zorunlu TV programları vb. gibi maddeler hayata geçirilemedi. Bence yasalardan ziyade anlayışlar değişmeli.

- Yazıda Batı'da da hayvan haklarının çok iyi durumda olmadığını anlatıyorsunuz. Oysa tam tersi bir görüntü var. Bu nasıl oluyor?
- En fazla deney hayvanı kullanımı, en fazla et tüketimi, en fazla kürk satışı onlarda. Onların sokaklarında köpek göremiyorsak bu onların köpekleri sevmesinden değil, birkaç ülke haricinde o köpeği hemen yok etmelerinden kaynaklanıyor. Halkımız ise köpek öldürmelerine hiçbir zaman izin vermedi ve vermeyecektir. Buna rağmen, Batı'nın hayvansever görülmesinin nedeni, insan ve hayvan haklarına gösterdikleri saygının reklamını iyi yapabiliyor olmaları.