kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Ağustos 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Avrupa, Avrupa duy sesimizi!

BATI Trakya'da Türk radyoları kapanma tehlikesi ile karşı karşıya. Buna neden olan, Yunan Hükümeti'nin radyo yayınlarını yeniden düzenleyen yeni bir yasayı yürürlüğe koyması. Yasanın yerel radyolarla ilgili maddesinde "konuşmaların olduğu programlarda öncelikli (ya da ağırlıklı) dilin Yunanca olması" öngörülüyor. Ayrıca yerel radyoların 24 saat yayın yapmaları ve sermayelerinin en az 60-100 bin Euro olması da şart koşuluyor. Bu durumda kendi yağıyla kavrulmaya çalışan ve Batı Trakya Türkleri'ne Türkçe seslenmek isteyen radyoların yayını da tehlikeye girmiş oluyor. Bu yeni düzenleme, üstü örtülü olarak Batı Trakya Türkleri'nin kendi dillerinde radyo yayınlarını dinleme olanağını fiilen ortadan kaldırıyor. Haberi duyduğumda aklıma hemen AB kriterleri geldi. Malum, Avrupa Birliği uyum sürecinde Güneydoğu'da Kürtçe yayının serbest bırakılması için Avrupa ayağa kalkmış, çeşitli "dayatmalarla" Türkiye'ye baskı uygulamaya çalışmıştı. Bu girişimlerin sonucunda bölgede Kürtçe radyo ve televizyon yayınları başlamıştı. Merak ettiğim şu: Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşların ana dillerinde yayın izlemelerini "uyum sürecinin olmazsa olmaz şartı" olarak gören Avrupa, Batı Trakya Türkleri'nin bu hakkı kısıtlandığında neden "sus pus" oluyor? Bu durum, Avrupa'nın Batı Trakya'da ekonomik ve siyasi menfaati bulunmamasıyla açıklanabilir mi acaba? Demokrasi, özgürlük ve azınlıkların korunması, AB sınırları içinde petrol variliyle ölçülüyor olmasın sakın?