Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim, Seçim gecesi, köyde, AKP'nin oy patlamasını hayretle izliyorum. Birden karnımın sağ tarafına bi ağrı saplandı. Önce, "Acaba psikolojik bi durum mu?" diye düşündüm sonra aklıma dehşet verici bi senaryo takıldı. "Sakın Tayyip bey oy patlamasıyla birlikte benim apandisiti de patlatmasın?
O telaşla doğru Marmaris'e Ahu Hetman hastanesine.. Hastanenin başhekimi Sahir Ökten'le taa 20-25 yıl önceden bi merhabamız var. O zamanlar devlet hastanesinin başhekimiydi. Ahu Hetman'ın yörenin en iyi hastanesi olduğunu duyuyordum ama böyle durumlarda insan derdini tanıdık bi doktora anlatmak istiyor. Ahu Hetman'a gidişim ondan. Uzatmim, beni iki günde tamir ettiler. Orada dikkatimi çeken iki şey oldu. Havalar aşırı sıcak gittiğinden olacak koridorlar yabancı turistlerle doluydu. Bi Hollandalı ile konuştum. "Bizim Hollanda'da bi ultrason çektirmek için bile günler sonrası randevu verirler. Türkiye de on dakika beklemedik. Şaşırdık. Buraları hiç bize anlatılan yerler gibi değil. Türkiye ile ilgili düşüncelerim tamamen değişti" dedi. İşte bunları duymak benim hoşuna gidiyor. Her tepeye bi Türk bayrağı çekip "Bu taa Rodos'tan görünüyor" diye kendi kendimize övünmek değil. O bayrak değil Rodos Fizan'dan bile görünse bence, hiç önemi yok. Ama ne diyor burnu havada Hollandalı
"..Ben bu sağlık hizmetini kendi ülkemde alamıyorum." Memleketine döndüğünde, eğer son anda bi halı taciri tarafından da kazıklanmazsa, bizim için kim bilir daha ne güzel şeyler anlatacaktır. İşte bize gereken bu.. Türkiye'nin imajını hak ettiği çizgiye hatta o çizginin de ötesine taşımak.. Ve duyacaksa, bundan gurur duymak. Herneyse hastanede dikkatimi çeken ikinci şey duvardaki yazı oldu. SSK'lı hastalarla ilgiliydi. Sağlık hizmetlerinin birleştirildiğini filan duyuyoruz da, gerçek uygulamada, özel bi hastanede SSK'lılara hizmet verilmesini bayağı yadırgadım. Hele hele. mavi kaplı sigorta defterine alacağım ilaçlar yazılıp da "Karşı eczaneden sağlayabilirsiniz" dendiğinde, "Herhalde bunları da sıcak vurdu!" diye düşündüm. Fakat ilaçları verdiler! Daha bi yıl öncesine kadar bırak özel hastaneyi SSK'dan bile reçetenizi bu kadar kolay alamazdınız. Şimdi burdan nereye gelecem Abuzittincim. Sistemde büyük problemler olabilir. Dr. Sahir Ökten de verdikleri hizmete karşılık devletten henüz tek kuruş alamadıklarını belirtip bunun nereye kadar süreceğini kestiremediğini söylüyor. Ama şu da bi gerçek ki şu anda Alman fabrikatörün eşi Helga ile Örenli zeytin işcisi Hatice (eğer Hatice kendisine verilecek hizmetin bi kısmını cebinden karşılayabiliyorsa) aynı özel hastaneden yararlanabiliyorlar. Şu aksak haliyle bile sağlık hizmetindeki bu hamlenin AKP oylarını arttırdığı kesin. Bunu gözünle görüyorsun. Buna, yolu, suyu elektriği olmayan 18 bin köye götürülen hizmeti ekle. Artı, kredi kartlarının dargelirlilere sağladığı imkan. Bi artı da Tayyip beyin kitlelerle kurduğu iletişim, konuşma dili. Bu durumda (eğer ekonomik bi kriz patlamazsa) AKP sittin sene kazanır kardeşim.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Güneş