kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Temmuz 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Bir ayı atlatırsak uçar mıyız?

Burada bir aydan kasıt cumhurbaşkanlığı seçiminin uzlaşarak sorunsuz seçilmesi. Uçacak olan da Türkiye ekonomisi veya özel sektörü. Bu sözleri söyleyen de TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ . TÜSİAD'ı SABAH grubu olarak ziyaretimizde Arzuhan Doğan Yalçındağ, üzerinde biraz daha konuşmaya devam edince, belki sohbetin sıcaklığı içinde ve başlangıcında söylediği bu sözlerini "tam da öyle değil" diyerek törpüleme gereği duyuyor. TÜSİAD Başkanı'nın revize ettiği bu sözler, sanki tek başına iktidarla siyasi istikrarın 4-5 yıllığına sağlanmasının, ekonomik istikrar ve dünya konjonktürüyle çakışmasının işdünyasında yarattığı fırsat penceresini ve heyecanını yansıtıyor. Bu söz aynı zamanda "cumhurbaşkanı seçiminde inşallah bir sorun çıkmaz" temennisinin de yansıması diye yorumlanabilir.

- Heyecanın nedeni- Bu yeni dönemden cumhurbaşkanlığı seçiminin uzlaşılarak aşılması koşuluyla iş dünyası neden heyecan duyar? Bu sorunun yanıtını Yalçındağ'la 1.5 saate yaklaşan sohbetimizde aşağı yukarı buldum. Onun sözlerinden hareketle benim de çıkarımımla şunları kaydedebilirim:
- Global ekonomi iyi bir finansman olanağı sağlıyor. Türkiye yabancı sermaye yatırımlarını çekiyor. Bu da bir hata değil.
- Bazı aktifleri yabancılara satan Türk özel sektörünün elinde belli bir nakit birikti. Çünkü 2006 başından itibaren küresel dalgalanma ve çifte seçim nedeniyle bu nakit şimdiye kadar yatırımlara pek dönüşmedi. Siyasetin belirginleşmesini bekledi. Şimdi seçimle yakalanan fırsat da bu.
- Cumhurbaşkanı seçiminin aşılmasıyla, siyasi istikrar ve makro ekonomik sonuçlarla artık zemin düzleşti. Bunun üzerine yeni bir bina inşa edilebilir. Büyüme ve sanayi stratejisi oluşturulmalı. Elinde nakti olan özel sektör de buna göre yatırım atılımına girebilir.
Beklediği ve heyecan duyduğu da bu zaten.
- Yeni bir yatırım atılımı ve küresel rekabet gücüne ulaşılması için, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve mikro reformların yapılması yanında yüksek olan faizlerin düşürülmesi de şart. Bunları da içeren bir Hükümet açıklaması faizi düşürecek ortamı yaratır.

- Hızlı koşma şartı- Ortaya konulan bu tablonun karşısında riskler de yok değil. Bunları da TÜSİAD Başkanı, cumhurbaşkanlığı seçimi, küresel konjonktürün dönmesi, Kuzey Irak riski diye sıralıyor. Bunlardan ilkinin kontrolü büyük ölçüde hükümetin elinde. Kuzey Irak'ta ise ne yapılması gerekiyorsa o olacak.
Ama küresel konjonktürün dönüp dönmemesi herhalde demoklesin kılıcı gibi ekonominin ve piyasaların başında sallanıp duracak. Önceki gün ve dünkü finansal piyasa gelişmeleri de dış konjonktüre ne kadar bağlı hareket edildiğinin son örnekleri.
Seçimden sonra belirttiğim gibi, önümüzdeki dönem ekonomi ve piyasalar için, tam bir take-off etkisi yaratmayabilir. Ama yola devam etme açısından düşünürsek yürümekten koşuya geçiş neden olmasın? Yeter ki ilk bir ay atlatılsın ve küresel konjonktür de izin versin.

- Sonuç- "Heyecana kapılma demiyorum ama kendini heyecan ateşinde de yakma" İngiliz Atasözü