kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Temmuz 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN

Cumhurbaşkanlığı kimin hakkı?

AK Parti ilk seçim döneminde hükümeti kurmaya demokratik açıdan hak kazanmıştı .
Ancak AK Parti, din eksenli Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet Partilerinin devamı olarak algılandığı için toplumun büyük çoğunluğu AK Parti iktidarına kuşku ile bakıyordu.
Geçen AK Parti iktidarı nın cumhurbaşkanı seçme konusundaki tavrı haklı olarak tereddüt ve itirazlarla karşılaştı. Bu açıdan AK Parti'nın demokratik bir güven tazelemeye ihtiyacı vardı. Bu güven tazeleme 22 Temmuz seçimleriyle gerçekleşmiştir.
22 Temmuz seçimlerinden önce Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda söylenen her türlü söz, eleştiri ve tutum 23 Temmuz itibariyle geçersiz hale gelmiştir .
Hiç kimse 22 Temmuz sonuçlarını göz ardı ederek cumhurbaşkanı seçimi konusunda söz söyleme hakkına sahip değildir. 22 Temmuz'da halk, iktidar partisinin oylarını yüzde 50 artırmıştır. Halk yeni dönemde oluşacak parlamentonun cumhurbaşkanını da seçeceğini göz önüne alarak oyunu kullanmıştır.
Halkın AK Parti'ye bu denli yüksek oranda artan güven desteği göz ardı edilemez. Böylece AK Parti'nin ilk dönemdeki iktidarında, AK Partili milletvekillerinin cumhurbaşkanı seçmesine yönelik eleştiri ve itirazlar da bizzat halkın oyları ile geçersiz hale gelmiştir.
Demokratik bir ülkede, demokratik standartlarla yaşayacaksak, ikinci kez ve daha yüksek oy oranı ile seçilen AK Parti'nin cumhurbaşkanı seçebilme hak ve yetkisini olduğunu düşünüyorum . TBMM'de çoğunluğu oluşturan AK Parti'nin, anayasal şartları taşıyan herhangi bir adayı cumhurbaşkanı seçmeye hak ve yetkisi vardır. Anayasal koşullar dışında başka bir koşul aramanın demokrasi ile bir ilgisi olamaz.
Bana göre, başta AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere anayasal koşulları taşıyan her AK Parti'linin cumhurbaşkanı adayı olmaya ve seçilmeye yüzde yüz hakkı ve yetkisi mevcuttur. Bunu kabul etmek de 22 Temmuz seçimleri sonrası artık bir demokratlık ölçütüdür. Eğer demokrasiden bahsedilecekse başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere anayasal koşulları taşıyan herhangi bir AK Partilinin seçilebilmesini içimize sindirmemiz ve buna saygı göstermemiz gerekir. Türk demokrasisine yakışan tutum budur.