kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Temmuz 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Çarkın'ın avukatı Yadigar Gürbüz başarılı bir ceza avukatı.

'Kim oldukları değil dosyaları önemli'

'Yeraltı dünyasının davaları' denildiğinde akla gelen kadın avukatların başında Yadigar Gürbüz geliyor. Gürbüz, özellikle uyuşturucu davalarının aranan avukatlarından biri. Ama artık sadece yapancı uyrukluların uyuşturucu davalarını kabul ediyor. Cinayet davaları da aldığı dosyalar içinde önemli yer tutuyor: "Asla tecavüz ve kız kaçırma davalarını kabul etmiyorum." Ancak Gürbüz'ün kamuoyunda yer alması Susurluk davasıyla oluyor. Gürbüz, davada sanıkları savunan onca erkek avukat içinde iki kadın avukattan biriydi. Sanıklardan özel tim polisleri Ayhan Çarkın, 2005 yılında öldürülen yine özel timci Oğuz Yorulmaz ve Sedat Bucak'ın koruması Abdülgani Kızılkaya'nın avukatlığını yapıyor. Kumarhaneci Ömer Lütfi Topal'ın 1996'da öldürülmesiyle ilgili açılan ve Susurluk davası sanıklarının bir kısmının yargılandığı davanın da avukatlığını üstleniyor. Müvekkili ise yine Ayhan Çarkın oluyor. Yargılama sonucunda diğer sanıklarla birlikte Gürbüz'ün müvekkili de beraat ediyor. Topal cinayeti de faili meçhul oluyor. Çarkın'ın diğer davalarında da avukatlığını yapan Gürbüz, Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına pasaportuyla kaçtığı ve çeteye yardım etmek suçundan yargılanan eski MİT'çi Faik Meral'ı da savunuyor. Gürbüz, dava kabul ederken tek ilgilendiğinin dosya olduğunu söylüyor: "Sanıkların kim olduğuyla kesinlikle ilgilenmiyorum. Ayhan Çarkın da, Faik Meral de sıradan biri olarak Mehmet de, Ahmet de benim için aynıdır. Tek kriterim dosyadır. Dava dosyasına bakarak davayı alıyorum." Yadigar Gürbüz ileride anılarını yazmaya kararlı. Kitabın adı da şimdiden hazır: Bir Ceza Avukatı'nın Anıları. Büyük ses getireceğini düşünüyor: "Göreceksiniz yer yerinden oynayacak." Yeraltı dünyasında özellikle de uyuşturucu sanıklarının bol düşman sahibi olmasına karşın, müvekkillerinden dolayı bugüne kadar hiç tehdit almamış. Ona göre kadınlar için çete ve uyuşturucu davalarının diğer davalardan hiçbir farkı yok. Ama avukatlık mesleğinin kadınlar için genel olarak zorlukları bulunduğunu düşünüyor. Özellikle de cezaevine girişlerinde kadınların iç çamaşırlarına kadar aranmasını rencide edici buluyor. Gürbüz, çete davalarını da kadınların almasını, kadın avukat sayısının artışına bağlıyor.