Medyanın en büyük ıskası: BARIŞ AKARSU

DÜN bizim Günaydın'ın üçüncü sayfasında Mehmet Çalışkan arkadaşım haberleştirmiş: "Barış Akarsu'nun yaşarken satmayan albümleri 3 haftadır yok satıyor. Her gün internetten 100 şarkısı parayla indiriliyor..." Bir de ara başlık var: "Sağlığında tutmamıştı!.." İşte en çok bu sonuncusuna takıldım. "Sağlığında tutmamıştı..." Eğer medya Barış'a ölümünden sonra gösterdiği ilgiyi, sağlığında da gösterebilseydi, "tutardı..." Asıl "tutan" ise Barış'ın onu anlayabilen, keşfedebilenlerin yüreğine saldığı sevgi kökleriydi. O fena halde tutmuştu ama medya bir türlü görmüyordu, göremiyordu. Biz bu sütunlardan defalarca bu cevheri gözlerine batırmaya çalıştık, olmadı. Şimdi kendi kendilerine hayrete düşüyorlar: "Allah Allah, nedir bu çocuğu bu kadar özel kılan?" Bana göre medyanın son yıllardaki en büyük ıskası, "Barış Akarsu gerçeğini" görememesidir. Eğer iki kalem daha onun hakkında doğru bir şeyler yazabilse, birkaç programcı daha onu ve şarkılarını tanıtmayı denese, Barış Akarsu, kendisine duyulan sevginin büyüklüğünden haberli olarak çıkacaktı son yolculuğuna...