kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Temmuz 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Senden başka, sevemem ben hiç kimseyi...

Öyle hazırlamıştım ki kendimi... Barış Akarsu "Yalancı Yarim"de, Özgür Çevik yeni dizisinde, Tolga Futacı "Senden Başka"da, Pınar Aydın "Hırsız - Polis"te bu kez müzik değil, oyunculuk yarışmasına girecek, ben de farklı bir jüri koltuğunda onları buradan tatlı tatlı eleştirecektim... Olmadı... Tolga Futacı'yı atv'nin yeni dizisi Senden Başka'da izlerken aklımda hep bu düşünce dolaşıp, durdu. Bir türlü keyiflenemedim, neşemi bulamadım. Gözümün önüne Tolga ile Barış'ın Akademi Türkiye finalinde birbirlerine sonsuz destek olup, centilmenlik dersleri vererek, elele, gönül gönüle yaptıkları o muhteşem yarış geldi. Hele Tolga'nın dizideki sesi, Barış'ın Yalancı Yarim'deki sesi olunca, içim daha da bir tuhaf oldu. Oysa diziyi çok sevmiştim. Eski Türk filmlerini hatırlatan, Füsun Önal'ın unutulmaz şarkısıyla tatlanan "Senden Başka", çıtır çerez tadında tam bir yaz eğlenceliğiydi. (Bu arada Füsun Önal'ı dizinin gelecek bölümlerinde oyuncu olarak da izleyeceğiz) Tolga'yı seyrederken, bir kez daha "Meğer biz Akademi'de çocukların sesine bakarken, oyunculuk yeteneklerini ıskalamışız" dedim. Ama bir oyuncu daha vardı ki, herkesten rol çalıyordu. "Hayriye" rolündeki Ezgi Mola resmen döktürüyordu. Rolü, Hırsız- Polis'teki "saf aşık kız" tiplemesinin devamı gibi. Onu daha sonra Uğur Yücel ve Türkan Şoray'ın başrolünü paylaştıkları Hayatımın Kadınısın filmindeki kısacık rolünde de çok beğenmiş ve "Bu kıza dikkat edin" diyerek, sütunlarıma taşımıştım. Senden Başka, son dönem gençlik dizilerindeki "sınıf çatışması" rutininden sıyrılıyor. Bu kez sadece bir genç kız ya da delikanlı değil, aşk çemberinin içine düşen 4 genç de tüm fukaralıklarına rağmen, kendilerini zengin olarak tanıtıyorlar. Bakalım bu düğüm nasıl çözülecek? Keyifle izlediğim dizinin yalnızca bir sahnesi beni rahatsız etti. Orhan, elinden silahını aldığı gence şöyle diyordu: "Babanın silahıyla erkeklik yapmak olmaz. Silah bir kere kılıfından çıktı mı, ateşlenir. Yapamayacaksan, eline almayacaksın!.." Neredeyse her gün magandaların silahlarından çıkan kurşunlarla insanların öldüğü bir ülkede bu şekilde "racon kesilmesi" bence hiç de doğru bir mesaj değildi...