kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Temmuz 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Küresel etkiyle trendler silbaştan

İki hafta önce açıklanan 2007'nin ilk çeyrek mili gelir rakamları gösterdi ki dışarının etkisiyle büyüdük. Çünkü milli gelirin yüzde 66'sını oluşturan özel nihai tüketim harcamaları sadece yüzde 1.6 artmış. Buna karşılık gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 6.8 büyümüş. Bunu sağlayan asıl etken ise mal ve hizmet ihracatı. Yani ekonomideki büyümenin yapısı değişmiş, dışa bağımlı hale gelmiş.
Finansal piyasalarda meydana gelen iyileşmenin temelinde iki önemli etken yattığını dün belirttik. Biri dış piyasalardaki iyileşmenin Türkiye'ye yansıması, diğeri de genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçiminin sorunsuz atlatılacağına yönelik beklentinin önceden satın alınmasıydı.

- Dönüm noktası 2001- Bono piyasasında dolaşımdaki kağıtların yaklaşık yarısının, borsadaki hisse senetlerinin yüzde 72'sinin yabancıların elinde bulunması, bu piyasaları yabancıların davranışına, küresel piyasalar ile dünyadaki gelişmelere bağımlı ve endeksli hale getiriyor.
Bu endekslemede 2001 yılında Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz ile ABD'de 11 Eylül saldırıları sonrasında oluşan küresel eğilim başrolü oynadı.
Bu küresel etki sayesinde de bir seçim dönemini finansal piyasalarda ilk kez bu kadar iyi geçiriyoruz. Çünkü aynı zamanda küresel piyasalar son yılların en pozitif eğilimini yaşıyor. Hemen hemen bütün borsalar rekor üstüne rekor kırıyor.

- Devamı var mı?- Mevcut eğilimlerin devamı halinde faizlerin yılın son çeyreğinde ılımlı bir düşüş eğilimine girebileceğini Merkez Bankası açıkladı. Zaten bu ihtimaldir ki, bono faizlerini fonlama maliyetinin 1.5 puan altına indirmiş durumda.
Borsada ise sadece fiyat kazanç oranı açısından hâlâ alınabilecek yolun olduğunu belirtmiştik. Çünkü bu rasyo şirketlerin bugünkü piyasa değerlerini 15 yılda kazanacağını gösteriyor. Borsa 2000 yılında 3.79 cent'e çıktığında fiyat kazanç oranı 40'a ulaşmasına karşılık bugünkü 4.16 cent'lik düzeyde fiyat kazanç oranı ancak 15'e gelmiş. Bu durum şirketlerin kârlılıklarının arttığını veya 2000 yılındaki dolarla bugünkü dolar arasında fark meydana geldiğini gösterir.

- Neyin göstergesi- Borsanın bugün geldiği düzey neyi yansıtır? Geçmişle bir karşılaştırma olanağı var mı? Bence artık yok.
Borsa artık geçmişle bağını kopardı.
- Çünkü şirketlerde önemli değişmeler meydana geldi. Sermaye yapıları önemli ölçüde yabancılaştı, dışa açıldılar ve büyüdüler. Bu borsadaki ilk değişme.
- Belki daha da önemlisi borsanın yatırımcı yapısındaki değişme. Artık İMKB'nin yüzde 72'si yabancılara ait. Bu oran ile Türkiye borsası en yüksek yabancı payına sahip piyasalar arasına giriyor. Bu oranda bir yabancı payı demek, İMKB'nin de dış dinamiklerle küresel şartlarla hareket etmesini beraberinde getiriyor. Brezilya'da işlem yapanla Türkiye'de işlem yapan aynı yatırımcı ve aynı koşullardan etkileniyor. Dolayısıyla iç dinamiklerin etkisi ve önemi piyasalar için ciddi oranda azalmış.

- Dünya nereye Türkiye oraya- Ekonominin ve piyasaların dışarıya bu kadar endeksli hale gelmesi, Türkiye'deki bütün eski eğilimleri ve karşılaştırmaları bir kenara koyuyor. Artık dış trendler önemli. Bu trendden bağımsız hareket etmemiz mümkün değil. Hatta yüksek cari açık ve yüksek dış kaynak bağımlılığı nedeniyle Türkiye'nin küresel piyasa gelişmelerine hassasiyeti diğer piyasalara göre çok daha fazla olabilir. Artık Türkiye'de olacakların yanıtı Türkiye'den daha çok Türkiye dışında yatıyor. Belki biraz daha ileride, biraz daha geride ama sonuçta küresel piyasaların yörüngesinde bir seyir bekliyor Türkiye piyasalarını.

- Yeni zorluk ne?- Bu açıdan dünyadan bağımsız bir trend değişikliğinin koşulları ortadan kalktığı gibi, Türkiye şartlarına göre hareket etmenin dezavantajları da ortaya çıktı.
Bir yandan yerleşik yatırımcılar için dünyaya bakıp Türkiye piyasalarının nereye gideceğini anlamak kolaylaştı.
Ama diğer yandan da Türkiye'de yaşayıp da yabancı gibi karar verme zorluğu çıktı ortaya.

- Sonuç- "Yükselen bir dalga bütün gemileri kaldırır" John F. Kennedy