kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Temmuz 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Güzel yemek yapmak için kabiliyet gerekmez

'Yemek yapmayı beceremiyorum' demeyin, Fisun Fırat'ı dinleyin... Kanal 1'de ekrana gelen 'Yemek Saati'nin sunucusu Fırat 'Yemek yemeyi seven herkes, biraz çalışarak güzel öğünler oluşturabilir' diyor..
Kanal 1'de hafta içi her gün yayınlanan 'Yemek Saati' gündüz kuşağına yeni bir soluk getirdi. Fisun Fırat'ın sunduğu 'Yemek Saati' pratik çözümlerle sıradan bir öğünü şölene çevirmenin püf noktalarını izleyenlerle paylaşıyor. Programda ayrıca uzman doktorlar, diyetisyenler ve güzellik uzmanları herkesi merak ettikleri konularla aydınlatmaya devam ediyor. Özellikle ev hanımlarının ilgiyle izlediği 'Yemek Saati'nin sunucusu Fisun Fırat, 'Yemek yapmayı beceremiyorum, elim yatkın değil, kabiliyetim yok' diyenlerin bu bahanelerini çürütüyor. İşin ustası: 'Yemek yemeyi seven ve üzerinde biraz çalışan herkes güzel yemek yapabilir' diyor.

* Sizi tanıyabilir miyiz?
1960 Malatya doğumluyum. 30 yıllık evliyim. 27 ve 29 yaşlarında iki kız annesiyim. Kız meslek lisesi mezunuyum. Dikiş, orgü, dantel, takı ve yemek yapmayı çok seviyorum. Kızlarım büyüyüp meslek sahibi olduktan sonra, yemek yapma hobimi çevremin teşviki ile işe çevirdim. Tariflerimi ekrandan paylaşıp seyircilerden geri dönüşüm almak beni çok mutlu ediyor ve yüreklendiriyor.

* Yemek yapma merakı sizde ne zaman başladı?
Beş çocuklu bir ailenin en büyük kızı olduğum için, boyumun mutfak tezgâhına yetişemedigi yaşlarda, sandalyeye çıkıp anneme yardım ederek mutfakla tanıştım. Yıllar geçtikçe mutfağın başlı başına bir keyif olduğunu fark edip bu işe gönül verdim.

* Herkes yemek yapabilir mi, yoksa 'el yatkınlığı' diye bir şey gerçekten var mıdır?
Yemek yapmayı ve yemeyi seven herkes çok güzel yemek yapabilir. Bir işi sevince, üzerine gidip çalışınca, kendinizi geliştirip çok güzel sonuçlar alabilirsiniz. Bence kabiliyetten ziyade yaptığınız işi sevmek ve önemsemek en önemli etken....

* Programdaki yemek tariflerini neye göre seçiyorsunuz?
Tariflerimin ulaştığı tüm mutfaklarda yapılabilir olması benim için birinci kural... Ayrıca hiç mutfağa girmemiş, yemek işini gözünde çok büyütenlerin bile denemeleri için en pratik ve ucuz malzemelerden yapılan yemekleri seçiyorum. Minimum maliyetle yapılabilmesini ve Türk damak tadına uygun olmasını da tabii ki göz ardı etmiyorum. Yöresel mutfaklarımızın ne kadar zengin olduğunu hepimiz biliyoruz; bu tarifleri de günümüz koşullarında en kolay bulunabilir malzemelerle yaparak unutulmamasına katkıda bulunmaya çalışıyorum.

* Sizce sağlıklı bir öğün nasıl olmalıdır?
Türk mutfağı alışkanlığımıza göre; çorba, zeytinyağlı sebze, börek (makarna veya pilav da olabilir) et, tavuk ya da balık, tatlı veya meyve...

* Yemek yaparken ne tür malzemeler kullanmaya özen gösteriyorsunuz?
Mümkün olduğu kadar mevsim meyve ve sebzelerini, her bütçeye uygun alternatifi olan malzemeleri seçmeye özen gösteriyorum.

* Hazır, dondurulmuş gıdalar ne kadar sağlıklı?
Hazır satılan malzemeler, günümüz şartlarında, zaman sorunu yaşayanlar için büyük kolaylık. Ancak ülkemiz taze sebze-meyve konusunda çok şanslı; bana göre her şeyin tazesini alıp kullanmak en sağlıklısı.

ALIŞVERİŞE DİKKAT!
* Yemek hazırlığı için alışveriş yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar ne olmalı?
Malzeme alışverişi çok önemli. Aldıklarımızdan birinin bozulmuş olması, kullandığımız diğer malzemeleri ve emeğimizi boşa çıkartacağı gibi, sağlık sorununa da sebep olabilir. Süt ürünleri, et, tavuk, balık gibi bakteri oluşumuna yatkın malzemeleri seçerken; saklama koşullarına uygun ortamda satılıyor olmasına dikkat edilmeli. Markası belli olmayan ürünler, cazip fiyatlarına aldanıp asla alınmamalıdır. Güvenilir marka olmasına, sağlık bakanlığı onayına çok dikkat edilmeli.

* Evde saklama koşulları nasıl oluşturulmalı?
Mutlaka tek kullanımlık porsiyonlara ayırıp hava almayacak şekilde dondurarak saklamalıyız. Dondurucudan çıkıp çözülen besinleri tekrar dondurarak saklamamalıyız. Taze sebze ve meyveleri tüketeceğimiz kadar alıp, bayatlamadan, vitamin kaybına uğramadan kullanmak en doğrusu.
Haberin fotoğrafları