kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Temmuz 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Aydınların duruşmalarına katılan Oktay Yıldırım (solda) ve Muzaffer Tekin Ümraniye cephaneliği operasyonunda tutuklandı.

'Telefon kayıtlarını yaktılar'

- Ne tür engeller bunlar?
- Olay yerindeki kamera görüntülerinin çoğu elimizde değil, bu görüntülerde yer alan kişilerin tanıklıkları yapılmış değil. MİT, jandarma ve polis arasında olayın aydınlanmaması için kurumlar arasında bir iktidar çatışması yapılıyor. Bu çatışmanın cinayeti çözmesini bekliyorduk aksine bir iktidar perçinlemesi oldu. Delilleri birbirlerine karşı koz kullanıyor ama mahkeme ile paylaşmıyorlar. Soruşturmaya bakıyorsunuz örgütlenen bir yapı var ve bu yapının sadece sanıkların yaşadığı Pelitli ayağı açığa çıktı. İstanbul ayağı yakalanmış değil. Ayrıca bazı failler devlete sızmış durumda çünkü bu cinayetin bir ideolojisi var. Bu ideolojiyle devleti ele geçirip farklı bir ülke ve siyasi gelecek inşa etmeye çalışan bir yapı var. Bu yapı en basitinden bir terör örgütü en faciası ise bildiğimiz gladyo örgütlenmesidir. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü, mahkemeye gönderdiği yazıda organizasyonu "örgüt" değil de "arkadaş grubu" olarak tanımladı! Bu yazıyı gönderen müdür, sanıklardan Erhan Tuncel'i muhbir diye emniyete alan kişi. En son katil zanlısıyla birlikte fotoğraf çektiren jandarmalar hakkında takipsizlik verildi. Kurumlar ellerindeki bilgileri mahkemeye iletmediler. İstanbul Savcılığı'nın talebine karşılık Trabzon Emniyeti, telefon kayıtlarını "Bunlar devlet sırrı ve özel hayat" diye vermedi ve yaktılar. Bu belgeler dosyaya girmediği için de asıl failler dışarıda. Bunlar gerçek fail değil demiyorum. Ama bu sanıklar yalnız değil. Bu organizasyonda asıl yetkili kişiler var. En önemli unsuru da emekli olsun olmasın devlete sızmış kişilerdir.

- Dink'e duruşmalar sırasında saldırılarda bulunan kişilerle, sanıklar arasında ilişki var mı?
- Hakkında "Türklüğe hakaret"ten dava açılması için ihbarda bulunanlar, Agos'un önünde eylem yapan, sonrasında da mahkemede Hrant'a saldıran, dövmeye kalkışanların bir kısmı şu anda Ümraniye'de ortaya çıkartılan bomba cephanesiyle ilgili dosyada silahlı çete kurmak suçundan tutuklu. Bu isimler aynı zamanda Perihan Mağden, Orhan Pamuk davalarında da boy gösterdiler. Bunlardan astsubay Oktay Yıldırım, Hrant Dink davasında müdahil olmak isteyenlerdendi. Yüzbaşı Muzaffer Tekin de Perihen Mağden davasına müdahil oldu. Vatansever Güç Birliği'ne yönelik operasyonun telefon kayıtlarında Hrant Dink cinayetiyle ilgi "Bizim çocuklar yaptı ve onlara dokunulmayacak," deniliyor. Mc Donald's bombalaması, Rahip Santoro cinayeti, Malatya'daki vahşet, Danıştay saldırısı ve Hrant'ın öldürülmesi aynı yerden. Ortak bir fail ve ilişkiler ağı ortaya çıkıyor. Dink olayında yargılanan sanıkları tüm bu dosyalarla ilişkili. Bizde bütün dosyaları isteyeceğiz çünkü tüm failler tek merkezden gönderiliyor. En başından itibaren cinayetin faillerinin izlerinin duruşmalara gelen kişilerden çıkarılabileceğini söylüyordum. Savcılığa da söyledim. Dink ailesi de bunu şikâyet olarak bildirdi. En son ara kararda bu görüntüleri şikâyet olarak istedik. Her şey bu davayla başladı. Cinayet zanlıları, mahkeme kararını kullandılar. Çünkü mahkeme inanılmayacak bir şekilde Hrant'ın Türklüğe hakaret ettiğini tescilledi. Hrant öldürüldü ama sanıklar bu kararı kendi lehlerine kullanmak için dosyayı istedi. Türklüğü hakaret dosyası Hrant'ın öldürülmesi için bir neden yapıldı, şimdi de cinayetin aydınlanmaması önünde engel olarak konuluyor.