kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Arenada muhteşem turuncu defile

ŞİRİN SEVER
BOSS ORANGE'ın İstanbul aşığı modacısı, Barselona'da eski bir arenayı uzay gemisine dönüştürerek 2008 yaz koleksiyonunu tanıttı. Dünyanın her yerinden 800'ün üzerinde konuk BOSS Orange'ın detaylardaki farklılığına tanık oldu..
İLİŞKİLİ HABERLER
Arenada muhteşem turuncu defile
"Giyinmekten zerre kadar anlamayan Almanlar nasıl oluyor da bu kadar zevkli bir marka çıkarabiliyor?" Kalitesine ve zevkine böyle iltifatlar yöneltilen dünyaca ünlü markalardan Hugo Boss'un günlük giyim grubu 'BOSS Orange', 2008 İlkbahar ve Yaz koleksiyonunu geçtiğimiz hafta İspanya'nın moda şehri Barselona'da tanıttı. İspanya'nın simgelerinden 'Barcelona Plaza Monumental' isimli arenada muhteşem bir defile düzenleyen Boss Orange ekibi, dünyanın her yerinden davet ettikleri 800'ün üzerindeki konuğa unutulmaz bir gece yaşatarak yeni koleksiyonu görücüye çıkardı ve geceyi muhteşem bir partiyle süsledi.

BOĞAZ ÇOK ETKİLEYİCİ


Türkiye'den davet edilen iki şanslı gazeteciden biriydim. Defile nasıl yapılır, şov nasıl olur, bir koleksiyon nasıl unutulmaz şekilde tanıtılır bizzat izledim ve gördüm! Defileden önce koleksiyonun kreatif direktörü Andrea Cannelloni konuştuk. Daha önce Ermenegildo Zegna ve Trussardi Sport gibi ünlü markalarla çalışan tasarımcı; yeni koleksiyonunu ve ilham kaynaklarını anlattı. İstanbul'dan geldiğimizi öğrenince de İstanbul sevgisi depreşti ve İstanbul'u anlatmaya başladı. İlk soru doğal olarak İstanbul'la başladı....

* İstanbul'da en çok neyi sevdiniz? Yiyecek olarak soruyorsanız; çok patlıcanlı bir yemeğiniz var sevdim!

* Hünkar beğendi mi? Adını bilmiyorum ama soğuk bir yemekti. (Gülüyor) Zeytinyağlı bir meze. Ayrıca Boğaz'da taze balık yemeyi de çok seviyorum. Boğaz'da çok güzel bir bar var. Köprü manzarasını görüyor. İçi tamamen beyaz bir mekan. Adını hatırlamıyorum ama oraya hayran kalmıştım.

* Reina olabilir mi? Evet, galiba. En son iki sene önce gittim oraya; muhteşemdi.

* İstanbul'a sık sık geliyor musunuz? Evet Türkiye'deki Hugo Boss mağazasının ortaklarından Zafer Kurşun çok yakın arkadaşım. Hem iş için, hem gezmek için, ne zaman İstanbul'a gitsem, beni çok güzel gezdirir. Dediğim gibi en çok Boğaz manzarasını seviyorum. Gerçi bunu size herkes söylediği için artık banal geliyordur size. (Gülüyor) Ama İstanbul Boğazı o kadar etkileyici ki insan buradan bir ev almayı bile düşünüyor. Ben de düşünmüyor değilim; iyi bir yatırım olur bence. (Gülüyor)

*
Modaya ilgi duymaya nasıl başladınız? Büyükannem bir terziydi. Çocuklarının kıyafetlerini dikerdi. Küçük bir çocukken onunla birlikte oturur, yaptığı işleri izlerdim. Zamanla ona yardım etmeye başladım. Kesim-dikim işlerini ilk ondan öğrendim. Zamanla bende merak uyandı. Büyükanneme sürekli sorular sormaya başladım.

* Oyun gibi başladı yani her şey... Evet, aynen öyle. Bir kumaşın müthiş bir elbiseye dönüştüğünü görmek bana büyük keyif veriyordu.

* Hugo Boss markası altında kaç alt koleksiyon var; Boss Orange koleksiyonunun diğerlerinden farkı nedir? 'Black Label' adlı koleksiyonumuz işadamları tarafından tercih ediliyor. Bu koleksiyonda çok şık, zarif ve pahalı ürünlervar. Boss Orange ise aynı adamın içinde gizli kalmış kişiliği ön plana çıkarıyor. Yani madalyonun diğer yüzünü simgeliyor. Bir alternatif niteliği taşıyor. Daha günlük, rahat ve spor... Boss Orange, erkeklerin ruhunun derinliklerine iniyor resmen. Senin içindeki 'gerçek seni' korkmadan ifade etmeni sağlıyor. Herkes Orange'ı gençler için yaratılmış bir koleksiyon sansa da aslında her yaştan erkeğe hitap ediyor.

DETAY FARKI

* Yani Boss Orange, alışılmış Hugo Boss formatından daha mı eğlenceli? Bu koleksiyonun özelliği detaylarda gizli. Materyellerle çok oynadık. Hugo Boss'tan beklenmeyecek bazı öğelere yer verdik. Ama çocukça görünmek de istemedik. İnsanları pozitif anlamda şaşırtan bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Bir işadamı da rahatlıkla Boss Orange ürünlerini giyebilir. Belki bu ürünlerle bir toplantıya gidemez ama ailesiyle vakit geçirirken, arkadaşlarıyla içmeye giderken tercih edebilir. Daha eğlenceli ve rahatına düşkün insanlara hitap ediyor ya da hayatında böyle anlara yer açanlara... Bana benzeyen, rahat giyinmeyi seven insanlar tercih ediyor özet olarak (gülüyor). Özel şeyler giymek isteyen insanların tercihi... Boss Orange'ı tercih edenler, 'kıyafetleri fark yaratsın ama bağırmasın' diyen tipler. Şu an üzerimdeki tişört ütüsüz mesela. Tişörtlerimi ütülemeyi sevmiyorum. (Gülüyor) Dikişsiz ürünler var ayrıca; pantolonu giyiyorsunuz dikiş yok! Renkler ise klasiğin çok dışında...
Haberin fotoğrafları