kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Ergenlikten erişkinliğe uzun ve zor bir yol var

16-17 yaşlarındaki gençlerin hayata adım atmaya hazırlandıkları dönemde aileleri mutlaka yanlarında olmalı... Toplumda çok erken yaşlarda içki içmeye başlayan gençlerin artması, yalnızlıklarının işareti.
İki farklı olaya şahit oldum. Her ikisi de çocuklarımız ve onların geleceği konusunda beni endişelendirdi. Bir tatil kasabası. Hava çok sıcak, herkes denizde ve bir sakinlik var. Saat 17.00 olduğu anda bir gürültü başlıyor. Sesi sonuna kadar açılmış müzik eşliğinde oturduğum yerin yan tarafında hareketlenme oluyor. İzlemeye başlıyorum. Mayolu, bikinili insanlar, içki içmeye ve dans etmeye girişiyor. Başkalarının rahatsız olması dışında sorun yok gibi görünürken, ellerinde votka şişesini kısa sürede yarılayan iki delikanlının yaklaşık 16-17 yaşlarında olduğunu görünce, her şeyi bırakıp grubu izliyorum.

AİLELERİ NEREDE?
Yaklaşık 50-60 kişinin hemen hepsi ergenlik dönemindeki çocuklar... Bir yandan "Aileleri nerede?" diye araştırıp, diğer yandan izlemeye devam edince iki kız çocuğu gözüme çarpıyor. Yaşları 12- 13. Birinin saçları sarıya boyanmış, dipte koyu renk kendi saçları görülüyor. Diğeri o kadar çocuk ki insanın genç kızın yanına gidip "Senin oyun parkında ya da denizde olman gerek," diyesi geliyor. Kendilerinden birkaç yaş büyük delikanlılarla dans ediyorlar. Bense ne gidip bir şey söyleyebiliyorum ne de ortada bir aile görebiliyorum. Çaresiz iki saat boyunca, kocaman kadınlar ve adamlar gibi davranıp, içen yalnız çocukları izliyorum. Müzik bitiyor ve çocuklar muhtemelen göremediğim aileleriyle kalmakta oldukları otellere ya da evlere doğru yola çıkıyor. Çocukları sarhoş görünce, onların ne soracağını merak ediyorum. Sonra aklıma "Hiçbir şey sormayacaklar," cümlesi geliyor ve içim sıkılıyor.

'KIZIM HAŞEMA ALMIŞ'

Şimdi de 13 yaşında bir kız çocuğunun babasıyla yaptığı tartışmayı paylaşalım. Boşanma nedeniyle annesi ve onun ailesiyle yaşayan çocuk, babasıyla tatile gidecek. Baba, kızına mayo gereksinimi olup, olmadığını soruyor. "Yeni aldım," diyen çocuğun gösterdiği haşema, onu şaşırtıyor. Bir yıl önce mayo giyen kızının bu isteği şaşkınlığın ötesinde; endişe, onunla yeterince ilgilenmemiş olma, her türlü etkilenimden yara alabileceği kaygısı gibi karışık düşünceler oluşturuyor. Kızına bunun yanlışlığını, kendisinin henüz çocuk yaşta ve büyüme yaşında olduğu için bedenine ilişkin endişeleri olabileceğini, ama bunu bu şekilde kapatarak çözemeyeceğini anlatmaya çalışıyor. Kızından aldığı yanıt ise dinin el ve ayak bileklerine değin kapanmasını emrettiği, okul nedeniyle başını kapayamadığı için mükemmel olamadığı, günah işlediği, ama bunu eğitim için yaptığı oluyor. Aralarındaki tartışma uzayınca, çocuk babasına, gün gelip sistem değiştiğinde, alkol aldığı için kendisinin kötü olduğunu söyleyenlere karşı onu savunacağını, şimdi aynı şeyi babasının yapması gerektiğini söyleyerek konuşmayı kapatıyor. Baba, anneyle konuştuğunda, aldığı yanıt: "Çocuğumuzun seçimlerine saygılı olmalıyız," oluyor.

DOĞRULAR ANLATILMALI
Pozitif bilim eğitimi almış, 13 yaşında yanlış seçimler yapılacağını fark etmeyen, anne ve babasına bile bu kadar yabancılaşmış, kendini kapatmaya çalışan bir ergene, kimlerin destek olabileceğini düşünüyorum. Sonra aklıma "Hiç kimse... Aksine iktidar için birçok kişi destekleyecek," cümlesi geliyor ve içim bir kez daha sıkılıyor. Sevgili aileler, neredesiniz? "Ben çocuklarımı ikisinden de uzak tutuyorum," diye, "Onlar bizim değil, başkalarının çocukları," diye, kendi çocuğunuzu koruyabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Peki, ne mi yapmalısınız? İşe yaşadığınız topluma, çevrenize doğruları anlatmakla, örnek olmakla başlayabilirsiniz. En azından bir hafta sonra seçim var. Oyunuzu doğru kullanarak, çocuklarınız için ilk adımı atabilirsiniz.