kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Temmuz 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Bağımsızların duruşu

Büyük resim için tıklayın
Türkiye seçimden çok cumhurbaşkanlığı meselesiyle meşgül. Sanki seçimin galibi bugünden ilan edilmiş gibi bir hava var. CHP lideri Baykal ise bugünden 23 Temmuz'a yönelik bir tavır alıp Erdoğan'ı yeniden hata yapmaya zorlayıcı bir strateji izliyor.
Cumhurbaşkanlığı meselesi elbette önemli ama bugünün konusu mu, şüpheli.
Dikkat edilmesi, izlenmesi gereken başka konular da var.
Mesela bağımsız şirketlerin yaptırdığı araştırmalar yeni Meclis'e 25 kadar Kürt kökenli milletvekilinin gireceğini gösteriyor.
Seçildikten sonra DTP çatısı altında grup oluşturması beklenen bu vekiller nasıl bir çizgi izleyecekler çok önemli.
15 yıl öncesinin yanlışları tekrarlanacak, terör örgütü yüceltilecek, bütün siyaset bir kişinin istek ve kaprisleri yönünde yönetilerek gerilimlere mi yol açılacak acaba?
Son dönemde belediye başkanlarının çıkışı, bağımsızların Meclis'te böyle bir çizgi izleyebilecekleri izlenimi veriyor.
Bu noktada eski DTP Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Aysel Tuğluk'un sözleri önem taşıyor.
Ne diyor Tuğluk?
"Biz bu topraklarda acıların yaşanmaması için çok çaba sarf ettik. Ama bunu Türk halkına anlatamadık. İnanıyorum, Meclis'te bunu aşacağız. Amacımızın birlik ve beraberlik olduğunu söyleyeceğiz. Kendimizi daha doğru anlatacağız Türk halkına."
Leyla Zana ve arkadaşlarının hatasına düşmeyeceklerini söyleyen Tuğluk, "Bugün Türkiye değişti. Duyguyu değil, aklı öne çıkaracağız" sözü de vermiş.
Bunlar önemli, altı çizilmesi, arkasında durulması gereken sözler.
Ancak ne kadar bu sözlerin arkasında durulacağı önemli.
Meclis'e giren bu bağımsızlardan ne kadarı kendi aklını veya ortak aklı kullanacak, ne kadarı İmralı'nın aklına boyun eğecek?
Türkiye reformlarına, demokratikleşme sürecine devam edecek, kişi hak ve özgürlükleri alanını daha da geliştirecekse, bu süreci tehlikeye düşürecek her türlü eylemden kaçınmak gerekir.
Etnik kökeni ne olursa olsun, bu topraklar üzerinde birlik ve beraberlik içinde yaşamak istediğini söyleyen, bu amaçla siyaset ürettiğini savunanların bu hususa özellikle önem vermesi gerekir.
Daha fazla demokrasi, herkesin önünü açacaktır.
Tersi bir gelişme bunca yılın kazanımlarını da sıkıntıya sokacaktır.