kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Temmuz 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Trafik canavarı nihayet filme çekildi!

Şu "Trafik Canavarı Olmayın" tabelasındaki mahlukun suçsuzluğu sonunda ispat edildi. Meğer bize yıllardır trafik canavarı diye başka "robot resim" göstermişler. Aslını pazartesi gecesi Star TV'deki Deşifre'de izledim. Mehmet Ali Önel ve ekibi bir kez daha önemli bir habercilik başarısı elde ettiler. Şehirlerarası yollarda seyahat eden otobüslerin takograf denilen hız kayıtlarını değiştiren ve onların polis çevirmelerinden "sıyrılmalarını" sağlayan bir adamı deşifre ettiler. Adam, uyguladığı özel bir teknik sayesinde otobüs ne kadar süratli giderse gitsin, takograf kayıtlarının en fazla 80 kilometrede kalmasını sağlıyordu. İşinde (!) öyle iddialıydı ki, gizli kameralı çekimde "Abi, isterse şoför 150 ile gitsin, 80'den fazla göstermez. Garanti verebilirim" diyordu... Programda Mehmet Ali Önel'in, suçüstü yaptığı bu trafik canavarının ardından, "Dur kaçma! Daha geçenlerde 30 çocuk öldü otobüste" diye bağırarak, koştuğunu gördüm... Düşünebiliyor musunuz? Bir adam çıkıyor, şehirlerarası yollarda deli gibi giden otobüsleri "görünmez" kılıyor. Bana göre bunun hukuktaki adı "cinayete teşvik"tir, "yardım ve yataklık"tır, "delil karartma"dır. Şimdi çok merak ediyorum. Bu şahısa acaba nasıl bir cezai işlem uygulanacak? Belgede tahrifat ya da sahtecilikten para cezası alıp kurtulacak mı? Yoksa şehirlerarası otobüslerde hız yüzünden kurban giden insanlarımızın vebali boynuna mı dolanacak? Bu arada, takograf sahtecisine başvuran otobüs şoförlerini ve -varsa- bu duruma göz yuman otobüs firmalarının sahip ve yöneticilerini ihmal ettiğimi sanmayın. Bence bu "trafik çetelerini" ortaya çıkarmak, cezasını vermek için sadece Deşifre'nin gizli kameralarından medet umulmamalı. Geçenlerde bindiğim şehirlerarası otobüsün şoförü, trafik çevirmesine yaklaşırken şöyle diyordu: "80 kilometreden bir kilometre fazla çıksın, otobüsü onlara bırakırım..." Umarım bu "güven" sadece mesleki deneyiminden kaynaklanıyordur!..