kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Temmuz 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Domates, havuç yeşil çay ve üzüm kanser kalkanı

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
09.07.2007
Kanserden korunmak için beslenmenizin rengi yeşil ve beyaz olsun! Yani bol sebze, beyaz et ve özellikle de balık sofranızdan eksik olmasın. Günde 4-5 domates, havuç ve çekirdekli kara üzümü bol bol yiyin. Yeşil çayın; hem kanserden koruduğunu, hem de kanser tedavisi sırasında tümörü küçülttüğünü ve ilaçların etkisini tam 5 kat artırdığını da unutmayın..
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü ve Sağlık Bakanlığı Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Danışma Birimi Başkanı Prof. Dr. Erkan Topuz; kanserden korunma yollarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı:

* Hangi gıdaların kanseri önleyici etkisi var? Genellikle yeşille beslenmek gerekir. Brokoli, karnabahar, beyaz lahana, kırmızı lahana, kıvırcık salata, semizotu, kırmızı turp salatası ve yeşil kabak gibi besinler korunmada etkilidir. Bunlar genellikle ön planda tutulacak gıdalar olmalı. Mesela nar suyunun kanseri küçülttüğünü gösteren hayvan deneyleri var. Havuç çok önemli bir besin. Bunun yanı sıra çekirdeğiyle beraber bol miktarda kara üzüm, çilek ve çilek grupları tüketilmeli. Yeşil çay, hem kanserden koruyor hem de kanser tedavisi esnasında tümörü küçültüyor. Genellikle yeşile dönen, kırmızı etten ve yağdan kaçan bir diyet uygulamak gerek. Beyaz un, şeker, margarin, hazır gıdalar, konserveler, sucuk ve salam gibi gıdalar ile hazır meyve sularından kaçınmak gerek.

ALKOL ZARARLI...

Ama kanserin oluşumunda kesin olarak en önemli faktör sigara ve alkol! Eskiden kırmızı şarabın bir miktar içilmesini tavsiye ederdik. Ancak son çıkan yayınlar, günde iki bardak kırmızı şarap içenlerde meme kanseri riskinin arttığını gösterdi. Ve özellikle sert rakı, votka, viski ve tekila gibi içkilerden kesinlikle uzak durulmalı. Çünkü bunlar sigara ile birleştiklerinde kanser riskini yüksek oranda artırıyor.

* Kanser tedavisi sırasında tamamlayıcı tıbbın rolü nedir? Kanser meydana geldiyse işte bizim için asıl tehlike burada başlar. Çünkü hastalarımızın bilinçsizce kullanacağı herhangi bir bitki kanser olayını tetikleyebilir; yani kanser için verdiğimiz ilaçları ya nötralize eder ya da potansiyel hale getirir.

* Örnek verebilir misiniz? En basitini söyleyeyim: Kadınların yüzde 40'ının kullandığı bir antidepresan ilaç var, diğer bütün ilaçları bloke ediyor... Mesela greyfurt suyu da kanser ilacının emilmesine mani olduğu gibi, ilacı dört kat potansiyalize de edebiliyor. Yani hastayı zehirliyor. Onun için doktorun çok bilinçli olarak hastasına bunu izah edip yasaklaması gerekiyor. Hastaların kesinlikle tamamlayıcı ya da alternatif ilaçları doktora danışmadan kullanmaması gerekir.

YEŞİL ÇAY MUCİZE GİBİ

* Kanser hastalarına uygulanan kemoterapi tedavisi sırasında beslenme konusunda nelere dikkat edilmeli? Kemoterapi sırasında bu işi bilen bir doktorun verdiği ilaçların dışında hiçbir bitkisel ilaç alınmamalı; hastayı ölüme götürür! Kurtulacakken bu nedenle kaybettiğimiz çok hasta oluyor. Bu dönemde doğrudan doğruya destek gıdalardan alınmalı. Bazı bitkiler kemoterapinin etkisini sıfırlar; kemoterapi öncesi ve sonrası çok yararlı olanları bile (sarmısak hapı, gisenk gibi) kemoterapi sırasında alınırsa kanamalara yol açabilir. Kemoterapi sırasında greyfurt yenmez. Greyfurt suyu yararlıdır ama ilaçları bu dönemde greyfurt suyuyla içemezsiniz çünkü etkisini azaltır. Meme kanseri riskli kişilere, hastalığa yakalanmadan önce soya yağı ve keten tohumu kullanmalarını söyleriz. Ama kanser olduktan sonra keten tohumu ve soya yağı yasaklanır; çünkü hastalığı aktif hale getirerek zehir etkisi yapar. Yeşil çay, böğürtlen yaprağı, ısırgan yaprağı ve limon kabuğu çok yararlı. Bu dörtlüyü, özellikle meme kanseri olmuş hastalarda çok tavsiye ederiz. Günde en az iki kupa bitirmesini tavsiye ederiz. Yeşil çay, ilacın etkisini beş kat artırır.
Haberin fotoğrafları