Hasan Kanber!.. Hem İsviçre hem Türkiye vatandaşı. İsviçre'de Basel'de doğmuş. İsviçre'nin
26 kantonundan biri olan
Basel'i 3 yıldır
milletvekili olarak temsil ediyor.
46 senatörü ve
200 milletvekili olan İsviçre Meclisi'ndeki 5 Türk milletvekilinden biri. Ayrıca 22 Temmuz seçimleri öncesinde Türk vatandaşı olarak gelip Sabiha Gökçen Havalimanı'nda oyunu kullandı.
Türk halkına diyor ki;
"Lozan Anlaşması boşuna yapılmadı. Bunun arkasında durmamız lazım!" Öyle ya, İsviçre milletvekili Hasan Kanber ne diyor? Açıkçası "ulusal birlik" mesajı veriyor.
Niye? Çünkü Türkiye 120 gün sonra referanduma gidecek ve halka,
"Cumhurbaşkanı kim olmalı!" diye soracak. Oylamaya bakacak ve karar verecek. Kafalar iyice karışacak. Piyasalarda hedge
(haydut) fonları yöneten yaramaz çocuklar boş durmayacak!.. Kuzey Irak hep gündemde olacak. Paranın rotasına yön verenler durmadan
senaryo yazacak. Raporlar havada uçuşacak. Türk halkı ise
80 milyar doları aşan
döviz tevdiat hesabını kesinlikle bozdurmayacak, üstüne üstlük artıracak!..
Diyeceksiniz ki,
"Referandum Türkiye'ye uyar mı?" Referandum çocuğu Hasan Kanber, "
Ne halk ne de sistem buna hazır. Referandum ancak iki kuşak sonra Türkiye'ye uyar" diyor.
Kanber'e göre referandum oturmuş demokrasilerde işe yarar!
Siyaseti baskı altında olan ülkelerde işe yaramaz!..
Gelin görün ki, ben bu açıklamaları dinlerken, dünyada
doğrudan demokrasinin işletildiği tek ülke olan İsviçre'ye odaklanmayı tercih ettim.
7 milyon nüfusuyla avuç içi kadar olan bu ülkede sürekli referandum yapılıyor. Herhangi bir şehirde bir müze mi onarılacak? Trafik ile ilgili bir düzenleme mi yapılacak? Bir kavşak mı değişecek?.. Hepsi için referandum yapılıyor!
Sakın ola! İsviçre deyip geçmeyin!..
Dünyanın en zengin ülkeleri liginde baş köşede oturuyor. Aylık gelir en düşük
10 bin dolar ya da
16 bin İsviçre Frangı. Bir barış adası. Antlaşmalar burada yapılıyor. Küresel ekonominin büyük-küçük tüm şirket ve holdingleriyle birlikte aklınıza gelebilecek tüm bankaları burada konuşlanmış.
Basel kriterleri burada oluşmuş. Kayıtlı-kayıtsız iş yapan para sahiplerinin paraları bavullarla bu ülkeye iniyor. Sonuçta İsviçre bir
vergi cenneti!.. Üstelik AB üyesi değil! AB, onlara sürekli davetiye çıkartıyor,
"Gelin" diyor. AB umurlarında bile değil! Türkiye ise bekleme salonunda bekletiliyor!.. Aradaki fark açık!
Hatırlatalım. İsviçre, petrokimya sektöründe dünyanın bir numaralı ülkesi. Onca dev şirketi var. Fakat bizim Petkim'in yüzüne bile bakmadılar!.. Doğrusu çok alındım. Petkim'i alan Kazakistanlı Turan Alem Bankası'nın sahibi diye sunulan foncuların paraları da herhalde bu vergi cennetindedir.
Daha ne diyeyim!..
İlginç
"Petkim filmi" için acele etmeyin! Önce referandum, arkasından özelleştirme!..
Çünkü toplumsal refah kültürü için ulusal birlik şart!..
Yayın tarihi: 7 Temmuz 2007, Cumartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2007/07/07//haber,EA802259E374459D9264BBAAE817C93D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.