kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

''PETKİM'in satışını durduracağız''

(A.A)
Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin en önemli sanayi kuruluşlarından PETKİM'in seçime 2 hafta kala ''gümrükten mal kaçırırcasına'' satıldığını kaydederek, ''İktidara gelirsek bu son dakika satışını mutlaka durduracağız'' dedi.

Baykal, partisince Adıyaman'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, iktidarın ''fakir fukara, garip gureba'' sözleriyle iş başına geldiğini, ancak zenginin bu dönemde daha da zenginleştiğini ifade etti.

Kentin sorunlarına değinen Baykal, Adıyaman'ın da Türkiye'nin de yeni yönetime ihtiyaç duyduğunu savundu.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Baykal, PETKİM'in satışına da değinerek, şunları söyledi:

''İktidar, elde avuçta ne varsa sattı. Türkiye'nin bütün ekonomik altyapısını oluşturan kuruluşlar bu dönemde satıldı. En son PETKİM'in satışı yapıldı. PETKİM, Türkiye'nin çok önemli bir kuruluşu. Kime satıldığını da bilmiyoruz. Satan belli, Türkiye... Ama alanın sermayesinin altyapısı belli değil. Seçime iki hafta kala gümrükten mal kaçırır gibi satıldı. Bekleyin, bakalım millet sandıkta ne diyecek bu satışlara. Buradan ilan ediyorum; Seçimden sonra CHP iktidara gelirse PETKİM'in satışına el koyacaktır. Türkiye kapanın elinde kalan bir ülke değil. Bu son dakika satışını mutlaka durduracağız.''

Baykal, AK Parti döneminde borçların arttığını, bugün doğan her çocuğun 5 bin 600 dolar borçla dünyaya geldiğini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yaptığı görüşmede Borsa'dan söz ettiğini anımsatan Baykal, ''Borsa'daki paranın yüzde 85'i 3 bin 500 kişinin elinde. Bunların da bin 500'ü yabancı. Başbakan Borsa'dan söz edeceğine Adıyaman'daki köylünün tütün tarlasında ırgat olmasına çare arasa...'' diye konuştu.

''MARŞ MARŞ MAHKEMEYE''

Baykal, yolsuzlukla mücadelenin önemine değinerek, bunun için milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Baykal, ''İktidara geldiğimizde yapacağımız en önemli işlerden biri de dokunulmazlığı kaldırmak. Milletvekili dokunulmazlığını kaldıracağız, kimin dokunulmazlığı varsa 'marş marş mahkemeye' diyeceğiz'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın 3 Kasım seçimlerinden önce dokunulmazlığın kaldırılması sözü verdiğini, ancak bunu yerine getirmediğini ifade eden Baykal, ''Kendisiyle ilgili yolsuzluk dosyalarının hesabını verememiş bir Başbakan memlekete adalet getirebilir mi?'' diye konuştu.

''GERGİNLİK TIRMANIYOR''

İktidarın ''gerginlik ve çatışma politikası sürdürdüğünü'' ve ''ülkede gerginliğin giderek tırmandığını'' söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizim en büyük gücümüz birlik ve beraberliğimiz. Sakın ha bizi inanç, mezhep, etnik köken diye ayırmak isteyenlere fırsat vermeyin. Hepimiz aynı milletin parçasıyız. Biz herkesi seviyoruz. Aleviyi de Sünniyi de Kürdü de Türkü de Arabı da Gürcüyü de seviyoruz. Millet de devlet de bizim. Millet ile devleti karşı karşıya getirmek isteyenlere izin vermeyin. Çevrenize bir bakın, Irak'a bakın, devlet parçalanıyor, millet bölünüyor. İyi mi oluyor? Her gün 70-80 kişi ölüyor. Bu olanların bize sıçrama tehlikesi hiç mi yok. Uyanık olmak lazım. İşte CHP, o duyarlılığı ve uyanıklığı sürdürüyor.''

Baykal, zaman zaman yaptığı sert açıklamaların altında bu konudaki duyarlılığının yattığını dile getirerek, şöyle devam etti:

''Türkiye'yi Yüksekovası'ndan Keşanı'na kadar her yerinde, bir vatandaşımızın burnu kanamadan, huzur içinde yaşatmak istiyoruz. Bunun yolu tuzağa düşmemek, ayırımcı anlayıştan medet ummamaktır. Ben bütün insanlarımızı seviyorum, sadece terörü sevmiyorum. İster mezhep terörü, ister etnik terör, ister başka terör... Ne Sünni terörü ne Alevi ne Kürt ne Çerkez terörü... Terör istemiyorum, barış ve kardeşlik istiyorum.

Keşke 'Hükümet de bu konuların farkında' diyebilseydim. Ama bunu diyemiyorum. Bu seçimde her şeyden önce Türkiye'nin huzurunu, barışını kardeşliğini güvence altına alacak iktidara ihtiyaç var. Oyunuzun kıymetini bilin, bunun büyük vebali var.''

Baykal, CHP'nin iktidar hedeflerinden de bahsederek, Doğu ve Güneydoğuda kuracakları yatılı bölge okullarında yoksul çocukların devletin en tepesine gelecek şekilde eğitim almalarını sağlayacaklarını söyledi.

GAP'ın, bölgenin ve Türkiye'nin gücü olduğunun altını çizen Baykal, ''GAP'ı ayağa kaldıracağız'' dedi.

''BAŞBAKAN KAÇIYOR''

Baykal, konuşmasının son bölümünde Başbakan Erdoğan'ın mitinglerdeki sözlerini eleştirerek, şunları söyledi:

''Başbakan, gittiği her yerde başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine hakaret ediyor. Bunlar; Başbakan'ın içindeki ezikliği, stresi boşaltmaya yönelik boş sözler. Biz yanlışlıkları söylüyoruz. Bu memleketin çocukları işsiz dolaşırken Başbakan ve bakanların çocuklarının haksız kazanç elde etmeleri yanlış. Biz Türkiye meselelerini Başbakanla karşı karşıya gelip bir masanın etrafında konuşmak isteriz. 2002 seçiminde başbakan benimle karşı karşıya geldi de şimdi niye gelemiyor? Ben bunu kendim için değil, demokrasinin gereği olarak istiyorum. Ülkemizin tanınmış gazetecileri, televizyoncuları bizi çağırsınlar, düşüncelerimizi söyleyelim. Vatandaş da dinlesin. Ben vatandaşın demokratik hakkını dile getiriyorum. Başbakan kaçıyor. Söyleyecek sözü olan insan, arkadan konuşmaya tenezzül etmez.''

Mitingde Baykal'ın konuşması öncesinde sanatçı Onur Akın şarkılarını seslendirdi.

Miting alanında ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındığı dikkati çekti.