Çankaya bilmecesi

367 kararı sonrası tartışmalarda prestiji sarsılan Anayasa Mahkemesi dün beklentilerin tam tersi bir karar verdi.
Yüksek Mahkeme'nin bu kararıyla cumhurbaşkanını halkın seçip seçmeyeceği ve seçim süresinin dört yıla inip inmeyeceğine referandumla karar verilecek.
Ancak kamuoyu yoklamaları ve siyasi partilerin duruşu böyle bir referandumda halkın ağırlıklı bir bölümünün "evet" yönünde oy vereceğini gösteriyor.
Yani bundan sonra Çankaya'nın yeni sakini doğrudan halk oyuyla ve beş yıl için belirlenecek.
Burada kritik olan nokta, şu anki kaotik durum.
Çünkü Cumhurbaşkanı Sezer, referandum süresini 120 günden 45 güne indiren yasayı veto etti.
Veto, tatilde olan Meclis'te bekliyor.
AK Parti Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıp bu yasayı geçirebilir.
Bu durumda Sezer ikinci kez önüne gelen yasayı 15 gün bekletip onaylamak durumunda olduğundan referandum süresi 45 güne inebilir.
Ancak 22 Temmuz'da yapılacak seçim ve Meclis Başkanı ile cumhurbaşkanını art arda seçme zorunluluğu bu değişikliğin bu döneme yetişmesini mümkün kılmayabilir.
Bu, iktidarın hukukçu milletvekilleri ile yönetim kadrosunun herhalde bu bir iki gün içinde tartışıp çözüm bulmaya çalışacakları bir konu olacak.
İşin bir de Dolmabahçe Zirvesi bölümü var.
Bu zirvenin içeriği konusunda kimsenin bilgisi yok veya en azından bilenler her türlü sızıntıyı önledi.
Bu zirvede Çankaya konusunun açılıp açılmadığını ve bu konuda bir uzlaşmaya varılıp varılmadığını bilmiyoruz.
O nedenle, Anayasa Mahkemesi kararının bu dönem mi, bir sonraki dönem mi yürürlüğe gireceği konusu sadece süre ve hukukla ilgili olmaktan çıkıp siyasi bir tercih haline de geliyor.
Kendini sistemin koruyucu bekçisi olarak gören kesimler, cumhurbaşkanının bu dönem Meclis tarafından seçilmesi için bastıracaktır.
Elbette yeni Meclis'in yapısı da bu olayda belirleyici olacaktır.
Eğer oy oranları tarafların uzlaşmaya varmasını gerektirecek bir düzeyde çıkar ve uzlaşma sağlanamazsa, bu referandumun ardından çifte sandıklı bir seçime gitme ihtimali olduğu da hatırdan çıkmamalı.
Çok bilinmezli bu denklemin çözümü yolunda 22 Temmuz seçimleri en önemli adım olacak.