kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Köstebek

Geçen mevsimin yabancı filmlerine bakış: 2

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
Amerikan sinemasına bakışımızı, bu sinemanın kimi zaman en ilginç ürünlerini veren bağımsız sinemayla bitirelim. Tom Dey imzalı Düş Yakamdan/Failure to Launch, John Turturro imzalı Aşk ve Sigara, Mike Mills imzalı Başparmak, Laurie Callyer imzalı Sherrybaby, Sea Ellis imzalı Zamana Güzellik Kat/Cashback, Duncan Tucker imzalı Transamerica gibi filmler hayli ilginçti. Bunlara Dito Montiel'in Hayatımdaki Azizleri Keşfetme Kılavuzu, Marc Vallee'nin Çılgın/Crazy veya çok kendine özgü bir film olan Marc Forster'in Lütfen Beni Öldürme/Stranger than Fiction filmleri de katılabilir. Forster, bir Avustralya yapımı olan Gitme/Stay ile de karşımıza geldi. Davis Guggenheim imzalı Uygunsuz Gerçek ve Gabriel Range imzalı Bir Başkanın Ölümü de Amerikan kanadından gelen belgesel yapımlardı.

MEVSİMİN FRANSIZ FILMLERI

Avrupa sinemasından en çok Fransız filmleri izledik. Arnaud ve Jean-Marie Larrieu çiftinin Mutluluğun Resmi, Remi Besançon'un Havada Aşk Var, Emmanuel Bercot'nun Perde Arkası, Christian Vincent'in Tatlı Hayat, Patrick Grandperret'nin İki Kız, Guillaume Canet'nin Kimseye Söyleme, Christophe Ali-Nicolas Bonilauri ikilisinin Ölesiye Aşk gibi yapımları, tipik Fransız ve orta karar filmlerdi. Luc Besson'un Angel-A'sı bence çok başarısızdı. Yine Besson imzalı Arthur ve Minimoylar ve Christian Volckman imzalı Rönesans, değişik canlandırma örnekleriydi. Michel Gondry'nin Rüya Bilmecesi, Dominik Moll'un Kuzey Faresi/Lemming, Tony Gatliff'in Transylvania yapımları, Fransız filmlerinin belki en iyileriydi. Gerilimde ise Fransızlar yine yaya kaldılar: Guillaume Nicloux'nun Taş Meclisi, David Moreau-Xavier Palud ikilisinin Onlar, Jean-Paul Salome'nin Arsen Lüpen filmlerinin gösterdiği gibi... Paris, Seni Seviyorum ise birçok yönetmenin skeçlerinden oluşan ve yer yer çok hoş bir Paris güzellemesiydi.

AVRUPA SINEMASINDAN...
Genelde Amerikan filmleriyle karışan İngiliz yapımlarının bazıları yine de çok tipik olarak İngilizdi: Ken Loach üstadın birbirinden güzel iki filmi Duygudan Da Öte/AeFond Kiss ve de Özgürlük Rüzgarı, Anthony Minghella'nın Hırsız/Breaking and Entering, Richard Eyre'in Skandal ve özellikle de Stephen Frears'in görkemli 2. Elizabeth portresi Kraliçe filmleri gibi. Hatta İngiliz komedileri bizi de güldürdü bu yıl: Larry Charles'ın Borat veya Steve Bendelack'in Mr. Bean Tatilde'si gibi... Hollanda'dan Paul Verhoeven imzalı Kara Kitap, Danimarka'dan Lars von Trier imzalı Emret Patronum geldi. Alman sineması da hayli verimliydi: Tom Tykwer'in ünlü roman uyarlaması Koku, Detlev Buck'ın Acımasız, Agnieszka Holland'ın Beethoven'ı Anlamak, Oskar Roehler'in Temel Parçacıklar gibi filmleri ilginçti. Ama en iyisi, Florian Henckel von Donnersmack imzalı Başkalarının Hayatı oldu. Hatta bir de Alman canlandırması gördük: Sevimli Dinozor!...

LATIN FILMLERI
Latin kanadına gelince... İtalyan filmleri az ve etkisizdi: Luca Guadagnino'nun Melissa P, Cristina Comencini'nin Yüreğimdeki Canavar, hatta Ferzan Özpetek'in Bir Ömür Yetmez filmleri gibi... İspanyollar çok daha çarpıcı şeyler sundular: Pedro Almodovar'ın eşsiz üslup denemesi Dönüş/Volver, Carlos Saura'nın müzikal filmlere parlak dönüşü İberia, Antonio Banderas'ın özyaşamsal Yaz Yağmuru gibi... Meksika'dan ise Guillermo del Toro'nun çok ilginç Pan'ın Labirenti filmi geldi. Balkan ülkelerinden ise, Gürcü Gela Babluani'nin 13, Romen Corneliu Porumboiu'nun Bükreş'in Doğusu, Boşnak Jasmina Zbanic'in Esma'nın Sırrı filmlerini izledik.

UZAKDOĞU SÜRPRIZLERI
Uzakdoğu'ya gelince... Kore'den Kim Ki-Duk'un Zaman'ı ve Ji Woon- Kim'in Acı Tatlı Hayat'ı geldi. Japonlar Takeshi Kitano'nun Takeshis'i, Takashi Shimizu'nun Garez-2'si ve Hayao Miyazaki'nin canlandırması Yürüyen Şato ile temsil edildiler. Çin ise gözde yönetmeni Zhang Yimou'nun görkemli yapımı Altın Çiçeğin Laneti'ni yolladı.
Haberin fotoğrafları