kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Ferit Şahenk

Başarının arkasında IMF var

TÜSİAD Başkan Yardımcısı Şahenk, büyümenin tesadüf olmadığını belirterek, "Bu başarının arkasında, IMF tarafından desteklenen program ve AB’ye uyum süreci var" dedi..
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ferit Şahenk, Türkiye'nin gerçekleştirdiği yapısal reformlarla, son dönemde daha fazla yatırım ve fon akışı sağladığını, uluslararası rekabet gücünde önemli yol kat edildiğini söyledi. Türkiye ekonomisindeki büyümenin bir tesadüf olmadığını belirten Şahenk, bu başarının arkasında, IMF tarafından da desteklenen ekonomik program ve AB'ye uyum sürecinin bulunduğunu söyledi. TÜSİAD ve Konrad Adenauer Sitftung tarafından düzenlenen "Küresel Rekabette Türk Ekonomisi" başlıklı konferansta konuşan Şahenk, son 4 yılda dünya ekonomisinin kesintisiz ve yüksek büyüme performansı sergilediği, artan tasarruf eğilimi ile beraber küresel likiditenin arttığını kaydetti. Başta sermaye olmak üzere, mal ve hizmetler, işgücünün mobil hale geldiğini anlatan Şahenk, üretim sürecini küresel zincirler ağına taşıyan ülkelerin daha fazla yabancı sermaye yatırımları çektiğini söyledi.

TÜRKİYE 43. SIRADA
Küresel Rekabet Endeksi'ne göre 2005'te göre 71'inci sırada olan Türkiye'nin 59'uncu sıraya çıktığını kaydeden Şahenk, Türkiye'nin küresel rekabet gösterdiği bu ilerlemenin bir rastlantı olmadığını belirtti. Şahenk, "2001 krizinden sonra uygulanan ekonomi politikaları sonucunda, makroekonomik istikrarın tesisi ve buna bağlı olarak uluslararası rekabet gücümüzün artışı konusunda önemli ilerlemeler sağladık" dedi. Türkiye'ye giren sermayenin orta ve uzun vadenin ağırlıkta olduğunu söyleyen Şahenk, 2006'da 20.1 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımın, 2007'de 20 milyar dolar seviyesini korumasının beklendiğini kaydetti. Ayrıca geçen yıl 26.9 milyar dolar orta ve uzun vadeli finansman girişi olduğunu anımsatan Şahenk, "Bu da, bize yabancıların orta ve uzun vadede ülkemizin geleceğiyle ilgili olumlu beklentilere sahip olduklarını gösteriyor. Reform sürecinin yapısal reformlardan mikro ekonomik reformlara doğru genişletilmesi piyasalara, hükümetin ve Türkiye'nin kalıcı ekonomik kazanımlar konusundaki ısrarını kanıtlayacaktır" dedi.