kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Haziran 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Oyun tutkunu Tanyer Sönmezer'e göre, oyun kişinin kontrol ve adrenalin ihtiyacını karşılıyor.

Bağımlılığa dikkat kendinizi sınırlayın

İnternet ve oyun üstünden ulaşılan bilgi çok değerli. Artık bu dünyanın insanları her şeyden haberdar ancak kritik sınırın aşılmaması şartıyla. O zaman hastalıklı bir bağımlı oluyorsunuz..
Oyun, insanın dünya ile kendi arasında kurduğu köprü, anlama aracı. Oyunlardaki deneme yanılma yöntemi ile kendini hayata hazırlayan çocuk, onu heyecanlandıran keyif veren oyuna sınır koymakta zorlanabiliyor. Ancak, insanın bu içgüdüsel dürtüsünün olumlu tarafları da yok değil. Uzman Gelişim Psikoloğu Tuba Sökmen'e göre, erginliğe kadar devam eden bu öğrenme sürecinde oyunların şekli, kalitesi ve türü değişse de aslolan oyun aracılığı ile dünyayı keşfetmek. Özellikle bilgisayar ve konsol oyunları çocuğun el-göz koordinasyonunu geliştiriyor, reaksiyonlarının hızlanmasını sağlıyor. Oyunda öğrendiklerini pratikte uygulamakta bazen zorlansa da oyunlar genelde çocuk ve ergenlerin zihinsel gelişimine katkıda bulunuyor. Yetişkinlerde ise oyunlar farklı yönleri ile faydalar sağlıyor. Türkiye'de ilk playStation 3'ün fatura edildiği işadamı Tanyer Sönmezer, oyunların kendi üzerinde meditatif bir etki yarattığını söylüyor. Aynı zamanda pilot olduğu için uçak simülasyonu oyunlarını daha çok seven Sönmezer, daha 13 yaşındayken lunaparkta çalışmaya başlamış bir oyun tutkunu. "Bütün gün içinizde biriken yıkıcı gücü oyun ile atabilirsiniz. Çocuklarınızla ortak bir dil gibidir oyun, onlarla oyun dilinde konuşabilirsiniz" diyor ve ekliyor: "Oyunlar günlük hayatta çok işime yarıyor. Oyunlardaki bazı durumları bir şirketlerin geçirdiği evrelerle ilişkilendiriyorum. Hatta yazdığım makalelerden biri, 'Pervaneli Uçak pilotu, Jet Kullanırsa Ne Olur?' idi." İş dünyası üzerine araştırmalar yapan ve kitap yazan Sönmezer'e göre, yetişkinler kontrol etmeyi ve adrenalini çok seviyor. Oyun konusunda kendini sınırlamadığı gibi oğlu ile haftada bir iki kere, ekran başında futbol ya da tenis maçı yaptıklarını ifade ediyor. Oğluna hafta sonları oyun oynaması için izin veriyor. Oyunun, eğer bir boşluğu dolduruyorsa tehlikeli hale gelebileceğini ve o sanal başarı hissinin de alışkanlık yapabileceğini düşünüyor.

YENİ BİR ÖRGÜTLENME
Kuzey ülkelerinde halka açık bilgisayarlarda oyun oynamak yasak. Bu da ailenin çocuğunu biraz daha takip edebilmesini sağlıyor. Sosyolog ve psikolog Gündüz Vassaf'a göre; zamanını bilgisayar ve internet başında geçirenler iklim değişikliklerinden, açların isyanından, dünyadaki gelişmelerden, savaşlardan, din savaşlarından, adaletsizliklerden çok daha fazla haberdar. Bu da onların çok çabuk bir araya gelebileceğini gösteriyor. Kısa sürede örgütlenebileceklerini ve gelecekte haksızlıklara gösterilecek tepkileri yine internet başında, ister oyun oynayarak ister araştırma yaparak bir şekilde birbirinden haberdar bu insanların gerçekleştirilebileceğini belirtiyor.