İngiltere'ye İskoç başbakan

Dünya siyaset arenasından bir yıldız kaydı. İngiltere'de 13 yıldır iktidardaki İşçi Partisi'nin lideri Tony Blair yetkilerini mali politikalarının mimarı Gordon Brown'a bıraktı. Bugün de Kraliçe 2'nci Elizabeth'in huzuruna çıkıp koltuğu bırakacak, hemen ardından Brown Kraliçe'ye giderek o koltuğa oturacak.... Siyasi çevreler Brown'un zekâsı ve entelektüelliğine övgüler yağdırıyor. Eleştiriler ise iletişim beceriksizliği ve aşırı kontrol düşkünlüğüne... Tırnaklarını yediği, gözlerinin yeteri kadar görmediği, somurtkan olduğu da eleştirinin dozunu kaçıranların yorumları.

HEDEFİ, KRALİYET
Siyaset uzmanları Brown'un hazırladığı reform programının 1689'dan bu yana en büyük değişiklik planı olduğuna dikkat çekiyor. Observer gazetesi asıl hedefinin kraliyetin yetkilerini parlamentoya vermek olduğunu yazdı. Kabinesinin çoğunluğunu genç ve kadınlardan oluşturacak. Savaşa gitme kararını milletvekillerinin veto edebilmesi ve savaş ilan etme yetkisinin parlamentoya verilmesi, sağlık sisteminde reform ve çevreci yapılaşma planları yapıyor.

AYRILIKÇI MANİFESTO
Bir rahibin oğlu olarak dünyaya gelen 56 yaşındaki Brown bir İskoç. Çocukluğunu geçirdiği Glasgow kentinde hem liseyi hem de üniversiteyi birinci bitirdi. İskoçya'da devrimin ancak Britanya'dan ayrılmakla mümkün olacağı ana fikrini taşıyan "İskoçya'da kırmızı kâğıt" isimli manifestosu gençlik yıllarındaki sol devrimci ruhuna örnek. Ülkesinin dış politakadaki en büyük müttefiki ABD ile nasıl ilişkiler kuracağı da merak konusu. ABD'ye her ziyaretinde vaktini kitapçıda geçiren Brown'un Demokratlar'a daha yakın olduğu söyleniyor. Blair'in karizmatik ve enerjik özelliklerine sahip olmadığı söylenen Brown, çok sayıda kitap yazmış bir entelektüel. Ülkesinde yapabileceği söylenen en büyük ve köklü değişim ise, yazılı anayasa hazırlatmak olacak gibi görünüyor...