kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Haziran 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Sofraları ayırdılar...

Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Zirvesi'nde her şey 15 yıl öncesindeki gibiydi. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başbakanı Süleyman Demirel arasında 15 yıl önce yaşananlar dün tekrar etti.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le Başbakan Tayyip Erdoğan, kapıları 10 metre uzakta olan duvarları bitişik iki ayrı odada, zirveye katılan liderlerle görüştü, ancak birbirleriyle ne yüz yüze geldi, ne de bir duvar öteye geçip temasları hakkında fikir alışverişinde bulundu. Ne de zirveye katılan liderler onuruna verdikleri yemeklerinde bir araya geldi.

Bakan da gitmedi
Daha da ilerisi, cumhurbaşkanının yabancı bir devlet veya hükümet başkanı ile görüşmesi sırasında yanında bir bakanın bulunması yönündeki diplomatik teamül de dün işlemedi.
Programda bulunmasına karşın Cumhurbaşkanı Sezer'in devlet ve hükümet başkanları ile yaptığı görüşmelerinde hükümetten herhangi bir bakan hazır bulunmadı.
Hatta bu durum yapılan temasla da çözülemedi.
Sezer, ilk ikili görüşmesini Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili ile gerçekleştirdi.
Programda bu görüşmede Sezer'e Enerji Bakanı Hilmi Güler'in eşlik edeceği belirtiliyordu.
Ancak Güler, Sezer'in görüşme yaptığı odanın hemen yanındaki koridorda bulunmasına karşın görüşmeye girmedi.
Sezer'in, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'le görüşmesine kısa süre kala, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Zergün Korutürk, Güler'in yanına gidip, görüşmeye girip girmeyeceğini sordu.
Güler, teklifi kibar bir dille reddetti:
"Sayın Başbakan'ın görüşmeleri devam ediyor. Beni her an çağırabileceğini söyledi. Burada beklemememi istedi."
İlginç olan ise Cumhurbaşkanı Sezer'le görüşen zirveye katılan liderlerin, hemen yan odaya geçip Başbakan Erdoğan ile görüşmesi veya tam tersi trafiğin işlemesiydi.
Muhataplarının Sezer'e söylediğinden Erdoğan, Erdoğan'ın muhatabına söylediğinden veya dinlediğinden de Sezer haberdar olmadı.
Öğle saati gelip yemeğe geçildiğinde de tablo değişmedi.
Sezer, Erdoğan'ın liderler onuruna verdiği öğle yemeğine katılmadı.
Erdoğan da Sezer'in verdiği akşam yemeğinde bulunmadı.
Bu gelişmeleri izleyen bir Rus diplomatın Tolstoy'un Savaş ve Barış romanına atıfta bulunarak söylediği şu söz ise her şeyi anlatıyordu:
"Bolkonsky evinde her şey karışık..."

Karamanlis'ten destek
KEİ'nin 15'inci yaş gününün kutlandığı Zirve'de ilgi odağı ise Putin oldu.
Putin, Sezer'le görüşmesinin hemen ardından yan odada bulunan Erdoğan'la görüşmeye geçti.
Aktarıldığına göre, enerji, güvenlik alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi konusunda karşılıklı iyi niyet mesajları verildiği sırada Erdoğan Putin'e baş başa görüşme önerdi.
Erdoğan ve Putin 15 dakika baş başa görüştükten sonra yanlarına Enerji Bakanı Güler'i de çağırdı ve 15 dakika kadar da üçlü görüşme gerçekleşti.
Erdoğan'ın temaslarının en renklisi ise "dostum" dediği Yunanistan Başbakanı Karamanlis ile gerçekleşti.
Görüşmenin bir noktasından sonra resmiyet bitti, iki Akdenizlinin muhabbetine dönüştü.
Karamanlis, seçim kampanyalarını çok yakından izlediğini belirtip ekledi: "Mitinglerini izliyorum. Demokratikleşme kampanyanın çok iyi gittiğini görüyorum. Yeniden iktidara geliyorsun..."
Karamanlis, Yunanistan'daki seçim kampanyalarından da örnekler verdi ve "Bizdeki ile sizdekinin hiç farkı yok" dedi.
KEİ Zirvesi'nden geriye 15 yıl önceki görüntü kaldı.