kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Haziran 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
RAHŞAN GÜLŞAN

Ne gerek vardı Ferhat?

Cumartesi gecesi hayatımda ikinci kez Ferhat Göçer'i izledim. İlk kez Reina'da geçen yaz izlemiştim. Çok hoşlanmamıştım. Önceki gece BKM Açıkhava serisinde bu yılın en iyi konserlerinden biri olacak bir prodüksiyon izledim. Göçer, kocaman bir koro ve büyük bir orkestra ile mükemmel bir repertuvarı öylesine yorumladı, öylesine coştu ve coşturdu ki; kulaklarımdaki lezzet, dudaklarımdaki gülümseme bu yazıyı yazarken bile kaybolmuş değil. 'Ladies And Gentlemen' isimli ve çeşitli meslek gruplarından insanların bir ara getirdiği (Gazetaci arkadaşımız Ömür Gedik de onlardan biri) grubun da etkisiyle özel saatler geçirdik. 'Phantom Of The Opera'dan girip '7 Kocalı Hürmüz'den çıktık. Göçer'in şarkı aralarındaki az ama öz diyaloğu da keyfi arttırdı. Pırıl pırıl gençler ile öylesine şarkılar söyledi ki; orada olmanızı çok isterdim!

60 BİN CD KONUSU...
Öte yandan bir de şu kısaca 'MÜYAP ve 60 bin CD' konusu var. Kayahan'n açıkladığı ve elinde belgesi olan olaydan bahsediyorum. Bu iddiaya göre; Göçer 60 bin CD satın alıp, MÜ- YAP ödüllerinde haksız bir şekilde ödül almış. Anladığım kadarıyla, Ferhat Göçer tüm bu müzikal kalitesine, potansiyeline ve zekasına rağmen; birileri tarafından onaylanmak istiyor. Sırtına vurulmasını ve ne kadar harika biri olduğunun altının çizilmesini istiyor. Ve yazık ediyor. Hem kendine hem de o gece Açıkhava'yı dolduran sevenlerine. Bu olayın ardından MÜ- YAP'tan gelen açıklama ise bence müzik dünyasının içler acısı haline ışık tutuyor. Açıklamaya göre; ülkemizde albüm satışlarını kuşkuya yer vermeksizin saptayacak bir sistem yok.

TENCERE DİBİN KARA

Büyük mağazalar aracılığı ile satışların yüzde 25'ini öğrenebiliyoruz. Geriye kalan yüzde 75 ise muamma. Başka bir deyişle örneğin Vestel firması; bir yılda kaç televizyon ürettiğini biliyor. Bilmek zorunda çünkü buna göre karını açıklayıp vergisini veriyor. Ama Unkapanı'ndaki arkadaşlar ne sattıklarını bilmiyorlar. Dolayısı ile vergilerini de Allah'a emanet şekilde ayarlıyorlar. Meşhur MÜYAP ödülleri de, bu güzide meslek kuruluşumuzun verileri değil; albümü basan şirketlerin verilerine göre dağıtılıyor. Sonuçta da kimsenin bu ödüllere inanası, ciddiye alası gelmiyor! Tabii MÜYAP üyelerinin telif haklarına karşı tutumları da tarafımdan merak konusu. Duyumlarıma göre MÜYAP Başkanı ve Ada Müzik'in patronu Bülent Forta'nın; Yavuz Bingöl ve daha birkaç isme 7 yıldır telif borcu varmış. Yani 'tencere dibin kara ama seninki ödül vermiş' durumu söz konusu. Göçer'e kızmamak da gerek aslında. Böylesine manipüle edilebilir sistemde her şey olabilir!