kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Bağdat Caddesi’ndeki Pastarito, İtalyan mutfağının iyi bir uygulayıcısı...

Caddede gerçek bir İtalyan restoranı

DENİZ ERBİL
İtalyan mutfağının uygulayıcısı çok, ancak bu kültürün lezzetlerini doğru yansıtan restoran sayısı fazla değil. Pastarito, orijinal tarifleri uygulayan bir restoran..
Anadolu yakasında sahil yolu ile Bağdat Caddesi arasında uzanan Plaj Yolu Sokak, Finlandiya kökenli Robert's Coffee ile bitişiğinde de bir başka yabancı zincirin şubesi olan ilginç bir İtalyan restoranı Pastarito hizmete girince, İstanbul'da yeni konseptlerin ilk kez görücüye çıktığı bir lezzet merkezi haline geldi. Babalar Günü'nün hemen ardından iki arkadaşımla birlikte Pastarito'nun yolunu tuttum. Masamıza oturup, mönülere göz attığımda, yemek seçiminin sıradan bir İtalyan restoranındaki kadar kolay olmayacağı anlaşılıyordu. Pastarito'nun şarap mönüsünde yerli şaraplar Kavaklıdere'nin ürünlerinden bir araya getirilmişti. Ben, restoranların tek bir firmanın ürünlerini müşteriye dayatmasını doğru bulmuyorum. Öte yandan, Pastarito'nun farklılığı mönü düzeninden bile belli oluyor. Yemekleri, restoranın İtalyanca kökenli adındaki 'ito' takısını ekledikleri ana başlıklar halinde toplamışlar. Size orijinal adları ile örneklemek zorunda kalıyorum: 'Gustorito', başlangıçlar, 'pizzarito', pizzalar, 'risorito' rizottolar, 'pastarito' makarnalar... Bir de, restorana özgü yaratıcı yorum anlamında kullanıldığını tahmin ettiğim 'fashion' başlıkları var. Mönüde, Milano usulü safran soslu ya da dört peynir soslu rizottolar, 'light' tavuk göğsü, sarımsak ve biberiye soslu ya da ahtapot ve safranlı rizottolar, 'fashion' başlığı altında da mürekkep balığı mürekkebi, kuşkonmaz ve yeşil biberli risotto ile porçini mantarlı rizotto bulunuyor.

90 DEĞİŞİK KOMBİNASYON
Restoranın en önemli özelliği, İtalya'dan özel olarak getirilmiş 15 çeşit makarnanın, her birine uygun iki değişik sos seçeneği ile kombine edilebilmesi. Bu konsept ile 90 değişik makarna yemeği yaratmak mümkünmüş. Arkadaşlarım önden 'caprese' salata ısmarladılar. Ben ise, Türkiye'de başarılı örneklerine az rastlandığını bildiğim porçini mantarlı bir rizotto söyledim. Ardından da arkadaşlarım ana yemek olarak mönüde 'coteletta Milanese' olarak geçen, daha iyi bilinen adıyla Viyana usulü schnitzel ve aromatik baharatlı ızgara bonfile sipariş ettiler, ben de Milano usulü 'ossobuco', yani İtalyan usulü dana incik ısmarladım. Garson, "İnciğinizi orta mı, iyi pişmiş mi istersiniz?" diye sorunca, bir an boş boş baktım. Öyle ya, dana incik ızgara bonfile değil ki, isteğe göre pişsin. Acaba farklı bir yemek mi ısmarladım diye tereddüde düştüm. "Hani o kocaman, yumuşacık hale gelinceye kadar pişirilip sunulan, kalın kemiğinin içinden iliğinin de kaşıklandığı ossobuco değil mi?" diye sordum. Garson, "Evet efendim. Önceden bir miktar pişiriliyor. İsteğinize göre, servis edilinceye kadar pişirilmeye devam ediyor," dedi. Doğrusu böyle kişiye özelini hiç duymamıştım!. Benim rizottom gerçekten başarılıydı ama sıradan bir İtalyan restoranında 2,5 porsiyon olarak servis edilecek miktardaydı. Yarısından azını yediğimde pes ettim. Arkadaşlarım ise salatayı sonuna kadar yemek gafletinde bulundular. Çünkü bu kez ana yemeklerinin önemli bölümünü tabakta bırakmak zorunda kaldılar. Bense kahramanca inciğimi bitirebildim ama garnitürüne elimi bile süremedim. Pastarito şimdilik sadece İzmir ve İstanbul'da iki şubesi bulunan ilginç bir konsept restoran. Üç İtalyan ve bir Türk şef yemeklerin orijinal tariflere uygun biçimde yapılmasına özen gösteriyor. Ancak porsiyonların bu kadar büyük oluşu, fiyatları da yukarı çekiyor. Servis personelinin ise belli bir sistemden yoksun biçimde çalıştıkları izlenimi uyanıyor. Bir garsonun dikkatini çekmek için epey uzun süre el kol işareti yapmak zorunda kalıyorsunuz. Pastarito yemek dünyamıza hoş bir renk kattı. Bir de porsiyonları ve fiyatları daha makul düzeye indirilirse, değme keyfine..

Beğendiklerim: Üzerinde çok çalışılmış ve benzeri olmayan bir konsept, İtalya'dan aynen Türkiye'ye uyarlanmış. Yemekler gayet iyi. Mekân tasarımı da başarılı.

Beğenmediklerim: Porsiyonlar aşırı büyük; tabağı bitirmek çok zor. Dolayısıyla fiyatlar da ucuz sayılmaz. Tek bir Türk şarap firmasının ürünlerinin servis edilmesi ise hoş değil.

Mutfak * * * *
Servis * *
Ambians * * * *
Plaj Yolu Sokak. No: 49, Suadiye
Tel: (0216) 362 35 01
Haberin fotoğrafları