kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
ATİLLA DORSAY

Geçen mevsimin yabancı filmlerine bakış:1

Yıllardır yaptığımız gibi, mevsim bazından giderek son bir yılın yabancı filmlerine bakalım: SİYAD'ın yapageldiği geleneksel seçimler çerçevesinde, 1 Haziran 2006-1 Haziran 2007 tarihlerini sınır alarak... Ve bu bir yılın 200 yabancı filmine topluca göz attıktan sonra, sonunda (gelecek yazıda) kendi 'en iyiler' listemizi verelim..
Aksiyon, serüven ve gerilimler
Amerikan sinemasından bol bol aksiyon izledik. Mevsimin en geniş yelpazesiydi bu... Bir yılda iki Karayip Korsanları filmi izlendi: İkinci bölüm Ölü Adamın Sandığı ve üçüncü bölüm Dünyanın Sonu. İkisini de becerikli Gore Verbinski yönetmişti. Yeniden çevrimlerde Martin Scorsese'nin Köstebek/The Departed'ı, Wolfgang Petersen'in Poseidon'dan Kaçış'ı gibi iyi filmler vardı. TV dizisi çıkışlı filmlerden Miami Vice, Michael Mann sinemasının damgasını taşıyordu. David Fincher'in Zodiac'ı gerçek bir seri katil cinayetleri olayından yola çıkmıştı. Oyuncu-yönetmenlerden Robert de Niro Kirli Sırlar/The Good Shepherd'la CIA'in tarihine eğilirken, Sylvester Stallone mevsimin tek spor filmi Rocky Balboa ile ünlü kahramanın dönüşünü anlatıyordu. Clint Eastwood birbirini tamamlayan Atalarımızın Bayrakları ve İvo Jima'dan Mektuplar'la İkinci Dünya Savaşı'nda Japon cephesine görkemli, duygusal ve hakşinas bir dönüş sundu. Mel Gibson ise Apocalipto'da Mayaların gizemli tarihine eğildi. Martin Campbell'ın gösterişli Casino Royal'i James Bond serisine nerdeyse 40 yıl sonra beklenmedik bir aşı yaparken, Sidney Lumet Beni Suçlu Bulun ve Gregory Hoblit Cinayet Gecesi/Fracture'la hukuk çıkışlı gerilimler sundular. Konusu sihirbazlık çevresinde dönen iki ilginç film izledik: Neil Burger'in Sihirbaz ve Christopher Nolan'ın Prestij filmleri... Andrew Davis Koruyucu, Tony Scott Deja Vu, Brian de Palma Cehennem Çiçeği, Billy Ray İhanet/Breach, Antoine Fuqua Tetikçi ile kabul edilebilir gerilimler sundular. Zack Synder'in 300 Spartalı'sı gösterişli bir tarihsel epik-fantezi idi. Tony Bill ise Kahraman Pilotlar/Flyboys'da bizi göklere çıkardı.

Siyasal gerilimler, korku filmleri
Siyasal soslu filmlerden Fernando Meirelles'in Arka Bahçe/The Constant Gardener'ı, Kevin MacDonald'ın İskoçya'nın Son Kralı ve de Edward Zwick'in Kanlı Elmas'ı, hep talihsiz kıta Afrika'yı dekor alan filmlerdi. Oliver Stone'un Dünya Ticaret Merkezi ve Paul Greengrass'ın türünün çok iyi bir örneği olan Uçuş 93'ü, 11 Eylül 2001 saldırısını konu edinmişlerdi. Barry Levinson, Yılın Başkanı ile siyasal bir fantezi sunarken, ilk yönetmenliğinde Andy Garcia Kayıp Şehir'le anavatanı Küba'nın devrim yıllarına dönüyordu. Korku/gerilim türü de gözdeydi. Lynn Bousman imzalı Testere-3, Martha Weisz imzalı Tepenin Gözleri-2, Peter Webber imzalı Hannibal Doğuyor, gerekliliği tartışılır devam filmleriydi. Courtney Solomon'un Amerikan Büyüsü, Joel Schumacher'in 23 Numara, Stephen Hopkins'in Hasat Zamanı/The Reaping filmleri bence başarısızdı. Türün daha iyi örnekleri olarak; Craig Rosenberg'in Alacakaranlık/Half Light, Mennan Yapo'nun Sıradışı/Premonition, James Foley'in Kusursuz Yabancı, Christophe Gans'ın Sessiz Tepe ve elbette kimselere benzemeyen Night Shyamalan'ın Sudaki Kız filmleri karşımıza geldi. Ve bizi hayli ürkütmeyi başardı.

Bilim-kurgu filmleri
Yılın tek westerni Tommy Lee Jones'un kendine özgü Üç Defin'i olurken, bol bol fantastik soslu yapım izledik. Bryan Singer'in Superman Dönüyor, Sam Raimi'nin Örümcek Adam-3, John Moore'un Omen filmleri bu serilere pek bir yenilik getiremedi. Lee Tamahori'nin Next'i yerlerde sürünürken, Neil Labute'ün Lanetli Ada/Wicker Man, Tony Scott'un Domino, Gabor Csupo'nun Terebithia Köprüsü, Danny Boyle'un Günışığı filmleri saygın yönetmenlerinden bekleneni pek veremedi. Len Weiseman'ın Karanlıklar Ülkesi: Evrim'i makul ölçüde sürükleyiciydi. Ama asıl sürpriz, yılın en iyi bilim-kurgusu olan Alfonso Cuaron imzalı Son Umut/Children of Men oldu.

Aşk, duygusallık ve dünyamız
Aşk filmleri azdı, üstelik pek başarılı da değildi. Alejandro Agresti imzalı Göl Evi, Peyton Reed imzalı Ayrılık/Break-Up, John Curran imzalı Duvak/The Painted Veil filmleri orta karardı. Darren Aronofsky'nin Kaynak'ı ise açıkça gülünçtü. Toplumsal soslu duygusal filmler çok daha düzeyli çıktı: Mike Binder'in Şehrin Adamı/Man About Town, Ridley Scott'un İyi Bir Yıl, Gabriele Muccino'nun Umudunu Kaybetme/The Pursuit of Happyness filmleri. Ve iki de çok iyi film, nerdeyse başyapıt: Todd Field'in gizemli taşra hayatı ve aile irdelemesi Tutku Oyunları/Little Children ve Alejandro Gonzales İnarritu'nun ölçek olarak tüm dünyayı alan mozaik-filmi Babil.

KOMEDİ VE MÜZİKALLER
Amerikan komedileri bu yıl nispeten azdı. Hatırlanacak olanlar arasında Simon Cellan Jones'un Yalnız Sen, Ivan Reitman'ın Eski Süper Sevgilim, Frank Coraci'nin Click!, Anthony ve Joe Russo ikilisinin Sen, Ben ve Dupree, David Frankel'in Şeytan Marka Giyer, Nancy Meyers'in Tatil, Marc Lawrence'in Söz ve Müzik filmleri vardı. Söz ve Müzik gibi, Bill Condon imzalı Rüya Kızlar/Dreamgirls de büyük ölçüde müziğe dayanmıştı. Robert Altman'ın Kumpanya'sı ise bale sanatına adanmış bir güzellikti. David Zucker'in Korkunç Bir Film-4' serinin belki en ilginci olurken, Jonathan Dayton imzalı Küçük Günışığım ve Walt Becker imzalı Çılgın Motorcular mevsim sonunun iki sevimli yol filmiydi.

CANLANDIRMA ÖRNEKLERI
Amerikan canlandırma sineması da parlak bir yıl geçirdi. En akılda kalanları, Gil Kenan'ın Canavar Ev, Tim Hill'in Garfield-2, Tim Johnson- Karey Kirkpatrick'in Orman Çetesi/Over the Hedge, John A. Davis'in Bitirim Karınca, John Lasseter'in Arabalar, Steve Oedekerk'in Parti Hayvanları, George Miller'in Neşeli Ayaklar, Howard E. Baker'in Cesur Balık gibi son derece sempatik filmleri oldu. Richard Linklater'in çok sınırlı biçimde gösterilen A Scanner Darkly'si ise gerek teknik yönden, gerekse karanlık içeriğiyle farklı bir yolda yürüdü. Gelecek hafta bu genel bakışımızı sonuçlandıracağız.