kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Haziran 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Avrupa'daki Türkler

Büyük resim için tıklayın
Berlin

Bundan 40 yıl önce biri, Almanya'da 2.5 milyona yakın Türk yaşayacağını, bunlardan 60 bininin şirket kurup milyarlarca Euro'luk bir iş hacmi yaratacağını söylese kimse inanmazdı herhalde.
Ama bizim ülkemiz için küreselleşmenin ilk adımı 1960'ların başında "Misafir işçi" kavramıyla başladı.
Anadolu'nun en ücra köşelerinden insanlar, dilini, kültürünü, yiyecek içeceğini bilmediği, yıllarca benimseyemeyeceği ülkelere gitti.
Sağ olsun Türkiye de bu insanları gönderdi ve kaderleriyle baş başa bıraktı.
Devlet sayıları bugün milyonları bulan bu insanların ne dil eğitimleri, ne temel eğitimleriyle ilgilendi.
Sonuçta bu insanlar kendi el yordamlarıyla Avrupa'nın belli başlı ülkelerinde kendilerine bir yer edindiler.
Ama çoğunluğu Avrupa'nın göbeğinde "öteki" olarak kaldı.
Bugün Türkiye'nin AB üyeliğine en büyük tepki nedeni, "öteki" lerin sayısının çokluğundan, içinde bulundukları toplumla uyum sorunlarından kaynaklanıyor. Ancak toplumla uyumu sağlamış, başarıya ulaşmış kesim pes etmiyor.
Köklerine ve o köklerden gelen insanlara sahip çıkıyor.
Berlin'de dün böyle bir amaçla düzenlenen bir öğle yemeğine katıldım.
Ozan Ceyhun'un öncülüğünde başlatılan Alman Sosyal Demokrat Parti liderleriyle Türk işadamlarının geleneksel yemeği Berlin'deki Adlon Otel'de yapıldı bu kez.
Schröder'in başbakanlığı döneminde başlatılan geleneksel yemeğin konuğu, iktidar ortağı SPD'nin şimdiki lideri Kurt Beck'ti.
Kemal Şahin, Vural Öger, Remzi Kaplan, Recep Keskin, Mustafa Baklan, Kenan Kalat, Necdet Bayram, Bahattin Kaya gibi işadamlarının katıldığı yemek iki saati aşkın sürdü.
SPD lideri yanında sadece bir danışmanıyla geldiği yemek boyunca sürekli not aldı, taleplerini seslendirmekten çekinmeyen Türk işadamlarını dikkatle dinledi.
Konuşmacıların ortak yakınma konusu "vize" idi.
Almanya elçilikleri ve konsolosluklarının Türk işadamlarına vize konusunda nasıl zorluk çıkardığı, Nike'in Türkiye temsilcisinin bile vize alamadığı anlatıldı.
Açıkçası SPD lideri bu konuda çok doyurucu bir yanıt veremedi ama elinden geleni yapma konusunda söz vermekle yetindi.
Yemek sonrası sohbet ettiğimiz işadamları, Türklerin güçlerini bir araya getirmekte zorlandığını, Türkiye'de eğitime verilen önemin burada görülmediğini, bunun sonucunda Türk çocukların geri kaldığını, toplumla uyum sağlayamadığını anlattı.
Özetle Avrupa'da ciddi bir Türk azınlık sorunu var.
İşadamları, Türk toplumunun önde gelenleri, Avrupalı kimi siyasi partiler bu topluluğun sorunlarının çözümü için ciddi çaba harcıyor, Ankara'nın da bu konuda daha fazla devreye girmesinde yarar var.