Trabzon meydanı

Trabzon meydanında emekli öğretmen Sami Aydemir ile birlikteyiz.
- Hocam Trabzon nasıl?
- Tarihi şehir... Güzel.
- Hava hocam hava?
- Tertemiz... Mis gibi.
- Hocam siyaseti soruyoruz?
- Kararsızlık var... 15 gün önce kararlıydık, şimdi kararsız olduk.
- 15 günde ne değişti?
- Demokrat parti... Birleşme, ayrışma... Kafa karıştırdı.

Biz "sağol hocam" diye başka yere yönelirken...
Sami öğretmen "dur" dedi:
- Bitmedi... Hani hükümet yolsuzluk ile yoksulluğu çözecekti... Medya bunları neden sormuyor?
Bozbey Gümüştaş "müteahhit, çiftçi."
Trabzon'un "tuzu kuru takımından."
Ama baktık o da dert yanıyor:
- Alacağımı alamıyorum.
- Kimden?
- Fındık parası... Toprak Mahsulleri Ofisi'nden, Fındık Kooperatifi'nden.

Meydanın köşesinde "otelimiz" var:
Usta Otel.
Oraya doğru yürüyoruz.
Ve bu arada Halil Durmuş'u dinliyoruz.
- Halil bey, mesleğiniz?
- Mesleği kaybettik... Market vardı, iflas ettik.
- Seçimde ne olur?
- Seçmen dağınık... Seçmen kararsız... Seçmenin kafası karışık.

Şemsettin Kafaoğlu, otomotiv sektöründe.
- Yavuz bey seçim 4 parti arasında geçer... En başa AKP'yi yaz... Sonra DP... CHP ile MHP de başabaş.

Konuştuklarımız içinde "en öfkelisi" ise avukat Sabri Murat Çavga:
- İcra avukatıyım.
- Son 1.5 yıl içinde icra patlaması oldu.
- Eskiden hacze gidince borçlu tepki gösterirdi.
- Şimdi borçlu diyor ki: Al avukat bey, neyim varsa al, borcumu ödeyemiyorum.
- Tepedekilerin durumu iyi... Ama aşağıya halini soran yok.
- Şahsınıza saygım sonsuz ama medyayı eleştirmeme izin verir misiniz?