kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Haziran 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ATO Başkanı Sinan Aygün tespih merakını yıllar içinde koleksiyon yapmaya kadar ilerletmiş.

Ağar telefona çıkmadı kırılıp, istifamı verdim

ELİF KORAP
ATO Başkanı Sinan Aygün: Anavatan ve DYP'ye ilk teklifi ben yaptım. Birleşme için her şeyi yaptım. 6 Mayıs'ta birleştiklerini TV'den öğrendim. Kırıldım. Ağar telefonuma çıkmayınca da istifayı verdim..
DYP ve Anavatan'ın Demokrat Parti (DP) çatısı altında birleşmesi için en büyük çabayı o harcadı. Ama olmadı. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, çabalarının sonucunu alamamış olmanın verdiği kırgınlıkla milletvekilliği adaylığından da çekildi ve yine görevinin başına döndü. Peki, flu fotoğrafların arkasında izlediğimiz o dönemde neler olmuştu? Aygün'ü küstüren neydi? Aygün, Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu arasında yaşananları, politikadan vazgeçmesini SABAH'a anlattı.

* Kendinizi Mumcu ve Ağar'dan kazık yemiş gibi mi hissediyorsunuz, yoksa yarı yolda bırakarak onlara sıkı bir kazık atmış gibi mi?
- Hayır, atmadılar. Ben onlara kazık mı attım? Hayır, atmadım.

HER ZAMAN DESTEK
* Kongredeki ateşli konuşmanızda "Pazara değil, mezara kadar buradayım" diyordunuz ama... Ne oldu, kavşakta yolu mu şaşırdınız? Erkenden pes edince, o kadar ateşli konuştuğunuz için utanmadınız mı?
- Ben yine mezara kadar onlarlayım. Ben hâlâ birleşmeleri gerektiğini düşünüyorum. Desteğimi kesmedim. Sadece siyasetten çekildim. Her zaman destek olurum. Zaten ben milletvekilliğini kabul ederek rütbe-i tenzil yapıyordum.

* Ne oldu peki?
- Bu partilerin birleşmesi için en çok efor sarf eden insanlardan biri benim. Siz bu birleşmeyi mayısta gördünüz. Bu sürecin öncesinde ben vardım. İki partinin birleşmesini hem Mumcu'ya hem de Ağar'a ben teklif ettim. İlk görüşmem 2 Mart tarihinde oldu. Kırgınım onlara. Çünkü birleştiklerini 6 Mayıs'ta TV'den öğrendim. İkisi de bana haber vermedi. Yine de yanlarında oldum, adaylığımı koydum. Ama birleşme bozuldu ve benim yapacak bir şeyim kalmamıştı.

AĞAR ÇOK ESKİ DOSTUM
* Birleşme olmazsa kazanamayacağız, rezil olmadan tüyeyim mi dediniz?
- Hiç böyle düşünmedim. Bana zaten CHP'den de teklif vardı. MHP'ye de girebilirdim. DP'yi istedim, çünkü DP barajı aştığı anda AKP'den kurtulacaktık. Benim projem buydu. Bu işin içine de onun için girdim. Zaten bu anlamda bir katkım olmayacaksa orada kalmamın da anlamı yoktu. Çok uğraştım. İşin bozulduğunu öğrenince Ağar'ı aradım. 7-8 kez de partiyi aradım. Kimse dönmedi bana. Yönetim kurulum, 'Başkanım herhalde seni istemiyor dönmediğine göre' dedi. Ağar, telefonlarıma çıkmayınca beyaz kağıdı aldım, istifamı yazdım. Aranmama sonucunda kırıldım. Açıkça söyleyeyim. Ağar çok eski dostum. Her konuda anlaşıyorduk, siyasi kafamız uyuşmadı ama yine de kızgın değilim. Mumcu'nun ise zaten bana verilmiş bir sözü yoktu.

BİR GÜÇ İŞLERİ BOZDU
* Şöyle bir çekilip baktığınızda, hadi dürüst olun kim daha hatalı? Vicdan teraziniz Mumcu'yu mu, Ağar'ı mı gösteriyor?
- İkisi de değil, hatalı olan benim. Beni devreden çıkarmasalardı, bu işin olduğunu TV'den öğrenmeseydim bunların hiçbiri olmazdı. Beni devre dışı bırakmasalar birleşme bozulmazdı. Hatam şu oldu. 'Birleştik' dedikleri zaman nelerin konuşulduğunu bilmeden işin içine girdim. Keşke deseydim ki: Ben tüccarım, önce bu protokolü yapalım. Anlaşmışlar ama aslında hiçbir şey konuşmadan anlaşmışlar. Bilseydim girmezdim. Sonra öğrendim protokol olmadığını. Ama bir umut kaldım. Ben bunları birleştiririm dedim. 10 gün kalabildim. Bence bir güç ikisinin arasını bozmak için uğraştı. Öyle tahmin ediyorum, ama kim olduğunu bilmiyorum.

ODADA ÖLÜ FARE
* Yeterince rağbet görmediğinizi düşündünüz mü? Size verdikleri 11'inci katta fare çıktığı için kaçtığınızı söyleyenler bile oldu!
- Benim odamı görüyorsunuz, kocaman. "DP, Aygün'e saunalı oda verdi, 11'inci katta" diye haber yaptılar. Orası bir depoydu. Nasıl kötü bir yer biliyor musunuz? Yerlerde fare pislikleri vardı, köşelerde fare ölüleri gördük. O fare hikayesi de oradan çıktı. Sauna dedikleri de kullanılmayan bir yer.

* Sizin için önemli mi gösterişli bir odaya sahip olmak?
- Ben tüccarım. Benim özel hayatımda da güzeldir çalıştığım yer. Evimden çok çalışma ortamımda zaman geçiriyorum. Önem veririm.

* 10 günlük siyasi hayatınızdan çıkardığınız en büyük ders ne?
- 10 günde 10 yıllık tecrübe edindim. Türkiye'nin kurtuluşunun siyasetten geçtiğini bir kez daha öğrendim. Yalnız bu siyaseti yaparken de ekibin çok önemli olduğunu gördüm.