kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MAHMUT ÖVÜR

AK Parti neden hala birinci?

AK Parti'nin yaklaşık 5 yıllık iktidarına rağmen hala Türkiye'nin birinci partisi olması birçok insanı şaşırtıyor...
Oysa muhalefetin de dile getirdiği gibi, bu iktidar döneminde dış borç iki katına çıktı.
İşsizlik sorunu çözülmedi.
İstihdam yaratacak yatırımlar yapılmadı.
Tarım kesimi ciddi sıkıntı içinde.
Etnik ve dinsel sorunlar biraz daha ötelendi.
Terör yeniden hortladı.
Ve dış politikada en gerilimli günler yaşanıyor.
Peki nasıl oluyor da AK Parti hala birinci sırada? Bardağın bu boş tarafından bakınca AK Parti'nin düşüşe geçmesi gerekmiyor mu?
Ama "nedense" sonuç böyle değil.
Bugün hangi kamuoyu yoklamasına bakarsanız bakın AK Parti önde gidiyor. Hatta bir kısım yoklamalarda oran bir hayli yüksek...
Doğal olarak bu tablo herkesi şaşırtıyor.
Dahası bu tablo AK Parti'ye yönelik siyasi mücadeleyi de sertleştiriyor.
Bütün muhalefet partileri AK Parti'ye yükleniyor.
Asker sıkıştırıyor.
Devlet kurumları birer muhalefet odağı gibi hareket ediyor.
Ama buna rağmen AK Parti'nin oyları düşmüyor, aksine yükseliyor.
Peki neden?
Nedenini bir siyaset uzmanı şöyle anlatıyor:
"Türkiye'nin 200 yıllık batılılaşma serüvenini -inanmıyor denilse de- onlar savunuyor. Hala çevrenin en güçlü partisi onlar gözüküyor. Kentlerin varoşlarında ve kırsalda yaşayan insanların kentlilik umudunu onlar taşıyor. Ayrıca lideri ve örgütü hala en güçlü onlar."
Bu da siyasi tabloyu ikiye ayırıyor.
AK Parti ve diğerleri...
Özellikle klasik merkez sağın birleşme projesinin çökmesi bu ayrımı daha da netleştirdi. Ve siyasi kalıpları alt üst etti.
Artık, partileri klasik "sağ-sol" diye değil, yeni döneme uygun tanımlamak gerekiyor.
Küresel dünyaya ayak uyduran değişimci partiler.
Ulusalcı-milliyetçi yerel partiler...
Bir siyaset uzmanı şöyle diyor:
"AK Parti'nin sırrı bu süreci doğru kavramasında. Birçok insan AK Parti'deki değişime 'vitrin değişimi' olarak baktı. Oysa yapılan köklü bir değişimdi. AK Parti küresel sürece ayak uyduran siyasi aktörleri kadrosuna kattı. Dikkat edin, yeni katılanlar arasında anayasa uzmanları çoğunlukta. Neden? Artık 12 Eylül Anayasası'nın değişme zamanı geldi."
AK Parti'nin hala önemli bir siyasi güç olmasını bir başka siyaset uzmanı da şöyle değerlendiriyor:
"Bugün Türkiye partisi diyebileceğimiz tek parti AK Parti. Türkiye'nin her yanından oy alıyor. Diğerleri neredeyse bölgesel parti durumunda. Kimi Orta Anadolu'dan kimi kıyı bölgelerinden, kimi de şehir merkezlerinden oy alıyor."
Karşı olanları şaşırtsa da, dört bir yandan "kuşatma" hareketi geliştirilse de AK Parti'yi yakın gelecekte Türkiye'nin siyasi gücü olmaktan çıkartmak doğrusu pek kolay görünmüyor.
Bu açıdan siyaset dışı yöntemlere başvurmanın yararı yok.