Sandığa terör tuzağı

Başbakan Erdoğan seçim startını geçen dönem milletvekili seçildiği Siirt'te verdi. Erdoğan'la Ankara'dan Siirt'e uçarken Ata uçağında konuştuk.
Siyasetteki artan gerilim Erdoğan'ı da rahatsız ediyor.
"Birbirimizin yüzüne bakamaz hale gelmeyelim" derken başta Baykal olmak üzere muhalefet liderlerine bir zeytin dalı uzatır gibiydi.
Başbakan'la görüşmemizin önemli bir bölümünün konusu terörde son dönemde gözlenen tırmanış eğilimi oldu.
Siirt'e indikten sonra ise Washington'da yapılan toplantıdaki "garip ve ürperten senaryo" haberini aldık.
İşin garibi Genelkurmay'dan kimi yetkililerle birlikte Türkiye'nin askeri ataşesinin de böyle bir toplantıda hazır bulunduğu yönündeki haberlerdi.
Bu senaryonun tartışıldığı Hudson Enstitüsü, Newsweek'e "Türkiye'de darbe ihtimali yüzde 50" diye yazan Zeyno Baran'ın görev yaptığı, aşırının aşırısı diyebileceğimiz neo-con kuruluşu.
Hatırlarsanız, Genelkurmay İkinci Başkanı Ergin Saygun da burada bir konuşma yapmıştı.
Hudson'daki toplantı Türkiye'nin istikrarını bozmaya yönelik senaryoların dağdaki askerlerimize yönelik mayınlı saldırılardan ibaret olmadığını gösteriyor.
AK Parti'nin oy oranını aşağılara çekmek isteyen kimi kesimlerin gözünü iyice kararttığı fark ediliyor.
Önümüzdeki 35-36 günde her türlü provokasyona hazırlıklı olmak, güvenlik güçlerinin sert önlemlerinden rahatsızlık duymamak gerekir.
Terörün artık tek hedefi olduğu açık, seçime giden süreci istikrarsızlaştırmak, seçmenin güven duygusunu zedelemek ve seçmeni daha "güvenli" görünen partilere doğru yönlendirmek.
Terör örgütü, bölgede karşısında siyasi rakip istemediği ve izlenecek yol konusunda kendi içinde bölündüğü için bu tip tezgahlara açık halde.
Ancak ortadaki senaryoların Kuzey Irak'taki terörist kamplarıyla ilgisi olmadığı kesin.
Çünkü eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'ya yönelik bir saldırının PKK'nın hanesine yazılmayacağı kesin.
Türkiye, sancılı, tuzaklarla, mayınlarla, karanlık senaryolarla dolu bir ortamdan geçiyor.
Evinde bomba çıkan emekli astsubaylar, bu astsubayın ilişkide olduğu "olağan şüpheliler", Amerika'da çizilen senaryolarla dolu bir yol bu. Bu yolu kazasız belasız aşabilirsek Türkiye demokrasisi bir bakıma rüştünü ispat etmiş olacak.