kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Haziran 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
AYŞE ÖZYILMAZEL

Evlilik kız arkadaşlığın katilidir a dostlar!

Şeytan diyor ki; kaç eylüle kadar İstanbul'dan... Gir 'bekar kadın koruma programına'! Kimse seni bulamasın, arkadaşının düğününde tenhada kıstırıp, kafayı sağa sola sallarken 'Hadi darısı başına' buyuramasın! Düğünlerden, nişanlardan, bekarlığa vedalardan fenalık geldi canım! Tamam tamam itiraf ediyorum; aslında suç düğünün derneğin değil! Kız arkadaşlarımı teker teker kaybediyorum ve ağır bunalım geçiriyorum sayın okur! Çünkü kim ne derse desin, kankalıkta E.Ö. ve E.S. durumu var. Yani 'evlilikten önce' ve 'evlilikten sonra'... Nasıl mı?

24 SAAT HİZMET BİTİYOR
Şöyle; kız arkadaşınız evlenmeden önce 24 saat hizmetinizdedir. Mesela gecenin köründe salya sümük ağlayarak arayabilirsiniz. Ya da televizyonun karşısında pineklerken, "Hadi kalk, gecelere gecelere gecelere akalım şekerim" diye kandırıp, gecenin bir yarısı kendinizi avaz avaz şarkı söylerken barda bulabilirsiniz. Haftanın birkaç gecesi kız yemeklerine çıkıp saatlerce çene çalabilirsiniz. Pazar sabahları kahvaltı sefasıyla başlayıp, bütün günü keyfinize göre (kocası aramadan) baş başa geçirebilir, geceyi çekirdek çitleyip, yarışma izleyerek bitirebilirsiniz.

PAZAR 'KOCA GÜNÜ'DÜR
"Aaa sen de çok bencilsin kızım Ayşe, bunları evlenince de yaparsınız" demeyin. Olmuyor, olmuyor, yapılmıyor işte! Bir kere pazar günleri çocukluğunuzdaki gibi hüsrana dönüşüyor. Çünkü pazar artık canınız arkadaşınızın 'koca günü' oluyor! Sadece evde çamaşır yıkayan anneniz, maç izleyip hakemlere bağıran babanız ve yapılması gereken ödevleriniz eksik. O tatil günü öyle sıkıcı, öyle iç bayıcı hale dönüşüyor yani. Hem düğünden önce verilen sözlere, 'Merak etme tatlım, biz yine aynı ikiliyiz' tesellilerine kanmayın. Balayını takiben görürüm sizi; "Eskidendiii, eskidendiii çoook eskideeeen" demeye başlarsınız.

KIZ KIZA TATİLLERE SON!
Bir kere, gece 22.00'den sonra evli kız arkadaşınızı arayamazsınız! Yani o size 'arama' demez ama siz aramamanız gerektiğini bilirsiniz. Akabinde bir bakarsınız ki, koca tırmalaması olmadan ağız tadıyla gece çıkamıyorsunuz. Uzun buluşmalar yerini 'Starbucks'ta kahve içmelik' vakitlere yerini bırakır (Taş çatlasa yarım saat). Kız kıza tatil mi? Onu kafadan unutun zaten! Tek şansınız, arkadaşınızın kocasının bol seyahat eden tiplerden olmasıdır. Adam ne zaman iş gezisine çıkar, belki o zaman size gün doğar. Ama garanti de edemem ha! Kayınvalidesi yemeğe çağırabilir, kocasının üç göbek uzaktan kuzeni yatıya gelebilir. Bilemem!

ÇEKİL ORADAN!
Sonra bir gün bakarsınız ki, o canciğer kuzu sarması kankanız yeni kankalar bulmuş. Evli ve çocuklu kankalar... Siz de kendinizi evlenmediğiniz ve evlenmek istemediğiniz için eksik, kavruk, suçlu hissedersiniz. Ya, işte böyle! Demem o ki, düğünlerde ağlamam hep bu yüzdendir a dostlar! Yazıyı bitirmeden, şu 'evlenilecek kız, eğlenilecek kız' muhabbetine de bir çift lafım var. Ben bugüne kadar en 'evlenilmeyecek kız' kategorisinde görülen ablaların (gezen, tozan, flörtçü, kendi parasını kazanan...) aslanlar gibi 'evet' dediklerini, çocuk pışpışladıklarını görmüş biri olarak bu tartışmaya sadece gülerim. Siz iyisi mi eğlenmeye devam edin! Hey! Sen! Oradaki! Çekil kız arkadaşımın yanından!