kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Haziran 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"İçerdeki 5 bin terörist bitti mi ki, dışarıdaki 500 ile uğraşalım"

Yeni Haber
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin K. Irak'a olası operasyonuyla ilgili olarak, "İçerdeki 5 bin terörist bitti mi ki, dışarıdaki 500 ile uğraşalım" dedi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'bu ülkeyi tüm fedakarlığıyla gece gündüz demeden yönetmeye çalışan bir iktidara, kimsenin kalkıp da 'katil' deme hakkı olamaz. Ve bu basite de indirgenemez'' dedi.

Erdoğan, Kuzey Irak'a yapılacak olası bir operasyon konusunda, ''bu konu konuşulmaz, bu konuyla ilgili yapılması gereken varsa yapılır. Her zaman
gelen rakamlar var. Nedir bunlar? Kuzey Irak'ta 500 tane terörist var. Türkiye'de dağlarda 5 bin terörist var. Şimdi Türkiye'deki 5 bin
teröristle ilgili mücadele bitti mi? Yani bu halledildi mi Kuzey Irak'taki 500 kişiyle uğraşma safahatine gelinecek'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin yeni genel merkezinin tanıtımı sorasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, bir gazetecinin, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın ''şehit cenazelerindeki protestolara ilişkin olarak hükümeti göreve
çağırmasıyla'' ilgili soruya şu karşılığı verdi:

''Konuyla ilgili kamera görüntüleri, İçişleri Bakanlığı takibini yapıyor, yapacak. Bunların içinde herhalde 'katil iktidar' diye bağıranların bir faturası olacak.

Bu ülkeyi tüm fedakarlığıyla gece gündüz demeden yönetmeye çalışan bir iktidara, kimsenin kalkıp da 'katil' deme hakkı olamaz. Ve bu basite de
indirgenemez.Aklıselim bir vatandaş ülkesine gece gündüz hizmet veren bir iktidarı 'katil' gibi katlanılması mümkün olmayan bir sıfat ile anamaz. Buna hakkı yok. Ve bir şehit cenazesinde bunları yapmaları ve bizim için kutsal olan bir mekanda böyle bir şeyi yapmaları tabii bu işin ne
edebine ne adabına hiçbir şeye sığmaz. Bu konuda İçişleri Bakanlığımız gerekli takipleri yapıyor.

Bunların içinde çok farklı siyasi partilerin mensupları çıkabileceği gibi çok farklı örgütlerin mensupları da şu anda bize gelen bilgiler arasında bunları İçişleri Bakanlığı çalışmalarını yaptıktan sonra gerekli olan yargı makamına da sevkini yapacaktır. Biz bu işin takibini bu şekilde yapıyoruz, yapacağız.''

KUZEY IRAK

Erdoğan, ''Bu Kuzey ırak konusunda hükümetin atacağı adımları engeller mi?'' sorusu üzerine şöyle konuştu:

''Bu, tabii çok ayrı bir konu. Biz Kuzey Irak ile ilgili düşüncelerimizi bugüne kadar hep söyledik. Bu konuşulmaz bu konuyla ilgili yapılması
gereken bir şey varsa bunlar yapılır. Bakınız her zaman gelen rakamlar var. Ne deniyor, Kuzey Irak'ta 500 tane terörist var. Ne deniyor? Türkiye'de dağlarda 5 bin terörist var. E şimdi Türkiye'deki 5 bin
terörist ile ilgili mücadele bitti mi yani bu halledildi mi, Kuzey Irak'taki 500 kişi ile uğraşma safahatine gelinecek...

Kaldı ki, biliyorsunuz Mart tezkeresinde Tayyip Erdoğan'ın düşüncesi bir genel başkan olarak bellidir ve o zaman kimlerin buna olumsuz refleks
gösterdiği o da bellidir.Şimdi o günden bu güne geldik. Şimdi ise o gün 'hayır' diyenler, şimdi Kuzey Irak ile ilgili sürekli bir şeyler söylüyorlar. Tabii bunun bir defa hesabını çok iyi yapacak olan bizim kurumlarımız, kuruluşlarımız bellidir. Ve benim en çok üzüldüğüm şey şudur.

ADETA GENELKURMAY BAŞKANIM İLE GÖRÜŞMÜYORMUŞ HAVASI UYANDIRILIYOR

Adeta, Başbakan olarak Genelkurmay Başkanım ile görüşmüyormuş havasını sürekli uyandırmak. En çok çirkin olan yan bu. Biz, Genelkurmay
Başkanımla telefonla görüşme imkanımız hiç yok mu, olmuyor mu? Biz telefonla görüşmelerimizi yapıyoruz, yaparız, bunun yanında bir araya
gelmemiz gerektiğinde bir araya geliyoruz.Ayrıca benim danışmanım, zaman zaman bu bilgileri getiriyor, getirir, bunun dışında Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında sürekli bir aradayız. Bizim haftalık, rutin, Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimiz var.Zaman zaman bir hafta atlandığında bakıyorsunuz hemen sağ olsun medya 'işte Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında ne var'...Bu, zaman olur benden kaynaklanır? Niye, yurt dışı seyahat vardır ya da Türkiye'ye gelen konuklarımız vardır. Programın değiştirilmesinin mümkün olmadığı anlar olabilir. Bundan dolayı görüşemediğimiz olur. Ama hiçbir zaman biz şu ana kadar Sayın cumhurbaşkanı ile olan haftalık rutin toplantılarımızı aksatmamaya çalışmışızdır.''

''SAYGI SINIRLARINI AŞAN İFADELER...''


Erdoğan, Genelkurmay Başkanları ile de gerek Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök zamanında gerekse Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt zamanında görüşüldüğünü söyledi.Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bizim ne Yaşar Paşa ile ne diğer komuta kademesindeki terörle mücadele yüksek kurulu biliyorsunuz uzun zamandan beri bizim dönemimizde
toplanmıştır.Sayın Abdullah Gül başkanlığında çalışmaları yürüyor. Belli aralıklarla onlarda toplantılarını yapıyorlar. Sürekli zaten İçişleri Bakanlığımız, Jandarma Genel Komutanlığı ile bu çalışmaları sürdürüyorlar. Ama terörün tanımındaki, içeriğindeki sıkıntı maalesef hepimizi üzmektedir.Burada yapılması gereken de sivil toplum örgütleri olsun, siyasi partiler olsun bizler olalım hep beraber bir ulusal ortak platform
oluşturmamız lazım.Yani şehitlerimizi bir siyasi rant aracı olarak kullanmamamız lazım. Bu konudaki hassasiyet çok önemli. Ama bakıyorsunuz, yani birçok şeyler hele hele şunu açıkça söylüyorum bazı emekli generaller, paşalar televizyon televizyon dolaşıp hükümete karşı adeta böyle saygı sınırlarını aşan ifadeler kullanmak suretiyle toplumda sanki bir psikolojik olumsuz hava oluşturmanın gayreti içine giriyorlar, bunlar hoş şeyler değil.

TOPLUMSAL BARIŞ

Bizim şu anda toplumda tüm bu gerginlikleri ortadan kaldıracak toplumsal barışı temin edecek, tesis edecek ve toplumu bu noktada daha hassas daha dikkatli, böyle sevki idare noktasında yardımcı olmaları gerekirken, bakıyorsunuz devamlı tahrik, devamlı tahrik, bunların insanımız üzerinde
meydana getirdiği olumsuz etkiler var. Piyasalar üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkiler var.Biz bunların hepsini çok yönlü düşünmeye mecburuz. Yani siyasi yönüyle düşünecek, askeri yönüyle düşüneceğiz, güvenlik yönüyle düşüneceğiz. Ekonomik noktada düşüneceğiz. Yani bunlar bizim piyasalarımızı nasıl etkiler? Yani diyebilir misiniz, 'hayır bizim için ekonomi önemli değil, güvenlik önemli'...''

TÜSİAD YANLIŞ DEMİŞ


Erdoğan, bir gazetecinin ''Efendim TÜSİAD dedi bunu'' sözü üzerine, ''Dediyse yanlış demiş. Yani bunların hepsi birbiriyle ilgili konular,
birbirinden ayıramazsınız. Bugün güvenliğini sağlayacaksanız, ekonomik gücünüzün olması lazım. Bu ekonomik gücünüz yoksa yarın bu güvenliği de sağlayamazsınız. Tabii ki güvenliğiniz olacak, ekonomi de... Bunlar hep birbirinden ayrılmaz olan adeta ikizler. Dolayısıyla birini tercih
edeyim, diğerini etmeyeyim, böyle şeyler olmaz ve bunlar yanlış yaklaşımlardır'' diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda önümüzde cumhurbaşkanı seçimi, maalesef bu sıkıntılar içinde, şu anda bir meçhuldür. Henüz ne olacağı belli değildir. Temenni ederiz ki ülkemiz bunun da bedelini ağır ödemesin'' dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin yeni genel merkez binasının tanıtımı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.Erdoğan, ''Meclis'in bir genel görüşme ya da bir karar için toplanma ihtimali nedir?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Gerekirse... Şu anda bir seçime gidiyoruz, bu seçim esnasında her şeyi bir defa çok dikkatli değerlendirmemiz lazım ve bu iş eğer 'olmazsa olmaz' bir noktaya gelmişse bunlar yapılacak olan işlerdir. Olmazsa
olmaz bir noktaya gelmemişse niçin şu seçim sürecimizi sıkıntıya düşürecek bu tür adımları atalım. Şu anda bizim için bir defa
demokratikleşme noktasında daha ileri bir demokrasi, bu çok çok önemli. Bunu bir defa ülkemiz için başarmamız lazım ve şu anda bütün bu terörle
ilgili atılan adımlar da şunu biliniz ki demokrasiyi zaafa uğratmak içindir. Ülkemizdeki barışı zaafa uğratmak içindir. Bu oyuna gelmememiz
lazım. bu noktada da medyamızın bize çok çok katkısının olması lazım.''

''ÖLÇÜLÜ YAKLAŞIMLAR''

Erdoğan, ''Türk milletinde teröre karşı tepkide bir eksiklik, tamamlanması gereken bir şey görüyor musunuz?'' sorusu üzerine de şu karşılığı verdi:
''Biliyorsunuz ben bu hafta sonu Amasya ve Burdur'daydım. Halkımızın tabii ki teröre karşı çok ciddi bir tepkisi var. Ben de oralarda şöyle
birkaç cümle ifade ettiğim zaman halkımın bu noktadaki tepkisini görüyorum. Ziyaret ettiğim şehitlerimizin evlerinde oradaki yaklaşımları bizzat yerinde tespit ediyorum. Fakat şehit cenazelerindeki yaklaşım tarzlarını hiçbir zaman samimi, dürüst yaklaşımlar olarak
görmüyorum. Onlar ölçülü yaklaşımlar değil, onlar tamamıyla altında birçok hesabın yattığı çirkin yaklaşımlardır.''Erdoğan, diğer bir soru üzerine de Irak Başbakanı Nuri El Maliki'yi henüz Türkiye'ye davet etmediğini bildirdi.

''AĞIR ÖDEMESİN''


Erdoğan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın, ''Genelkurmay Başkanlığı'nın 27 Nisanda yayınladığı bildiriden daha önceden haberi olması durumunda
Anayasa değişikliği için genel kurul toplantısına katılacağı'' şeklindeki açıklamasını değerlendirirken de gülerek, şunları söyledi:
''Yani, şimdi bildiri yayınlanmış, her şey bitmiş. Zaten Sayın Mehmet Ağar'ın iki arkadaşı geldi, acaba onların neden haberi vardı da onlar
geldi? Gelmeyen Sayın Ağar ile bir arkadaşıydı. İki arkadaşı geldi. Onlar neyi bilerek geldi. Sayın Ağar o dönemde ANAVATAN grubunu bloke
etti. Onlar gelmemek suretiyle, süreç maalesef kilitlenmiş oldu. Şimdi geleceğin sorumluları var Türkiye'de. Bunları halkımız çok iyi biliyor
ve halkımız sandıkta da bunun cevabını verecek. Geleceğin sorumluları nedir? Bu son 367 olayı... Tekrar söylüyorum biz Anayasa'da bir
değişiklik mi yaptık ki cumhurbaşkanlığı seçimi değiştirildi. Sayın Özal, Sayın Demirel, Sayın Sezer hangi şekilde seçildiyse, biz de aynı
şekilde seçiyorduk, aynı Anayasa ile seçiyorduk ama şimdi bu döneme gelince olay, hemen farklılaştı. Bu nedir? Bu bir tıkanmaya gidiştir.Şu anda önümüzde cumhurbaşkanı seçimi maalesef bu sıkıntılar içinde, şu
anda bir meçhuldür. Henüz ne olacağı belli değildir. Temenni ederiz ki ülkemiz bunun da bedelini ağır ödemesin.''

''CUMHURBAŞKANIMIZ 15 GÜNLÜK YETKİSİNİ KULLANIYOR''

''Cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik Anayasa değişikliği paketi, 2. defa Çankaya Köşkü'ne gönderildi, daha imzalanmadı. Cumhurbaşkanı'ndan beklentiniz nedir?'' sorusuna da Erdoğan, ''Cumhurbaşkanımız 15 günlük yetkisini kullanıyor. Biliyorsunuz 15 gün
onu bekletebilir'' karşılığını verdi.


AJANSLAR