kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Böyle bir kostümle Zerin’in objektifi karşısına geçtim. O da iki çocuk annesi ve profesyonel bir fotoğrafçı. Bu çekimler onu da çok heyecanlandırdı. Karnımdaki bebek de Zerin’in bebeği Kayra... İsimleri de aynı yani... Hint kültürü ve oraya özgü giyim-kuşam hoşuma gidiyor. Karnıma ve elime de Hint kınasıyla geçici dövmeler yaptırmıştım. Dövmeler, bu fotoğraftaki kıyafetimle bütünlük sağladı. Bence bebeğime çok hoş bir sürpriz hazırlamış oldum.

Kayra bir aşk bebeği olacak!

BAŞAK ÇOKAN MAGAZİN
Amerika'da bir sperm bankasında suni döllenme ile hamile kalan Leyla Bilginel, doğuma birbuçuk ay kala son röportajını GÜNAYDIN'a verdi. "Aşık olduğumda bile mantığımla hareket ederim" diyen Bilginel ekledi: Kayra bir aşk bebeği. Onu öyle büyük bir aşkla bekliyorum ki... Bu aşkın adı da annelik aşkı!..
Bugüne kadar tanıdığımız kadınlardan farklı bir kadın o... Cesur, kararlı, ne istediğini bilen, kendi bildiği doğruların peşinden giden ve kararlarının arkasında duran bir kadın. Türkiye'nin henüz hiç alışık olmadığı bir konuda bir adım attı ve babasını hiç tanımadığı bir bebeği dünyaya getirmek için Amerika'nın yolunu tuttu. Sperm bankasında önüne konan seçeneklerden birini tercih etti, suni döllenme yoluyla hamile kaldı. Bebeğinin adı: Kayra... Ama Kayra bebek babasını hiç tanımayacak. Leyla Kömürcü ya da akrabalarıyla arası bozuk olduğu için değiştirdiği yeni soyadıyla Leyla Bilginel, bütün bunların hesaplaşmasını kendi içinde yaşamış ve sonunda kendi doğruları eşliğinde kararını vermiş. Sağlık sorunları nedeniyle böyle bir yolu tercih eden Leyla Bilginel kimileri tarafından eleştirilebilir. Ama onun söylediklerine de kulak vermek gerek: "Eğer sevmediğim bir adamdan çocuk doğursaydım; o çocuk, sevgisiz, anne-babası ayrı büyüseydi daha mı mutlu olurdu?" Kısacası o, bebeğiyle birlikte mutluluğu yakalayacağına inanıyor. Kızların okumasının pek de kabul görmediği bir ailede büyüyen, bütün baskılara rağmen okumak için direnen ve bunu başaran Bilginel, Hacettepe Üniversitesi İşletme bölümü mezunu. Daha sonra yurtdışında dil eğitimi almış. Bunun için anne ve babası dışında tüm ailesini karşısına alma pahasına... İşte hayatla ve karşısına çıkanlarla sürekli savaşan genç bir kadının yeni savaşının öyküsü...

KAYRA BEBEK ANNESİNİ HİÇ ÜZMEDİ
* Hamileliğiniz nasıl gidiyor? Her şey yolunda mı?
Çok şükür her şey yolunda, doğumuma 1.5 ay gibi bir zaman kaldı.

* Normal doğum mu yapacaksınız?
Normal doğumun daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ilk tercihim normal doğum olacak ama tabii o gün neyi gösterir bilemiyorum. Sonuçta doktorum neyi uygun görürse öyle olacak.

* Siz bir doktor için de değişik bir hastasınız. Doktorunuz bu hamileliği nasıl değerlendirdi?
(Gülüyor) Sanırım biraz farklı. Sonuçta bu şekilde hamile kalan ilk hastasıyım. Dr. Faruk Bey çok ilgili bizimle ve gereken her şeyi de yapıyor. Kilo almadığım için karnımda çok yağ yok, bu nedenle de bebeğim çok net görünüyor. Kayra bebek annesini hiç üzmedi bugüne kadar. Normal hamilelik döneminde yaşanan hiçbir sıkıntıyı yaşamadık. Doktorum bu duruma da çok şaşırıyor. Biliyorsunuz her erkeğin bir askerlik anısı her anne olan kadının da aşerme hikayesi vardır; benim böyle bir hikayem olmayacak. Çünkü aşerme olayını hiç yaşamadım...

ERKEKLER BENİ TANRIÇA GİBİ GÖRÜYOR
* Heki siz hiç aşık olmadınız mı? Ya da aşık olduğunuz insandan çocuk sahibi olmayı düşünmediniz mi?
Aşık oldum tabii ki. Ama çocuk sahibi olmayı düşünmedim!

* Neden?
Çünkü doğru değildi. Aşk vardı ama ilişki doğru değildi. O ilişkiden doğacak çocuk, şimdiki doğacak çocuğumdan daha sağlıklı bir ortamda büyümeyecekti. Aşkın içindeyken bile mantığımla hareket ederim. Önce şunun çok iyi anlaşılmasını istiyorum. Ben bunu cesur ya da farklı olmak adına yapmadım. Çok ciddi sağlık sorunlarım vardı ve zamanla yarışıyordum. Eğer gecikseydim anne olamayacaktım. Bu kararı almam gereken günlerde hayatımda kimse yoktu. İsteseydim bir adamla birlikte olarak ve evlilik yaparak bir çocuk dünyaya getirebilirdim. Ama bu daha 'ısmarlama' bir şey olurdu. Sevgisiz ve aşksız bir beraberlik ne kadar sağlıklı olabilir ki? Sonuçta öyle bir beraberlikten doğmuş bir çocuk yine babasız büyürdü. Hiçbir şey fark etmezdi. Yine anne olarak her şeyin üstesinden gelmeye çalışacaktım. Kavga gürültü de olacaktı. Bu kadar rahat 9 ay hamilelik geçirmeyebilirdim. Bunları görmek gerek. Ayrıca Kayra bir aşk bebeği. Onu öyle büyük bir aşkla bekliyorum ve öyle büyük bir aşkla büyüteceğim ki...

* Hamile kaldıktan sonra evlilik teklifi aldınız mı?
Evet aldım. (gülüyor) Şu anda erkekler beni çok farklı görüyor. Çok büyük saygı duyuyorlar. Gıpta ile bakıyorlar. Onların gözünde kutsalım çünkü anne adayıyım. Çocuğuyla bir hayat kurmaya hazırlanan cesur bir anne adayıyım. Sadece bebeği ile varolan bir kadınım. Ne duygusal açıdan, ne de cinsel açıdan hiçbir temas yok, hiçbir ilişki yok. Belki de beni bir tanrıça gibi görüyorlar. (gülüyor)

* Peki biri çıksa ve çocuğunuza babalık yapmak istediğini söylese nasıl bir tepki verirsiniz?
Yok, doğru olmaz! Öncelikle bebeğimin ve benim hayatımın kökleri filiz vermeli. Şu an sadece ufak bir kök var. O kök önce yeryüzüne çıkmalı. Daha dibindeyken başka bir şey ile sulanmamalı. Kendini bir bulsun, bebeğim beni tanısın, ben bebeğimi tanıyayım, olayların içinde ne olduğunu, nerede olduğumuzu bir algılayalım ondan sonra benim de hayatıma biri girer. Ama şu an başka bir boyuttayım. Sadece bebeğimi düşünüyorum.

BEBEĞİM, BENİM HAYATIMIN ANLAMI
* Eski erkek arkadaşlarınız bu şaşırtıcı kararınızdan sonra sizi aradılar mı?
Aradılar. Ama hiç tepkiyle karşılaşmadım. Aksine bu kararımdan ötürü bana destek oldular.

* Doğum yaklaştı; heyecan ve korku var mı?
Çok rahatım. Hiç endişem ya da korkum yok. Bebeğimin anne karnındaki zamanını tamamlasın istiyorum. Bazı anneler hamileliklerinin son dönemlerinde 'Yeter artık doğsun' diye sızlanırlarmış. Hiç böyle bir şey yaşamıyorum. Bir de hamile anneler son aylara doğru bebekleriyle ilgili olumsuz rüyalar görürmüş. Ben, beni çok etkileyen şöyle bir rüya gördüm: Çok yüksek tavanlı bir salonda en önde bir sandalyede oturuyorum. Ama kendimi tam olarak göremiyorum. Kaç yaşındayım, ne durumdayım bilmiyorum. Sadece karşımda yüksek bir sahne ve kürsünün önünde uzun boylu, ışıl ışıl gözleriyle bana bakan, dalgalı saçlı kumral bir delikanlı var. Ve elinde bir ödül. Bana bakarak 'Bugün buradaysam, bu ödülü alıyorsam inanılmaz anne sevgisi ve yüreği olan annem sayesindedir' diyor. Gözlerim dolu dolu uyandım ve ne olduğunu anlayamadım. Kayra bebek benim hayatımın anlamı...