kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Alevilere İran daveti

Barış ERDOĞAN
Aleviler Türkiye'den bulamadıkları desteği, İran'dan görüyor. Masrafları İran devletinin karşıladığı kutsal mekânlara geziye davet edilen Türk Alevilerine cemevlerini kurarken maddi destek de teklif ediliyor. Onlar bu desteği kabul etmese de, Şiilik giderek Aleviler arasında daha etkili olma yolunda ilerliyor. Ancak Türk Alevilerinin radikalleşme eğilimi yok..
Türkiye'de Şiilerin en yoğun yaşadığı İstanbul Halkalı'da duvarlar İran destekli merkezi Lübnan'da bulunan Hizbullah'ın duvar yazılarıyla süslü. "Hizbullah'ın adı bir yıl öncesine kadar mahallemizde pek anılmazdı" diyor 24 yaşındaki Açıköğretim Fakültesi öğrencisi Adem Akdağ. Ancak İsrail'in Lübnan'a saldırılarını yoğunlaştırması, Irak'taki Sünni-Şii çatışması, ister istemez gençlerin yüzünü Ortadoğu'ya çeviriyor, onları öfkelendiriyor ve Şii örgütlere yönelik bir sempati uyandırıyor. Türkiyeli Şiilerin sayısı 300 binin üzerinde. Liderleri Selahattin Özgündüz, İran'a sempatileri olduğunu doğruluyor. Türk Şiileri, İran'a sempati duyuyor olsalar da İran'ın Kum kentini değil Irak'ın Necef havzasını dini merkez olarak görüyor. Yazar Ali Bulaç'a göre bu ayrıntı, Türk Şiilerinin radikalleşmesi önündeki en büyük engel. Gazeteci Cengiz Çandar'a göre şu anda Türkiye Caferileri, yüzde 75'i Şii olan Irak Türkmenleri gibi, Irak'taki koalisyon işgaline bir ölçüde destek veren Ayetullah Sistani'yi dini lider olarak görüyor.

Derin farklar var
Peki Ortadoğuda Şiilerin güç kazanması Türkiye Şiilerinin de radikalleşmesinin kapısını açabilir mi ve bu gelişme Alevileri etkiler mi? Türkiye Şiileri'nin lideri Özgündüz, Türkiye'deki laik demokrasiden memnun olduklarını söylüyor. Özgündüz'ün görüşlerine kuşkuyla yaklaşanlar da var. Şiilerin tehlike anında gerçekleri saklamayı (takiye) caiz görmeleri nedeniyle Özgündüz'ün Türkiye'deki laik demokratik sisteme destek veren sözleri, Türkiye Alevilerinin, aralarında Ali Kenanoğlu'nun da yer aldığı önde gelen isimleri tarafından samimi bulunmuyor. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'nun İran Uzmanı Arzu Celalifer Ekinci'ye göre, İran'ın Türkiye Alevileri üzerinde etki oluşturması çok zor. Çünkü her şeyden önce Aleviler bir bütün değil. Türkiye'deki Aleviler siyasi ve dini pratik açısından, her modern toplumda olduğu gibi kendi aralarında derin farklılıklar gösteriyor. Yazar Ali Bulaç da Sünni nüfusun yoğun olduğu ülkelerde İran'ın devrim ihraç girişimlerinin başarısız olduğunun altını çiziyor. İran'ın Suriye ve Mısır'daki girişimlerinin hüsranla sonuçlandığına dikkat çekiyor.

Alevilerin İran gezisi
Çorum, Ankara, Malatya gibi illerde bulunan birkaç küçük oluşumu dışarıda tutarsak, İran'ın geçmişte Alevileri ve bu arada Hatay bölgesinde yaşayan Nusayrileri (Arap Alevileri) etkileme çabaları başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Pek çok Alevi yazar, Çorum'da yaşanan Alevilikten Şiiliğe geçiş olayının bir istisna olduğu görüşünde. Gazeteci Miyase İlknur, yarım kalan cemevlerinin inşaatlarının tamamlanması için İranlıların maddi destek teklif ettiklerini öne sürüyor. İran'ın Alevi örgütleriyle iyi ilişkiler sağlamak için kullandığı yollardan biri, Alevi derneklerinin temsilcilerini, Büyükelçilik aracılığıyla İran'a davet etmek. 2003'teki geziyi, Kültür Bakanlığı'nda memur olarak çalışan Hüseyin Gazi Derneği Başkanı olan Gülağ Öz organize etmiş. SABAH'a konuşan Öz, İran'dan gelen daveti Dışişleri Bakanlığı'na danışarak kabul ettiklerini doğruluyor. Bu gezilerden birine katılan Gazi Cemevi Derneği Başkanı Hıdır Elmas ise 12 gün süren ziyaret boyunca misafirperverlik gördüklerini, Aleviler için kutsal sayılan Erdebil, Tebriz, Meşhed gibi bölgeleri gezdiklerini anlatıyor. İranlı yetkililerden Şiilik yönünde herhangi bir telkin görmediklerini de sözlerine ekliyor. Masrafları İran devleti tarafından karşılanan geziye katılmayı reddeden yazar Cemal Şener ise bu gezileri misyonerlik faaliyetlerinin bir parçası olarak değerlendiriyor.

"Şiileştirme çabası..."

Gazeteci Miyase İlknur'a göre, İran, Türkiye'deki Şiiler aracılığıyla, Ehl-i Beyt sevgisi, Kerbela, Aşure gibi kutsal sayılan değerleri kullanarak, Alevileri Şiileştirmeye çalışıyor. İlknur'un iddiasına göre, Halkalı'daki Türkiye Şii cemaati, bu çalışmaların merkezinde yer alıyor. Halkalı Aşure meydanındaki törenlere Alevilerin yoğun olarak katılması için Ehl-i Beyt Vakfı gibi kimi Alevi örgütlere de çağrıda bulunuyor. Cem TV bu törenleri naklen yayınlıyor. İlknur'a göre, bazı Aleviler, bu gibi toplantılara gide gele, iki inanç sistemi arasındaki benzerliklerin de etkisiyle, Şiileşebilir. Tahran'ın Türkiye'de bir zamanlar yaptığı gibi misyonerlik faaliyetleri yürütmesi mümkün değil. Ama Şiiliğin yükselişinin Türkiye'deki Alevileri etkilemesi mümkün.
Haberin fotoğrafları