kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Hastasını taciz eden doktor tazminat alacak

Yerel Mahkeme:
Olayın kaydedilmesinde kamu yararı olduğundan hukuka aykırılık bulunmamıştır
Yargıtay bozdu:
Kayıtların televizyon yoluyla kamuoyuna yansıtılması kişilik haklarına yapılmış bir saldırıdır

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Adapazarı SSK Hastanesi'nde çalışan ve ayrıca muayenehanesi de bulunan Genel Cerrahi uzmanı Dr.H.G.'nin açmış olduğu "manevi tazminat" davasında emsal bir karara imza attı. Genel Kurul, kendisine muayene için gelen hastasını taciz ettiği kesinlik kazanan doktorun açtığı tazminat davasında, tacize uğrayan hastanın tazminata mahkûm edilmesi gerektiğine hükmetti. Yargıtay'ın emsal kararında yer alan olay şöyle gelişti: Dr. G.'nin muayenehanesine giden N. Ö. tacize uğradığını Show TV muhabirine anlattı. Çantasına koyduğu gizli kamera ile Doktor G.'yi yeniden ziyaret eden hasta, Dr. G.'nin sözlü ve fiziki tacizine yeniden uğradı. Gizli kamera kayıtları ile hastasını taciz ettiği tespit edilen Dr. G.'nin bu görüntüleri Show TV'de "tacizci doktor yakalandı" başlığı ile yayınlandı. Görüntülerde doktor, hastası N.Ö.'nün bacaklarını ve gögüslerini okşayıp önünde diz çökerek gözlerine bakmasını istiyor ve 'ne güzel kızsın sen" diye hitap ediyor.

Takipsizlik kararı
Dr. G. haberler sonrası kendisine hakaret edildiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Verilen takipsizlik kararında şöyle denildi: "Hipokrat yemini etmiş bir tabip ile bayan hastası arasında asla olmaması gereken davranışlar içine giren müştekinin, bu durumun tespiti ve kamuyu uyarma gayesi ile yapılan yayın sebebiyle kendisine hakaret edildiğinden bahisle şikâyette bulunmasında haklı olmadığı görüşünden hareketle olayda hakaret suçunun unsurlarının bulunmadığı, televizyonun haber verme işlevini yerine getirdiği kanaatine varılmıştır."

Doktor dava açtı
Dr. G. ceza davasının reddedilmesinin ardından yapılan yayınlarla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 12 bin YTL'lik manevi tazminat istemiyle dava açtı. İstanbul 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, Dr. G. gizli kamera görüntülerinin televizyonda yayınlanmasının ardından bu görüntüleri yayınlayan televizyon kanalı ve tacize uğradığını belirten N. Ö.'den 12 bin YTL talep etti. Gizli kamera görüntülerinde, midesinden rahatsız olan N. Ö.'ye sarılıp zorla öpmeye çalışan Dr. G.'nin açtığı tazminat davası, İstanbul 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme kararında özetle şu görüşlere yer verdi: "Davacının bu davranışları bir doktor ile hastası arasında asla yaşanmaması gereken incitici davranışlardır. Son derece kutsal ve toplumdaki tüm bireylerin, hiç tereddütsüz yaşam hakkını emanet ettiği, mesleğini yerine getiren bir doktorun toplumda örnek olması gerekmektedir. Bu tür bir olayın anlatılmasında ve banda kaydedilmesinde kamu yararı olduğundan hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Dava konusu yayın, geçen olayları irdeleyip ahlaki bir sonuç çıkarılması amacını gütmektedir. Olayların derinliği ve çarpıcılığı anlatımda kullanılan dil ve ifadeyi de beraberinde getirir. Davacı, banda alınmış görüntü ve konuşmaları ile toplumda yerleşik ahlaki kurallar ile değer yargılarını sarsmıştır."

Kişilik hakları
Mahkemenin verdiği davanın reddi kararının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi, mahkemenin kararının bozulmasına ve davanın kabul edilmesi gerektiğine oy çokluğuyla karar verdi. Yargıtay, bozma gerekçesinde şu görüşlere yer verdi: "Anayasa'nın 20'nci maddesinde herkesin özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip bulunduğu, özel hayatın gizliliğine dokunulmayacağı belirtilmiştir. Kişinin sıfatı ve konumu ne olursa olsun rızası dışında kamuya açıklanamaz. Bunlar kişinin gizli alanını oluşturur. Bir kişinin hukuka aykırı bile olsa konuşmalarının ve görüntüsünün gizli kamera ile kayda alınması aynen telefon konuşmalarının yasadışı dinlenmesinde olduğu gibi onun kişilik haklarına ve özel yaşamına saldırı niteliği taşımaktadır. Bu kayıt ve görüntülerin televizyon yolu ile kamuoyuna yansıtılması kişilik haklarına yapılmış ikinci saldırı niteliğindedir."