kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
ATİLLA DORSAY

Kore usulü çevresel canavar!...

Kim Ki-Duk, Park Chan-wook gibi yönetmenleriyle özellikle genç sinemaseverler nezdinde popüler olmakla kalmayıp Boş Ev ya da İhtiyar Delikanlı gibi modern başyapıtlar da üretmeye koyulan Güney Kore sineması, bu kez korku türünde hayli yaman bir sürprizle karşımızda. 50 milyonluk ülkede 13 milyon bilet sattırarak rekor kıran film, Batı'da da beğenildi, hem seyirciden hem eleştirmenlerden oldukça fazla övgü aldı. Bu yeni 'yaratık' filmini elbette Ridley Scott'ın Yaratık'ı veya benzeri filmlerle kıyaslamak zor. Bu her şeyiyle bir Uzakdoğu, giderek daha da tipik biçimde Kore sineması örneği. Hayran olunacak yanları da var, bizim için yadırganacak yanları da... Başta 'hain' ve düşüncesiz bir Amerikalı subayın, bir Amerikan askeri üssündeki zararlı bir sıvı (filme göre 'formaldeit') içeren şişeleri kanalizasyona, dolayısıyla Seul'ü bölen Han Nehri'ne boşalttırmasıyla açılan film, birkaç yıl sonra karşımıza, bu kimsayal sıvı nedeniyle mutasyona uğramış ve olasılıkla iri bir balıktan bir canavara dönüşmüş bir yaratık getiriyor. Suda olduğu kadar karada da hızla hareket edebilen, yükseklere tırmanıp insanları kaçıran yaratık, tüm kente dehşet salıyor. Özellikle hepsi birbirinden ilginç beş üyeli bir aile, canavarın küçük kızlarını kaçırması nedeniyle onun peşine düşüyorlar. Filmin birçok özelliği var. Bunlardan biri, sırf bir dehşet ve gerilim filmi olmayıp işin içine bir aile filmi de olmanın duygusallığını ve yer yer komik sahneleri katması olmuş. Film böylece farklı ve özgün bir üslup kazanıyor. Ama öte yandan, korku denen şey komedi ve duygusallıkla iyi bağdaşmadığından, geriliminden de bir şeyler yitiriyor. Ancak yönetmen böylesini tercih etmiş... Kore sinemasının tipik bir özelliği, oyunculuğun dramdan komediye her şeyde bir boy abartılı olması. Böylece oyuncular kimi zaman şaklabanlık yapıyor, kimi zaman ise komediye varan biçimde melodram oynuyorlar. Ama tüm bunlar bizim sinemamızda da varolduğundan, seyircimiz hiç yadırgamayacak!... Filmin son dönemde Uzakdoğu'dan gelen korku ve felaket filmlerinden bir farkı, aksiyon ve gerilim sahnelerini kısıtlı iç mekânlardan kurtarıp büyük kent dekoruna yayması. Böylece, karanlık iç mekânlar (dev bir kanalizasyon) ve liman, anayollar, cadde ve meydanlar gibi dış kentsel mekânlar, o sahnelere etkili bir fon oluşturuyor. Yine Kore'ye özgü görkemli halk eylemleri, protesto veya toplu cenaze sahneleri de hikâyeye ustalıkla yerleştirilmiş. Ayrıca belli bir 'Amerikan düşmanlığı'nın yanı sıra, apaçık bir yönetim (hükümet) eleştirisi de var!... Müzik ise bizim için gerilime hiç de yardımcı olmuyor, tersine kulaklarımızı tırmalıyor. Demek ki, kusursuz değilse de türü yenileyen değişik ve farklı bir 'canavar' (ya da yaratık) filmi izlemek isteyenlere...

YARATIK
(Gwoemul/The Host)/ Yönetmen: Bong Joon-ho/ Senaryo: B. Joon-ho, Baek Chul-hyun, Ha Won-jun/ Görüntü: Kim Hyung-ku/ Müzik: Lee Byung-woo/ Oyuncular: Song Kang-ho, Byeon Hie-bong, Park Hae-il, Bae Du-na, Ko Ah-sung/ Güney Kore filmi.