kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Haziran 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Alevilerin AKP’den talebi cemevlerinin ibadethane olarak yasal bir statüye kovuşması.

Önyargıları kırmak zor

BARIŞ ERDOĞAN
AKP, seçimlerde Alevilerle olan karşılıklı önyargıları kırmayı ve buzları eritmeyi hedefliyor. Aleviler ise Milli Görüş geleneğinden kalan geleneksel anlayışın sürdüğünü düşünerek, AKP'ye karşı temkinli yaklaşıyor..
"Benim dinim ve mezhebim, Hz. Ali'nin dini ve mezhebidir. Açıkçası hepimiz Aleviyiz." Bu sözler ilk bakışta gayet hoşgörülü bir ifade olarak görülebilir. Üstelik söyleyen kişinin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener olduğu ve Ehl-i Beyt Vakfı'nın Hatay'da düzenlediği bir konferansta yaptığı konuşmadaki ifadeleri olduğu da eklenirse, diyalog için uzatılan bir el olarak da görülebilir. Üstelik bu açıklamalar istisna da değil. Geçmiş dönemlerde Tayyip Erdoğan, "Hz. Ali'yi sevmek Alevilikse ben de Aleviyim" demişti. Ancak Aleviler, bu sözlerin, kendi inançlarını yok sayan anlayışın bir uzantısı olduğunu düşünüyor. AKP ise bu imajdan kurtulmak için Reha Çamuroğlu ve Haydar Doğan gibi adaylarla buzları kırmaya çalışıyor. İktidar partisi AKP ile Alevilerin arasında diyalog oldukça sınırlı. İki tarafta da geçmişten gelen önyargılar, karşılıklı güvensizlik var. Bunun en önemli göstergelerinden biri de Meclis'te çoğunluk grubunu oluşturan AKP içinde Alevi kökenli bir milletvekilinin olmaması. Bu haliyle Sünni ve muhafazakar bir parti görünümü veren AKP, 2007 seçimleri arifesinde bu imajını değiştirmek istiyor. Bu amaçla ilk kez Alevi adaylara kucak açtı. Partililer, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Alevi gurbetçilerin dini ihtiyaçlarını karşılamak için ilk kez kendi hükümet dönemlerinde yurtdışına Alevi görevliler gönderdiğinin altını çiziyor. Başbakan Erdoğan'ın da 2 Şubat 2007'de İzmir'de Alevi dedelerle gizlice görüştüğü biliniyor.

ÖNYARGILAR YIKILMADI
Alevi kesimine gelince, birçok Alevi için AKP, Milli Görüş geleneğini temsil ediyor, şeriat düzeninden en çok korkan topluluk olarak, AKP'nin farklı bir parti olduğuna en zor onlar ikna oluyor. Refah- Yol hükümeti döneminde Alevileri "mum söndü" yakıştırmasıyla kızdıran eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı ya da Karacaahmet Cemevi inşaatını dozerlerle yıktıran dönemin İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı unutamıyorlar. AKP hükümeti döneminde Başbakan Erdoğan, cemevlerini bir kültür evi olarak ilan edişi de Alevileri çileden çıkartan örneklerden birkaçı. AKP'nin önde gelen isimlerinden Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat geçmiş dönemde bazı yanlışlar eksiklikler yaptıklarını ama önümüzdeki dönemde parlamentoda Türkiye'nin tüm renklerinin temsil edilmesi için çalıştıklarını ifade ediyor. AKP, bu eksikliği Reha Çamuroğlu ve Haydar Doğan gibi tanınmış Alevilere milletvekili listelerinde yer vererek gidermeye çalışıyor. AKP'nin bu açılımlarını Alevi kesimden samimi bulmayanlar hatta AKP'nin peşinden gidenleri hainlikle suçlayan, cemaat içinden dışlamakla tehdit edenler var.

ANAHTAR, KENTTE
AKP, Alevi örgütleri içinde taraftar bulma konusunda oldukça sorunlu. Partiyi 2002 seçimlerinde destekleyen tek Alevi örgütü, Atatürk'ün anne ve babasının Bektaşi olduğunu iddia eden Fermani Altun'un "Dünya Ehl-i Beyt Vakfı" Geçen seçimde AKP'nin 2.5 milyon oyu kendi vakfının desteğiyle aldığını iddia eden Altun, partiyi tüm toplumu karşısına almak ve vakfına yardım etmemekle suçluyor. "Biz onları destekledik, onlar bizi şimdi görmezden geliyorlar, hayretle izliyoruz." Kritik soru AKP Alevilerden oy alabilir mi? Alevi adaylar AK Parti ile Aleviler arasındaki buzların erimesi için yeterli olmayabilir. Alevi toplumunun önde gelen temsilcileri, AK Parti'nin kendilerine yönelik bakış ve anlayışı değişmediği sürece milli görüşten gelen partilere oy vermeyeceklerini söylüyor. Ancak sosyologlar, şehirlerde Sünni seçmenle aynı koşullarda, aynı sorunları yaşayan Alevilerin, siyasi tercihlerini onlardan çok da farklı yapmalarını beklememek gerek.