Siyaset 'merkez'ileşiyor

Siyasi partilerin milletvekili aday listeleri açıklandı. Hemen işaret etmem gerekir ki, açıklanan aday listelerinde Türkiye'nin genel siyaseti ile ilgili ve güçlü mesajlar mevcut. Listelerin ortaya koyduğu gerçek şu ki, önümüzdeki dönemde siyaset merkezde toplanacaktır . Bir diğer değişle marjinal, radikal ve uç eğilimler listelerden ayıklandı, yerlerine merkeze hitap eden isimler yerleştirildi. Bu tablo özellikle iktidara aday iki parti olan AK Parti ve CHP de oldukça belirgin.

Erdoğan iyi okudu
Recep Tayyip Erdoğan siyasetteki son dalgalanmaları iyi okuduğunu gösterdi . Aday listelerinde ' merkez'e, hatta ' merkezin solu'na hitap eden isimleri ağırlıklı olarak yerleştirerek yeni dönemde uzlaşmaya dayanan bir siyaset izleyeceğinin sinyalini verdi. Açıkça görülüyor ki, Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'yi merkez bir siyasi parti haline getirmek istiyor. Bu yaklaşım olumludur ve Türkiye'nin seçim sonrasında gerginlikler yaşamayacağına yönelik tezlere de cevap niteliği taşıyor.

Baykal başarılı
Aynı durumu CHP listelerinde de görmek mümkün. Deniz Baykal'da Türkiye'nin realitelerini iyi okuyan bir lider olarak partisini merkez sol çizgiye uygun kadrolarla yeniledi. Uzun yıllar merkez sağda politika yapan Lütfullah Kayalar, Edip Safter Gaydalı ve İlhan Kesici
gibi isimleri aday göstererek Türkiye'nin tümünü kucaklamaya hazır olduğunu gösterdi. Öte yandan birleşme adına DSP kökenli adaylar ile daha önce DSP'den transfer ettiği Erdoğan Toprak gibi adaylarla ilgili olarak da hem sözünün eri olduğunu gösterdi, hem de seçilen adayların partiye katkı yapacak isimler olmasına özen gösterdi. Kısacası Recep Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal liderlik sınavından bir kez daha başarı ile geçtiler ve partilerini Türkiye'nin realitelerine uygun bir vizyon doğrultusunda şekillendirdiler.
Öte yandan merkez sağın geleneksel taşıyıcıları DYP ve Anavatan partilerinin lider ve yakın çevrelerindeki isimlerin ' basiretsiz ve beceriksiz' politikalarının da etkisi ile AK Parti ve CHP merkeze yerleşen iki parti konumuna getirdiği bir gerçek. Liderlik fırtınalı denizlerde belli olur. Merkez sağda birleşmeyi başaramayan ve halka güven vermeyenlerin yarattığı boşluğu Recep Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal ustaca yaklaşımlarla doldurmaya aday gibi gözüküyorlar.
Aday listesindeki tüm adaylar açıklanmamasına rağmen MHP de de Devlet Bahçeli'nin liderlik vasfı belirginleşiyor. Devlet Bahçeli kendine güvenen, partisini büyütmek isteyen bir lider olarak, liste yaparken hiçbir komplekse sahip olmadığını Deniz Bölükbaşı, Tuğrul Türkeş, Muharrem Şemsek, Bekir Aksoy, Cihan Paçacı, Meral Akşener ve Zeki Ertugay gibi isimleri liste başlarına yerleştirerek kanıtlamış oldu. Bu listeye baktığımızda Devlet Bahçeli'nin Millet Partisi'nden Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne, oradan eski MHP ve MÇP' ye dayanan Türk Milliyetçi Hareketi'nin bütün sembol isimlerine vefa gösterdiğini kanıtladı. Bu da liderlik için uygun karakteristik bir özelliktir.
DTP cephesinde ise, bağımsız adaylarla seçime girileceği için henüz izleyeceği politikalar net olarak ortaya çıkmadı . Propaganda döneminde izleyeceği yöntem gelecekle ilgili politikaları ortaya koyacak.
Siyasi partilerin ortaya koyduğu gerçek şu ki, Türkiye'nin siyaseti seçim sonrasında gerginleşmeyecek, aksine partiler arasında uzlaşmayı sağlayacak çok sayıda kanal mevcut olacaktır. Bu da Türk demokrasisi açısından sevindirici bir gelişme.