kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Afrika'dan bakınca Türkiye

Büyük resim için tıklayın
Cape Town-Güney Afrika

Türkiye'den binlerce kilometre uzakta, Güney Afrika'nın güzel kenti Cape Town'dayım.
Bundan birkaç yıl önce özel bir gezi için geldiğim kentteki hızlı gelişim gerçekten inanılmaz.
Hafızalarımıza siyah-beyaz ayrımının utanç abidelerinden biri olarak işlenmiş olan kara kıtanın bu uç ülkesi Mandela sayesinde büyük bir dönüşümden geçti.
Bugün ülke içinde hâlâ ırk ayrımına dayalı eşitsizlikler olduğu bir gerçek, ancak geçmişin utanç verici ayrımları yok en azından.
Ayrıca beyaz azınlık ile siyah çoğunluk bir arada yaşamanın koşulları üzerinde anlaşmışlar.
Ülkenin resmi dili birden fazla ve hiç kimse bundan rahatsız değil.
Kuralları doğru konulunca ahenkli yaşamın sırrı çözülmüş oluyor.
Bunun
sayesinde bugün Güney Afrika ciddi yabancı yatırım çeken, turizmde iddialı bir ülke halinde.
Kavganın, çekişmenin kimseye yaramadığını, karşılıklı saygı çerçevesinde bir arada yaşamanın anlamını gösteren önemli bir örnek Güney Afrika.
Hem Johannesburg'da, hem Cape Town'da dev yolcu terminalleri yapıyorlar çünkü ülkeye hem işadamı, hem turist akıyor.
Biz Dünya Gazeteciler Birliği'nin (WAN) yıllık toplantısı için buradayız.
Medyanın sorunları, önündeki olanakları tartışmaya, birbirimizin deneyimlerinden yararlanmaya geldik.
Ancak gezi öncesi mailleştiğimiz meslektaşlarımızın bizlere Türkiye medyası, internetteki gelişmeler kadar ülkedeki son gerilim, darbe iddiaları ve Irak'ı soracakları belli.
Kısa bir süre öncesine kadar dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden biri olan Türkiye şimdi darbe iddialarıyla gündemde.
Bu dönemin geride kaldığına inanan ve demokratik sistemin her türlü kusuruna rağmen günümüz koşullarında en iyi sistem olduğunu düşünenler için iç acıtıcı bir durum bu.
Sivillerin sivilliklerinden vazgeçip askeri siyasete çekmeye can attığı bir coğrafyada demokrasi mücadelesi vermek kolay değil.
Darbeyi normal karşılayan, darbeye karşı çıkmayı anormal bulan gazetecilerin olduğu bir ülkede geleceğe çok umutlu bakmak da olanaklı değil açıkçası.
Ama her şeye rağmen umut bizlerin ekmeği.
Aslında 1960'ta başlayan, 28 Şubat'la devam eden darbeler, müdahaleler, post-modern darbeler sürecine bakınca bugün demokrasi cephesinin de yakın geçmişte olmadığı kadar güçlü olduğunu görüyoruz.
Bu da iyi bir şeydir deyip avunuyoruz belki de.
İyi pazarlar.