kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cuma Sabah 
ATİLLA DORSAY

O bir avuç güzel insan...

Türkiye sınıf atlıyor. Tüm dünyada adı bilinen ama hep biraz kaygıyla, tedirginlikle, hatta korkuyla bakılan ülkeler sınıfından sempatiyle, sevgiyle, hatta kimi zaman kıskançlıkla bakılan ülkeler arasına dahil oluyor. Her şeye hep kötümserlikle bakıp, sürekli felaket senaryoları yazanların dediklerinin tam tersine... Hep Türkiye'de oturursanız, bunu göremiyorsunuz. Zaman zaman da olsa dışarı çıkıp ülkemize yabancılarla birlikte, onların gözlerinden ve dürbünlerinden bakmak gerekiyor. O zaman, o felaket senaryoları çöküyor, baykuş sesleri zayıflıyor ve çok daha iyimser oluyorsunuz. Son Cannes Film Festivali, benim böyle bir deneyimi yeniden yaşamama vesile oldu. Öncelikle Orhan Pamuk olayı... Yalnızca taze Nobel ödüllü bir yazar olarak değil... Ama kitle önüne her çıktığında takındığı o güleç ve muzip yüzüyle, son günlerdeki bir jüri yemeğinde, uzaktan gözlemlediğimde gördüğüm gibi yanındakilerle neşeli konuşmalarıyla, o artık Türkiye'nin aydın ve aydınlık yüzünün bir simgesi... Aynı şeyler, artık uluslararası bir sinema kişiliği olan, her anında Türklüğünü ve Türk kültürüyle ilişkisini ortaya koyan, hatta ödül konuşmasında bile tüm dünyaya 22 Temmuz seçimlerini hatırlatan, Fatih Akın için de söylenebilir. Elbette dünyada, belki bizden iyi tanınan dev oyuncumuz Tuncel Kurtiz'i, bu ilk uluslararası sınavını başarıyla veren ve galalarda tam bir star gibi davranan Nurgül Yeşilçay'ı, artık Avrupa sinemasıyla tam bir ilişki kurmuşa benzeyen yönetmen Semih Kaplanoğlu'nu, standlarımızda sayısız yabancıya mükemmel bir tanıtımı gerçekleştiren görevlilerimizi de unutmadan...

TÜRKİYE GÜÇLENİYOR
Bunlar sadece Cannes çerçevesinde olanlar... Ama artık Batı'da başarı kazanan sporcularımız, Eurovision'da büyük alkış alan pop müzikçilerimiz, sürekli yabancı dillere çevrilen yazarlarımız, işleri dünya çapında ilgi görmeye başlayan plastik sanatlardaki yaratıcılarımız, uluslararası kuruluşlarda görev alan gazetecilerimiz, dış ilişkilerini günden güne geliştiren iş adamlarımız, yabancı ülkelerde git gide güçlenen Türk azınlık örgütlerimiz var. Evet, Türkiye genç, dinamik, yaratıcı, yetenekli bir ülke olarak gümbür gümbür geliyor. Ama bu arada, tüm bu yetenekli öncülerimizi devlet ve halk olarak daha çok desteklemeli, her fırsatta arkalarında olmalıyız.