Demirel: "Benim maratonum bitti"

Isparta'dan Diyarbakır'a "Ankara üzerinden" geçerken... Gördük ki Ankara toz duman... Metrekareye "birkaç aday adayı" düşüyor.
Ayrıca lafın bini bir para.
Ergun Babahan dedi ki:
- Demirel, akıl sormak için kendisini arayanlara siyasi adres olarak CHP'yi gösteriyormuş... Sence olabilir mi?
- Kendisine soralım.
- Saat geç olmadı mı?.. Belki uyumuştur.
- Sanmıyoruz... Bu dönemde kimse erken yatmaz.

- Sayın Demirel... İlhan Kesici'ye, İsmail Amasyalı'ya demişsiniz ki: "İstikamet CHP!.." Sizden görüş isteyeni CHP'ye yönlendiriyormuşsunuz...
Doğru mu? Demirel önce "aslı faslı yok" dedi.
Ardından:
- Bu çeşit işlerle hiç ilgim olmaz.
Ve bize sordu:
- Reşit ne demek bilir misin?

"Reşit demek... 18 yaşını doldurmuş... Kanun önünde her türlü hak ve sorumluluğa sahip kişi demek" diye yanıta başlayınca...
Demirel "doğru" diyerek güldü:
- Reşit, kendi işini kendi yapabilecek durum ve yaştadır... Bu saydıkların reşit insanlar... Reşit insana ne diye karışayım?

Süleyman Demirel:
- Kimseye istikamet vermek benim işim değil.
- Bu işlerle uzaktan yakından ilgim olsa pazar günü DYP'nin, DP olduğu kongreye giderdim.
- O DYP ki yıllarca genel başkanlığını yaptım.
- Pozisyonumda değişiklik yok.
- 7 yıl önce Çankaya' dan ayrılınca, Güniz Sokak'ta toplananlara dedim ki: Benim maratonum bitti.
- Bu sözlerin sahibi olan ben bugün neden particilik yapayım?
- Dünya ve Türkiye meseleleriyle meşgulüm.
- Parti siyasetiyle uğraşmam.
- Partiler kendi işlerini kendileri görürler.

Ve bu defa da "karşınızda Deniz Baykal."
- Sayın Baykal... İki konu var.
- Nedir?
- Birincisi... Anayasa değişikliği... Cumhurbaşkanlığı seçimi... Ne olacak?

Deniz Baykal:
- Anayasa değişikliği yeni bir sıkıntı konusu olacak diye kaygılıyım.
- İktidarın böyle bir meydan okumayı göze almaması lazım.
- Aklı başındaki AKP ve ANAP'lılar, perşembe günü (yarın) Meclis'te fire verirler... 367'ye ulaşılmaz... Ve konu kapanır.
- Aksini düşünmek istemiyorum.
- Bunun tersi Anayasa'yı değiştirmekte direnmektir.
- O da kavgayı büyütür.

Deniz bey sordu:
- Benimle konuşmak istediğin ikinci konu nedir?
- Pazar günü ne oldu?
- Nerede?
- TOBB kongresinde Başbakan'la önce bir odada birlikteydiniz... Sonra genel kurulda yan yana.
- Evet.
- Aranızda, kamuoyuna intikal etmeyen ne geçti?.. Ne konuştunuz?

Deniz Baykal:
- Odada Mehmet Ağar' a "nikahınız hayırlı olsun" diye takıldım... O da bana "siz de DSP ile benzerini yaptınız, sizinki de hayırlı olsun" dedi.
- Başbakan durgundu, hiçbir şey konuşmadık.
- Çankaya seçimi sürecini yanlış yönetmenin ruhsal tahribatını aşamamış.
- Mutsuz, neşesizdi... Kimyası bozulmuş.

Allahaısmarladık Ankara.
Merhaba Diyarbakır.