kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Mayıs 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Çin Kurtuluş Ordusu Askeri Hastanesi'nde Çinli doktorlar Türk hastalara, Türk hastalar Çinli doktorlara alışmaya çalışıyor. En büyük sorun; iki kültürün ağrılar acılar içinde kaynaşmaya çalışması.

Pekin Kanser Merkezi'nde Türklere özel bölüm açıldı

ESRA TÜZÜN
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Genel Hastanesi'nde kanser merkezinin içindeki özel bölümün iki katını Türk hastalar ve yakınları dolduruyor. Dil, yemek ve kültür farklılığı, Türk hastalar için en büyük sorun.....
Pekin'in en büyük hastanelerinden Çin Halk Kurtuluş Ordusu Genel Hastanesi'ndeki Uluslararası Kanser Merkezi'nin içinde de yalnızca Türklere özel bir bölüm bulunuyor. Ocak ayında yabancı hastalar için kurulan bu bölümün iki katını yani 20 yatağını Türk hastalar ve hasta yakınları dolduruyorlar. Türkiye'nin değişik şehirlerinden, Çin'e gelen hastaların amaçları aynı; diğer tedavi yöntemleriyle bulamadıkları şifayı bulmak. 8 haftaları bir arada geçiyor. Karşılıklı odalarda aynı umudu paylaşıyorlar. Ortak sorunları, problemleri, özlemleri, bazen acıları, ağrıları oluyor.

ÖN ELEME VAR
Hastalar bu merkezde tedaviye ancak belli bir incelemeden sonra kabul edilebiliyor. Çin'deki merkezle irtibat kurup bulgularını, teşhislerini ve hastalıklarının son durumunu gösteren raporlarını İngilizce olarak gönderiyorlar. Bu merkezde Çinli doktor Niu Qui başkanlığındaki heyet raporları inceleyip tedavi olmaya uygun olup olmadığına karar veriyor. Hastanın Çin'deki tedavi programını almasına karar verilirse Çin'e davet ediliyor. İşte bu aşamada Turizm firmaları da bu organizasyon içinde bulunabiliyorlar. Uçak bileti, vize, yolculuk gibi organizasyonları onların yapması durumunda hastalar ve hasta yakınlarının tedavi masrafları kabarıyor. 8 haftalık tedavi için 60 bin dolara kadar fatura çıkabiliyor. Hastalar bu konuda çok dertli, "Bu tedavi çok daha ucuza mal olabilirdi. Çok para ödüyoruz " diye yakınıyorlar. Çin'de Türklerin yoğun olarak gittiği Kurtuluş Ordusu Askeri Hastanesi dışında Pekin Üniversitesi, Tongren Hastanesi, Haidian Hastanesi, Sun Yat Sen Üniversitesi de hasta yakınları bire bir bağlantı kurup aynı tedavi programına katılabiliyorlar. Çin'de hasta ve yakınlarıyla geçirdiğim günler içinde en büyük sorunlardan birinin hastanede verilen yiyecekler konusunda yaşandığını gördüm. Çin mutfağının Türk damak tadından çok farklı olması nedeniyle hastalar farklı bir ülkede bulunmanın zorluğunu daha büyük oranda yaşıyorlardı. Çin Kurtuluş Ordusu Genel Hastanesi'nde Türk yemeklerine benzer mönüler hazırlanmaya çalışılıyordu. Mönüden domuz eti, köpek eti, yosunlar gibi Çinlilerin çok sevdiği Türklerin hiç yiyemediği besinler çıkartılmıştı. Çubuklar yerine çatal kaşıklarla servis yapılıyordu. Ama yine de hastalar yemeklerden mutlu olamadılar.

ÇOK İLERİ VE ÇOK GERİLER
Çin'de tedavi gören hastalarla kaldığımız süre içinde onların sorunlarına tanıklık ettik. Çin'de Türkiye'den farklı bir mantık işliyordu. Hastalar çoğu zaman bunu kabullenmekte zorlandılar, aralarında isyan edenler oldu. Çin'de HIFU gibi gelişmiş teknoloji olmasına karşın kan alma, tahlil yapma gibi konularda Türkiye'den beş yıl önceki teknoloji kullanılıyordu. Bu hastaların çoğu zaman tedaviye duydukları güveni sorgulamalarına yol açıyordu.

HASTALAR ÇİN SEDDİ'NDE
Doktorlar hastaları bilgilendirme konusunda yeterince hassas değillerdi. Son veriler ortaya çıkana kadar hastaya bilgi verme zorunda kendilerini hissetmiyorlardı. Bu genelde eğitim ve kültür düzeyi yüksek Türk hastaları kızdırıyordu. Hastalar ilaç saatlerinden MR çekme zamanlarına pek çok kontrollerini kendileri izlemek durumda kalıyordu. Tıbbi tedavi metodu konusundaki şikâyetler hastanedeki yaşamsal şikayetlere göre daha sınırlıydı. Kemoterapiden, destek tedaviden ve gen ilacından yakınmalar daha azdı. Tedavi programanını hafif olduğu günler Pekin'i gezen hastalar oldu. Çin Seddi'ne gidenler oldu. Burada uygulanan tedavinin ciddiyeti konusunda ise pek bir şikâyet olmadı. Hastaların çoğu tedavi programını destekliyordu. Çin'de tedavi programına katılanların Türkiye özlemlerini diğer Türk hastalarla gidermeye çalışıyorlar. Çoğunun yanında ancak bir refakatçileri var. Refakatçi ek maliyet anlamına geldiğinde bir kısmı tek başına geliyor. Türkiye ile iletişim için telefon pahalı olduğundan internet kullanılıyor. Pekin'den Türkiye'ye gönderilen maillerde hep benzer satırlarla bitiyor: Uzakta şifa aramak hiç kolay değil."