kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Mayıs 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
OKUR TEMSİLCİSİ
Okur Temsilcisi

Rusya ve Türkiye: Karamsarlık tablosu

ONO konferansında ilk gün konuşmaları arasında uzun bir bölüm, sorunların giderek arttığı iki ülkeye, Türkiye ve Rusya'daki gazeteciliğin "ahvaline" ayrılmıştı.
Bu bölümde ben "Hrant Dink cinayeti ardından Türkiye'de gazetecilik" başlıklı bir konuşma yaptım. Yaklaşık 40 dakika süren bu sunuşta, değerli meslektaşımız Hrant Dink'in sağlığı, öldürülmesi, suikast ardından yapılan kitlesel yürüyüş ve cenazesi ile ilgili yaklaşık 250 fotoğraftan oluşan bir slayt gösterisi de oldu.
Konuşmamda, 1999-2005 arasında basın ve ifade özgürlükleri alanında yaşanan göreceli rahatlamanın, 2005 ortalarından itibaren özellikle "Türklüğün aşağılanması"nı ceza ile düzenleyen 301. madde ekseninde yeni bir sıkışmaya dönüştüğünü anlattım. Freedom House adlı uluslararası gözetim kuruluşunun son raporunda Türkiye'nin 195 ülke arasında, "yarı özgür" kategorisinde 90'ıncı sıralarda yer aldığını, 301. madde üzerinden açılan dava sayısının 300'ü aştığını, henüz bir "hapis vakası"nın olmadığını, ama davaların ifade özgürlüğünde kaygı ve isteksizlik yarattığını vurguladım.
Nokta dergisinin akredite gazeteciler ve "gizli darbe planları" ile ilgili yayınları nedeniyle genel yayın yönetmeni Alper Görmüş'e açılan iftira davaları, derginin sahibi tarafından kapatılmasına ilişkin anlattıklarım, konferansa katılanlar tarafından derin hayret ve endişeyle dinlendi. Bunlara ayrıca, bakanlar tarafından açılan tazminat davaları ve YouTube'un linklerinin kapatılmasını da ekledim. Cumhurbaşkanı'nın onayından geçen, internete Türkiye'de bir tür "sıkıyönetim" getiren yasayı da "zihinleri kıstırma amaçlı bir geriye dönüşün yeni örneği" olarak açıkladım.
Moskova'da Medya Hukuk ve Politikaları Enstitüsü direktörü Andrei Richter de, Anna Politkovskaya'nın öldürülmesinin ardından Rusya'da gelinen son noktayı anlattı. Richter'e göre, dünyayı sarsan Politkovskaya cinayeti, oradaki gazetecilik açısından bir dönüm noktası değil, sadece bir "dipnot". Cinayet, Rus basını tarafından "adi vaka" gibi geçiştirilmiş. Richter, Putin yönetiminin basın derneklerini kapatmaya hazırlandığını, mali ve hukuki yollardan gazetelerin kıskaca alındığını, bunun da otosansüre yol açtığını anlattı. Doğrusu, ikimizin çizdiği tablo hiç de iç açıcı değildi, ama gerçek buydu.