kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Mayıs 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MAHMUT ÖVÜR

Bu seçimi 'adaylar' kazandıracak!

Eğer Türkiye'nin demokratik yürüyüşü bir kesintiye uğramazsa, Türkiye 22 Temmuz'da seçimini yapacak.
Daha önce de yazdık, bu seçimin teması Türkiye...
Her parti seçim meydanlarında "Daha güçlü bir Türkiye" vaat edecek.
Doğrusu seçmen de hangi partinin bu konuda ne söyleyeceğini az çok biliyor. Bu nedenle seçmenin kime oy vereceğini belirleyen tek ölçü bu siyasi argüman olmayacak.
Peki seçmen neye göre ve kime oy verecek?
Geçmiş seçimlerin ortaya koyduğu gerçek şu:
Partileri iktidara taşıyan belirleyici unsur, "Değişim" talebi ve topluma "güven" dir.
Ancak, bu genel yaklaşım yanında oyları etkileyen ve fark yaratan başka faktörler de var.
- Başarılı bir seçim kampanyası
- Liderlerin performansı
- Örgüt ve aday uyumu
- Ve aday listeleri...
İlk üçünün oylar üzerinde nasıl bir etkisi olduğu bilinmese de sonuncunun, yani aday isimlerinin oya etkisi çok açık ve net.
Uzmanlara göre aday listelerinin, bir partinin alacağı oy üzerinde artı-eksi yüzde 1 ile 2 arasında bir etkisi var.
Bu da hiç küçümsenecek bir rakam değil.
Bir partiyi baraj altında da bırakabilir, iktidara da götürebilir...
İşte bu nokta, her parti açısından hayati derecede önemli.
Peki önümüzdeki seçimlerde partilerden nasıl bir aday listesi bekleniyor?
Sokağın ne istediği çok açık: Yeni, genç ve kadın.
Tabii tüm partilerdeki genç siyasiler, ağırlığın "gençler ve kadınlar"dan yana olmasını talep ediyor ama bu tecrübeyi daha açık söylersek "yaşlı" adayları hepten silmek anlamına gelmiyor. Hem seçmende hem de aday adaylarındaki beklenti, "hakkaniyetli" bir sentezin yapılması.
Ancak mevcut siyasi irade ne yazık ki bunu gerçekleştirecek güveni vermiyor.
Genç bir siyasetçi şöyle diyor:
"Seçim mevsimi gelince şöyle bir hava oluyor Ankara'da. Vakti geldi diye 'vampirler' çıkıyor ortaya... Parti genel merkezlerinin içi, önü, Ankara'nın gözde mekanları hep bunlarla dolup taşıyor. Listeye girmek için yarışıyorlar. Genç ve yeni isimler ise yer bulamıyor."
Önümüzdeki seçim, projelerin, programların yarışmadığı, "değerler" üzerinden siyaset yapıldığı bir seçim olacak gibi görünüyor.
Bu anlamda siyaset, dar alana sıkışsa da halk en azından adaylar konusunda bu kez seçici olacak.
Bir siyaset uzmanı adayseçim ilişkisini şöyle değerlendiriyor:
"Bu seçimi adaylar kazanacak. Eğer eski siyasetçileri ön sıralara koyarlarsa bir gram oy alamazlar. Yeni ve temiz isimler, toplumla akıl ve gönül bağı olan isimler öne çıkarsa oy alabilirler. Çünkü halk değişim istiyor."
Aday listeleri 4 Haziran'da açıklanacak. Bütün partiler için belki de en zor gün o gün olacak. Kimi küsecek, kimi öfkelenecek kimi de sevinecek.
Seçim sonuçları açıklandığında ise tıpkı aday adayları gibi bu dengeyi iyi kuran siyasi partiler sevinecek, kuramayanlar ise üzülecek.